Türkiye Çantada Keklik – Hatice Topçu Yazdı

Ateş çemberi Orta Doğu,

Orta Doğu kaynayan kazan!

Altına odun atanlar, yangını körükleyenler, durumdan vazife çıkaranlar ve bölüşümden pay almak isteyenler…

Durum tam olarak bu!

İsrail’in büyük rüyası Fırat ve Nil arasındaki topraklar…

Ve hedefine ilerleyişi; İsrail Golan Tepelerini işgal etti. Şam’a ilerliyor…

Plan öyle gizli saklı da değil artık!

Her şey açık ve ortada.

Geçmişte emperyalist ülkeler arasında yapılan anlaşmalar gizli tutulurdu. Örneğin; İngiliz ve Fransızlar arasında 16 Mayıs 1916’da yapılan daha sonra Rusya’nın da katıldığı Osmanlı Devleti’nin Orta Doğu’daki topraklarının paylaşılmasını öngören ‘Sykes Picot Anlaşması.’

Şimdilerde plan yapanlar yazıyor, çiziyor, malumu ilan ediyorlar!

Örneğin 2003 yılında Condoleezza Rice’nin Türkiye dahil 22 ülkenin sınırlarının değişeceği beyanına bakalım: Rice, 26 Ocak 2005-20 Ocak 2009 tarihleri arasında ABD Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenmiş. Makaleyi yazdığı tarihte Ulusal Güvenlik Danışmanı idi.

Demek ki neymiş?

Dışişleri bakanı olmanın da bir alt yapısı olmalıymış.

“Al gülüm, ver gülüm!”

Sınırları değişecek ülkelere biri daha eklendi, Suriye.

Sırada İran var!

Türkiye’mi?

O çantada keklik, projenin ortağı.

Aksi 2012 yılında NATO tarafından balistik füze saldırılarına karşı erken uyarı radarı olarak kurulan ‘Kürecik Radar İstasyonu’na izin verilir miydi hiç?…

Tarihe baktığımızda Suriye’de yaşananların bir projenin devamı olduğu açık değil mi?

BOP (Büyük Orta Doğu Projesi).

Şimdi sormak lazım;  onun eş başkanı kimdi ve Diyarbakır’ın yıldız olacağı açıklaması neden yapıldı?

Gelelim Esad rejiminin yıkılmasına sevinenlerin kimler olduğuna.

ABD, İsrail ve Siyasal İslam…

Tesadüf mü bütün bunlar?

Sermayenin egemen olduğu dünyada sermayeye hizmet edenlerin birlikteliğinin resmi bu.

Bu noktada Trump’un açıklamalarına bakalım: “Suriye’den çekilme sürecinde olabiliriz ama hiçbir şekilde (YPG/PKK) Kürtleri terk etmiyoruz, onlar özel insanlar ve müthiş savaşçılar. Aynı zamanda NATO müttefikimiz ve ticaret ortağımız olan Türkiye ile ilişkilerimiz de çok iyi.”

Ve gelinen noktadaki diplomatik hareketliliğe bakalım!

ABD Dışişleri Bakanı Blinken Türkiye’ye geliyor.

Bayram değil, seyran değil, hayrola!…

Demek ki bölüşüm görüşmeleri başladı.

Türkiye ne alır dersiniz?

Dedik ya, Türkiye çantada keklik!

Ötesi, Türkiye’nin ulusal çıkarları ile Türkiye’yi yönetenlerin çıkarları örtüşüyor mu?

İşte temel soru!

Bir yandan terör örgütü olduğunu kabul ettikleriniz, bir yanda Esad rejiminin yıkılışından paye çıkarmak!

Neydi Özal’ın Birinci Körfez Savaşı hedefi anımsayalım: “Bir koyup üç almak!”

Biz bu filmi daha öncede görmüştük: Üç koyup bir alır mıyız dersiniz?

Zor günler kapıda…