Zülâl Kalkandelen’den AYM kararına sert tepki: “Bu bir gericilik, adalet ve bilim karşıtlığıdır!”

Gazeteci-yazar Zülâl Kalkandelen, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan son yazısında, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) sokak köpeklerine ötanaziye kapı aralayan kararını sert bir dille eleştirdi.
Zülâl Kalkandelen, AYM’nin gerekçeli kararında hayvanları “hak öznesi” değil, “eşya” olarak tanımlamasının, Türkiye’de hukukun geldiği noktayı gözler önüne serdiğini belirtti.

Zülâl Kalkandelen :“Bilimsel gerçeklerden kopuk, vicdani temelden yoksun bir karar”

Kalkandelen’e göre AYM’nin kararı, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda ahlaki ve bilimsel bir çöküştür.
Otuz yılı aşkın süredir hayvan hakları mücadelesi veren yazar, mahkemenin kararında bilimsel gerçekleri hiçe saydığını, hayvanların bilinç ve duygu sahibi olduklarını kanıtlayan uluslararası bildirgeleri görmezden geldiğini vurguladı.

AYM’nin, Cambridge Bilinç Deklarasyonu ve Montreal Hayvan Hakları Bildirgesi gibi dünyaca kabul görmüş belgelerden bihaber olduğunu ifade eden Kalkandelen, “Bu karar, çağın gerisine düşmüştür” değerlendirmesinde bulundu.

“Acısız ölüm” adı altında meşrulaştırılan katliam

Yazıda, AYM’nin karar gerekçesinde ötanaziyi “ağrısız-acısız ölüm” olarak nitelendirmesi, “hayvanlara yönelik bir katliamın meşrulaştırılması” olarak yorumlandı.
Zülâl Kalkandelen , ötanazi kavramının ölümü kesinleşmiş ve kendi isteğini beyan edebilen insanlar için tıbbi ve etik sınırlar çerçevesinde uygulanabileceğini hatırlatarak, bu kavramın sokak hayvanlarına genelleştirilmesini “vahim bir hukuki skandal” olarak tanımladı.

“Yaşam hakkı ne inanca ne vicdana bağlıdır; hukuk, adalet ve bilimin alanıdır” diyen yazar, kararı “hayvanların yaşam hakkını insan keyfine indirgeyen bir gericilik örneği” olarak niteledi.

Umudu diri tutan iki karşı oy

AYM kararında iki üyenin şerh koyduğunu hatırlatan Zülâl Kalkandelen, Engin Yıldırım ve Kenan Yaşar’ın itirazlarını “adalet adına umut verici” olarak değerlendirdi.
Yıldırım’ın, hayvanların yaşamının insan çıkarına indirgenemeyeceğini vurguladığını, Yaşar’ın ise çevre hakkının yalnızca insanı değil, hayvanı da kapsadığını belirttiğini hatırlattı.

Kalkandelen, bu iki karşı oyun, “hala bilime ve vicdana bağlı bir hukuk anlayışının tamamen ölmediğinin kanıtı” olduğunu belirtti.

Zülâl Kalkandelen :“Bu karar, Cumhuriyet’in vicdanına vurulan bir darbedir”

Yazar, AYM’nin kararıyla Cumhuriyet’in insani ve ahlaki ideallerinin çiğnendiğini söyledi.
“Bu karar, yalnızca hayvanların değil, insanlığın da kaybıdır.
AYM, açıklanan gerekçesiyle adaleti, bilimi ve vicdanı aynı anda yok saymıştır.
Bu karar bir gericiliktir; hukuk, adalet ve bilim karşıtlığıdır.” ifadeleriyle tepki gösterdi.