İslamcı siyasetteki ideolojik çöküş (2) – Hakan Paksoy Yazdı

İslamcı siyasetteki ideolojik çöküş (2) – Hakan Paksoy Yazdı
Yayınlama: 02.10.2024 21:00
A+
A-

İlk yazıda Türk Milleti’nin dikkatinden kaçırılan ideolojik kavganın bir cephesini yazdım. Lübnan örneği üzerinden dinî grup ve cemaatlerin egemenlik paylaşımına örnek vermiştim. Bu yazıda ise batıya bakacağım.

Yazmaya başlarken Amin Maalouf ile yapılan söyleşi dikkatimi çekmişti. Bu söyleşiyi seyrederken Nilgün Cerrahoğlu’nun İspanya’yı anlattığı yazıları aklıma geldi. Cumhuriyet Gazetesi arşivine girerek 2013 Ocak ve Şubat aylarındaki yazıları tekrar okudum.

Endülüs’te yaşananlar…

Niçin İspanya dediğinizi duyar gibiyim. İspanya, egemenlik yapısı itibarıyla özel bir örnek. 1978 Anayasası İspanya’yı oluşturan etnik grupların ve bölgelerin özerkliğini … 17 bölgeden her birinin kendisine ait özerklik yasası bulunmaktadır. Bölgelerin kendi parlamento ve yürütme organları vardır. Resmî dil Castellano (İspanyolca) olmakla birlikte, özerk yönetimlerde ikinci bir resmî dil de kabul edilebilmekte ve bu yönetimler ulusal bayrak yanında kendi bölgesel bayraklarını da kullanabilmektedir.[1] Bu bilgiler Dışişleri Bakanlığı’mızın internet sitesinden.

Cerrahoğlu, Sosyalist düşünür Fernando Savater’le röportaj yapmış. Savater, “Özerklikler problem haline geldi.” diyor. Ve ekliyor, “Bugün İspanya’nın 17 özerk bölgesinde 17 tedrisat var. Her bölgenin tedrisatı ayrı. Bazı bölgelerde ‘resmi dil İspanyolca’ ile eğitim yapılamıyor. Avrupa’da başka böyle bir ülke yok. Hedef 17 devlet yaratmak değildi. Biz yalnızca daha iyi bir yönetim istiyorduk. Özerklikten çıkarılan dersle bugün söylenecek şey, bazı yetkilerin geri alınmasıdır.[2]

Savater, “Biz solda belli bir kesim… (iç savaş öncesindeki) Cumhuriyetçiler evet, demokratik, çoğulcu bir İspanya’yı savunuyorlardı ancak savundukları İspanya ‘bir İspanya’ idi; ‘50 İspanya’ değil … Demokratik 1978 anayasasında da ‘bölgesel dillere saygı duyacağız’ ifadesi kullanılırken aynı tutum yansıtılıyor. Ancak bu yapılırken kimse ortak dilin yok edileceğini varsaymamıştı…” yine ekliyor: “ortak aidiyeti yitirdik.

Cerrahoğlu soruyor, “Yani kopma tehdidi var, öyle mi?” Savater’in cevabı, “Ee var tabii. Yakın dönemde olmasa dahi var![3]”. (Bu röportajın tarihi Şubat 2013. Katalonya, 2017 Ekim’inde kayıtlı seçmenin %43’üyle bir referandum yapıyor ve bağımsızlık kararı alıyor. Referandum, İspanyol Anayasa Mahkemesi’ne rağmen yapılıyor. Ve Katalan Parlamentosu tek taraflı bağımsızlık ilan ediyor. O dönemin Katalan lideri kaçıyor. Hakkında tutuklama kararı var.)

Başka benzerlikler de var

İspanya anlatılırken bazı hususlar çok tanıdık geliyor. Acı acı gülümsetiyor da. Mesela popülizm o kadar baskın ki, “Hiçbir yolcunun olmadığı, kervan geçmez yerlere hızlı tren istasyonu yapıyorlar. Uçakların inmediği kuş uçmaz yerlere havaalanı konduruyorlar. Profesör ya da öğrencinin bulunmadığı, beş bin nüfuslu kente üniversite yapıyorlar. Milyarlar havaya gidiyor. Niye? O özerk bölgede var. Bende de olacak!’ deniyor. Mantık bu.[4] Bu ifadeler de Fernando Savater’e ait. Bu tarihte İspanya ağır bir ekonomik krizin içinde. Tıpkı bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu ağır kriz gibi. Tercih edilen kararların ağır yükünü Türk Milleti ödüyor.

