ABD’de yapılacak başkanlık seçimini kim alırsa Türkiye kazanır?…Türker Ertürk açıkladı

Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimleri için sonuçların açıklanmasına kısa süre kaldı. Saatler sonra ABD’nin 47. başkanı belli olacak. Her 4 yılda bir yapılan seçimde başkanlık koltuğu Cumhuriyetçi aday Donald Trump ile Demokrat aday ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris yarışıyor.

(E) Amiral ve Yazar Türker Ertürk   X hesabından ABD seçimleri ile ilgili “ABD’de yapılacak başkanlık seçimini kim alırsa Türkiye kazanır?” başlığıyla değerlendirmelerde bulundu.

Ertürk açıklamasında şunları söyledi:

“Kamuoyu yoklamalarına ve tahminlere bakılırsa Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump ile Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris arasındaki yarış kafa kafaya gözüküyor. Her ikisi de kazanabilir. Esasında başkanlık yarışına 8 aday başladı. Bunlardan Robert F. Kennedy yarıştan Trump lehine çekildi ve 7 aday kaldı. Sanırım seçilirse Trump Kennedy’ye bakanlık verecek. Diğer adaylarının adlarını duymuyorsunuz. Çünkü ABD’de böyle bir demokratik sistem var. İki seçenekten hangisini beğenir ve seçersen.

Trump seçilirse ABD tarihinde art arda olmadan iki kere seçilen ikinci başkan olacak. Ayrıca ABD tarihinde ilk defa bir suçtan mahkûm edilmiş adaya (Trump) ABD halkı oy kullanılacak. Eğer seçimi Trump az farkla kaybederse 6 Ocak 2021’de yaşananlar gibi olayların çıkabileceği endişesi var. Derin devletin, askerî-endüstriyel kompleksin tercihi Harris gibi gözüküyor.

Seçilen başkan 20 Ocak 2025’te görevi devralacak. Kimin seçildiğine göre ister istemez ABD iç ve dış politikasında bazı değişiklikler olacak. Ama bizim ülkemizde merak edilen soru; kim kazanırsa Türkiye için daha iyi olur?

Yanıt; yukardakilerden hiç biridir. Türkiye’nin güvenliği ve ulusal çıkarları açısından ABD’yi kimin yönettiği önemli değil, Türkiye’yi kimin yönettiği önemlidir. Türkiye’yi 22 yıldır yöneten siyasi irade yönetmeye devam ettiği sürece ABD’de kim başkan seçilirse seçilsin Türkiye kaybedecektir. Bu nedenle Türkiye’de iktidarın demokratik olarak el değiştirmesi Türkiye’nin güvenlik ve bekası için yaşamsal derecede önemlidir.

31 Mart Yerel Seçimleri’nde halk bu değişim iradesini ortaya koydu. CHP liderliği buna sahip çıkıp ilk günden itibaren erken seçimi zorlayacak eylemler ve söylemler içinde olmalıydı. Aksine tüm uyarılara rağmen iktidarın tuzağına düştü, seçim sonrası kazandığı inisiyatifi kaybetti, iktidara antidemokratik operasyonlar yapabilecek manevra alanı açtı ve kendisine açılan krediyi tamamen tüketti. Bu nedenle CHP’yi fabrika ayarlarına getirecek değişime acil ihtiyaç vardır.”