Site icon Medya Siyaset

Meral Akşener: Millet, devleti enkazdan çıkarıyor

Kahramanmaraş’ta Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne giden yolda, her iki yönde onlarca ambulans geçiyor. Bir depremzede “Artık hasta değil cenaze taşıyorlar” dedi sesi titreyerek.

En kalabalık yerler enkazlar ve mezarlıklar. Bir imam, iki gündür çok fazla cenaze defnettiklerini söyledi. Enkazda kalanların canlı çıkma umudu azaldıkça, enkaz başında yakınları için bekleyenlerin öfkesi artmış. Hangi enkazın başına gitsek ya gecikmeden ya hiç gelinmemesinden yakınan vatandaşlarla karşılaştık.

AFAD personeli, AFAD gönüllüleri, kurtarma ekipleri de zor koşullara rağmen canla başla çalışıyor. Çadır kentler kurulmuş ve çadır dağıtımı sürüyor. Vatandaşlar aşevlerinde beslenme sorunlarını çözme çabası içinde. Pazarcık, Kahramanmaraş ve Elbistan’da depremzedeleri ziyaret eden İYİ Parti lideri Meral Akşener’e gözlemlerini sorduk.

“Bir büyük beceriksizlikle karşı karşıyayız” dedi ve şu mesajları verdi:

– En ciddi kurumların 15 Temmuz’da nasıl sokaktan toplandığını gördük. Devleti FETÖ’ye teslim etmişler. 15 Temmuz’dan ders alındığını sanmıştık. Bunun olmadığını anladık. Bu deprem bunu açığa çıkardı. Bu depremden alınacak çok ders var.

– Bu arkadaşlar kurumları ele geçirelim derken kurumları çürütmüşler. Bugüne kadarki tüm hataların tek sorumlusu Sayın Erdoğan’dır.

– Dün onun bunun üzerine yıktığını bugün başkasına yıkmanın yolu yok!

– Kocaeli depremini ailemle yaşadım. Asker çok erken saatte lojistik destek sağladı. Akrabalarımdan 14 kişi öldü. 40 günde konteyner kenti kurduk. 1 yıl içinde insanlar evlerine geçti.

İYİ Parti lideri Meral Akşener izlenimlerini SÖZCÜ yazarı Deniz Zeyrek’e anlattı.

– Arkadaşlarımı deprem bölgesine gönderdim. Gelen bilgiler doğrultusunda Erdoğan’ı aradım. Hipotermiyi onlar bana söyledi. Bölgedeki öncelik ısınmaydı. Elektrik olmadığı için tüplü ısınma gerekiyordu. O da Demirören’e talimat vermiş. Dün kendisi söyledi hallolduğunu. Bir kişinin kurtulması için çalmayacağım kapı yoktur. O nedenle Erdoğan’ın kapısını çaldım.

– Bu yapılan işlerin eksikliğini aksaklığını yanlışlığını görmememiz anlamına gelmiyor. Ben 72 saat boyunca sustum. Bölgeye gitmedim. Çalışmalara mâni olmak istemedim ama artık 72 saat doldu. Şimdi devlet ve vatandaşın sesini buluşturduk ama artık vatandaşın sesini duyurmak durumundayız. Nasıl 15 Temmuz’da millet devleti sokaktan topladıysa, şimdi de devleti enkazın altından çıkarıyor.

– Her şeye rağmen seçimleri iptal edemeyeceğini düşünüyorum. Seçim zamanında yapılabilir. Biz siyasetçiler seçimlerin yapılmasını sağlamak zorunda olan bir konumdayız. 14 Mayıs’a yetişmeyebilir anlarım. Ancak 18 Haziran’da seçim yapılması lazım.

Exit mobile version