Savater çözüm için, “‘Ayrılıkçılığa destek gericiliktir … sağ-sol şablonundan çıkıp, ilericiliği, gericiliği konuşmak lazım.” öneriyor. İlericiliği de “Sanırım son kertede ilericilik, Aydınlanma ideallerinin uyarlaması oluyor. Aydınlanma, eğitimdir ve bu tabii laikliktir. Bu, fırsat eşitliği arayışı da demektir[5].” diyor. (Fırsat eşitliği üzerinde duracağımız önemli bir husus. Ele alacağız. H.P)

Nilgün Cerrahoğlu çok yakından tanıdığı İspanya’da, “’Demokratikleşmenin olmazsa olmazı’ sayılan yerelleşme ve yerinden yönetimler, ‘egoizmi beslediği’, ‘eşitlik’ ve de ‘dayanışma’ duygularını zedelediği için neredeyse bugün demokrasinin düşmanı sayılmaya başlamış…” diye yazdığı tarih 2013.

O günlerde İspanya’da ağır bir egemenlik krizi yaşanıyor. Bugünden tam 11 yıl önce. Daha Türkiye’de tek adam sistemi yokken, 15 Temmuz ihaneti olmamışken ve sığınmacılar problemi, Kur Korumalı Mevduat faizleri kanımızı emmeye başlamamışken…

İttihad-ı anasır böler

İlk yazıda, Lübnan üzerinden dinî grupların ayrılığının ne kadar derin olduğunu yazmıştık. Bugün de İspanya örneği üzerinden etnik unsurların ayrılığının ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koymaya çalıştık.

Unutulmamalı ki etnik unsurlar. Devletin kuruluşunda ve bugünkü Anayasa’mızda milletin her bir bireyi eşit hâle getirilmiştir. Bireylerin eşitliği, toplumun gücünü ve güçlülüğünü en üst düzeye çıkarmaktadır.

Grupların/unsurların eşitliği (!) ister dinî olsun ister etnik, ayrılığı, hatta kavgayı getirir. Çünkü bu eşitlik değildir. Egemenliğin ya da menfaatlerin gruplara paylaştırılması, daha doğrusu dağıtılması, demektir. Bu da millet menfaati yerine grup menfaatini öne çıkarır. Daha güçlü veya iktidarla ilişkisi daha iyi olan daha çok alacaktır. Çıkar paylaşımındaki rekabet kıyıcıdır. Devamlı rakipten güçlü olmayı yahut rakibi zayıflatmayı gerektirir. Bu durum toplumun gücünü git gide azaltır. Ve hatta, yok eder.

Türk halkının dikkatinden kaçırılan kavganın diğer cephesi de budur…

Devam edecek…

YAZININ İLK BÖLÜMÜNÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

 

[1] https://www.mfa.gov.tr/ispanya-siyasi-gorunumu.tr.mfa#:~:text=%C4%B0spanya’n%C4%B1n%20y%C3%B6netim%20%C5%9Fekli%20parlamenter,Juan%20Carlos%20%C4%B0spanya%20taht%C4%B1na%20%C3%A7%C4%B1km%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r. (Son erişim: 30 Eylül 2024)

[2] https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/nilgun-cerrahoglu/dusunur-fernando-savater-ozerklikle-milliyetcilik-yumusamadi-bilendi-402370 7 Şubat 2013 (Son erişim: 30 Eylül 2024)

[3] https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/nilgun-cerrahoglu/sol-butunlugu-savunmali-402868 9 Şubat 2013 (Son erişim: 30 Eylül 2024)

[4] https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/nilgun-cerrahoglu/dusunur-fernando-savater-ozerklikle-milliyetcilik-yumusamadi-bilendi-402370 7 Şubat 2013 (Son erişim: 30 Eylül 2024)

[5] https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/nilgun-cerrahoglu/siyasetci-filozof-fernando-savatersol-yerine-tercihim-ilericilik-403064  10 Şubat 2013 (Son erişim: 30 Eylül 2024)

Millî Düşünce Merkezi Genel Başkanı