Hedefleri Ortak, Ulus Devleti Yıkmak. – Tevfik Kızgınkaya Yazdı

Hedefleri Ortak, Ulus Devleti Yıkmak. – Tevfik Kızgınkaya Yazdı
Yayınlama: 06.12.2025 20:23
A+
A-

Son bir haftada yaşanılanlar gösteriyor ki,

Bu coğrafyada oynanan oyunun hedefi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti.

İçerdekilerle dışarıdakilerin amaçları farklı olsa da,

Hepsinin önündeki engel Ulus Devlet.

Bazıları inkar etmeye, üstünü örtmeye çalışsalar da,

Yaşamımıza ve geleceğimize sahip çıkmak adına gerçekleri görmek zorundayız.

*

Birisi PKK terör örgütü kurucusu, bebek katili, terörist başı,

Diğeri cihatçı terör örgütleri Nusra ve Heyet Tahrir eş-Şam kurucusu, insan kasabı,

Birisi mahkum adada, diğeri başına 10 milyon ödül konsa da örgütünün başında,

Her iki örgütün de destekçisi ABD ve yamakları.

Dünyanın ağası, planı gereği günü geldi dedi,

İnsan kasabı Ebu Muhammed el-Culani taktı kravatı, Suriye Cumhurbaşkanı sayın Ahmed eş-Şaraa oluverdi.

Bir anda dost oldu Trump’la,

Şakır şakır İngilizcesi ile kucaklaştı Batının demokratlarıyla…

Nedense aynı zamanlarda bebek katili terörist başının da adı kurucu önder oluverdi,

“Terörsüz Türkiye” için akıl hocası, sanki barış güvercini…

Millet hayır dese de, akıl almaya hevesli vekilleri ada kuyruğuna giriverdiler.

Kısacası dünün teröristleri, planlar ve amaçlar gereği,

Bugünün makbul adamları oluverdiler.

Nereden nereye…

*

Kaçak mültecilerin yol geçen hanı yaptığı sınırlarımızdan,

Bu sefer ilgili bakanlıkların bilgisi dışında Barzani geçiverdi,

Hem de Devletin güvenliğine güvenmeksizin kendi silahlı koruma ordusuyla!

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir milletvekili olduğunun ayırdında olmayan bir kişi de,

Kürtlüğü sizden öğrendik” diye övgüler yağdırdı Barzani’ye…

Bunlar önemsiz konularmış ki, iktidardan çıt yok.

*

ABD’li Papa nedense ilk yurt dışı gezisini ülkemize yaptı,

Devlet başkanı olarak karşılanıp ağırlandı.

Ama Papa’nın derdi bambaşkaydı,

Ne Lozan’ı ne de yasalarımızı takmadı,

Aldı yanına ekümenik dediği Ortodoks başpiskoposunu ve ayinini yaptı.

Bu da önemsiz bir konuymuş ki, iktidardan yine çıt çıkmadı.

*

Bir de ABD’nin BOP’tan sorumlu bölge komiseri Tom Barrack çıktı sahneye,

Enerji kaynaklarının Batı’ya ulaşımında siyasi sınırlardan şikayetçilermiş!

1919’dan beri ulus-devletler tarafından engellenmiş durumdayız. Her devletin farklı bir hükümet türü tarafından yönetilmesi fikri pek iyi işlemedi” deyiverdi…

Bu coğrafyada 1919’un ve ulus devletin karşılığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.

Türkiye Devletini yöneten iktidardan yine çıt yok.

*

Anlaşılan o ki,

Yönettiği Devletin varlığını, yasalarını, kurallarını ve onurunu yok sayanlar karşısında çıt çıkart(a)mayan iktidar için önemli olan,

“Terörsüz Türkiye” projesi aksamasın, Trump’la dostluk  bozulmasın, iktidarları sallanmasın.

*

Yaşanılanlar gösteriyor ki,

Terör örgütü kurucusu özgür kalacak,

Irak’ta olduğu gibi, Suriye’nin kuzeyinde kurulacak bir Kürt bölgesinin başında olacak,

Ruhban okuluna yeşil ışık yakılacak,

Ortodoks başpiskoposun ekümenik kimliği tanınacak,

Karşılığında da RTE’nin yeniden seçilmesi için Anayasa değişikliğine ve seçimine destek olunacak…

*

Bu tehlikeli gerçeklerin ötesinde memleketin gündeminde ise CHP’nin adaya gitmemesi var.

Teröristten medet umanlar bu sefer sessiz kalmadılar,

Kapatamadıkları CHP’yi neredeyse terör destekçisi, barış düşmanı yapacaklar.

*

Memleketin ve Milletin gerçeğine dönelim.

Terörün bitmesi ve toplumsal barışın sağlanması,

Bu coğrafyaya egemen olmak için terörü var edenlerle ve destekleyen ABD’yle değil,

Terörün gerçek mağduru olan,

Yıllardır siyaseten istismar edilen,

Feodal düzenle sömürülen,

Ve insanca yaşama koşullarından yoksun bırakılan,

Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin insanlarıyla beraber sağlanabilir.

Yurttaşlarımızla buluşmakla,

Hak ve özgürlüklerine sahip çıkmakla,

Dertlerini ve sorunlarını dinlemek ve nasıl çözüleceğini anlatmakla,

Güvenlerini ve desteklerini kazanmakla…

Terörsüz Türkiye’ye ve toplumsal barışa kavuşabiliriz.

*

Bu noktada,

Emperyalizmin Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik planları ve saldırıları karşısında durmak,

Kurduğu Ulus Devlete sahip çıkmak,

Ve masada oturmanın ötesinde bölgedeki yurttaşlarımızla kucaklaşmak görevi siyaseten CHP’nin,

Yurttaş olarak da hepimizin sorumluluğu ve görevidir.

1956 Erzincan doğumlu olan Kızgınkaya, 1981’de Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Makine Bölümü’nden mezun olarak Ziraat Yüksek Mühendisi unvanını aldı. Toplumsal yaşamında Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcılığı, Ziraat Mühendisleri Odası ve TMMOB’de çeşitli görevler, YAYED Yönetim Kurulu üyeliği, Çankaya Kent Konseyi Başkanlığı ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanlığı yaptı. Siyasette SHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanlığı, CHP Ankara İl Başkan Yardımcılığı, Çankaya Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü ile Özel Kalem Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Ayrıca Adalar Belediyesi Başkan Danışmanlığı yaptı. Basın alanında, 1999-2000’de TV8’de 8. Gün programında yer aldı; 2004-2014 yılları arasında Kanal B’de Üretimden İhracata ve Ortak Çözüm programlarını hazırlayıp sundu. Halen Tüm Emekliler Dayanışma Ağı Merkez Yöneticisi, Sanatçılar Girişimi üyesi, TMMOB Denetleme Kurulu üyesi, ADD Danışma ve Kültür Kurulu üyesi, ayrıca Atatürkçü Düşün dergisi editörlüğünü sürdürmektedir. “Cumhuriyet tarihi ve Atatürkçü Düşünce” üzerine çok sayıda konferans vermiş olan Kızgınkaya, Aklın Yolu Cumhuriyet, Türkiye’nin Gerçeği – Esaretten Bağımsızlığa ve Türkiye’nin Gerçeği – Bağımsızlığın Kırılışı adlı kitapların yazarıdır. Evli ve bir çocuk babasıdır.