Yaşananlar yaşanacak olanların göstergesidir. Dün yaşadıklarımızın bugüne araladığı kapılardan sızan tehlikeler maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını, ulus bütünlüğünü tehdit ediyor.
Yok bu kadarı da olmaz denilen her şey önümüze bir bir konuluyor. O kadar ki 50 bin yurttaşımızın katili terörist elebaşına ‘Kurucu önder’ deniliyor. Yetmedi DEM Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in ‘Kürdistan’ sözleri ve devamında ‘Biji Serok Apo” sloganları, daha daha barış demokrasi özgürlük ifadeleriyle kamuoyu karşısına çıkıp Öcalan’ın medyanın dilinden rahatsız olduğunu, sürecin aleyhine yorumların iktidarın meselesi olduğunu çünkü medyanın AKP’ elinde olduğunu söyleyen DEM’ li Pervin Buldan!..
Buldan’ın sözlerinin medyaya çağrı olarak değerlendirilmesi üzerine de sözlerinin çarpıtıldığını söylemesi. E… hem demokrasi hem faşizm bir arada olmuyor(!) Elbette bütün bunlar terörsüz Türkiye, demokrasi, barış söylemlerinin arka planındaki niyeti de gün yüzüne çıkarıyor.
Emekli Albay-yazar-sosyolog Alican Türk’ün “Güneydoğu’da PKK Entrikaları ve Faili Meçhuller” kitabını okumuş biri olarak, konuyu gündeme taşımak ve kamuoyunu bilgilendirmek gerektiğini düşündüm. Bu bağlamda 16 Ekim 2025 tarihinde Medya Siyaset TV’de her hafta perşembe günleri saat. 22.00’ de yaptığım “Halkın Gündemi” Programı konuğum oldu ve değerli bilgilerini bizimle paylaştı.
Birgün önce 15 Ekim tarihli Sözcü gazetesinin yazarı Rahmi Turan’ın “APO’ ya Af Diyenler Önce Bu Kitabı Okusun” başlıklı yazısında ülkemizde yaşanan son süreç konusunda kitaptan çarpıcı alıntılar yapmış ve “Sayın Meclis Başkanı Numan Kurtuluş’un ve onun ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi’ adıyla kurduğu komisyonun üyelerinin bu kitabı okumalarını, ondan sonra ‘Öcalan’a af’ konusunu konuşmalarını öneririm” diyor.
Umarım okurlar!..
“Tek suçu Türkiye’nin Güneydoğu’sunda bir köyde ya da mezrada yaşamak olan ve azgın PKK örgütünün kurşunlarını hedef olan ömrü 3 gün ile 90 yıl arasında değişen vatandaşlarımızın aziz anılarına…” diye başlayan kitapta Güneydoğu’da yaşanan şiddet, baskı ve vahşet tüm açıklığıyla yalın bir dille anlatılıyor.
Sayın Türk ile yaptığımız programda; “kurucu önder ifadesinin örgüt terminolojisi” olduğunu söyledi. İsrail’in can düşmanlarının yok edilmesinde bizim iktidarımızın rol oynadığını belirtti. ve “Esad’ın, Kaddafi’nin yok edilmesinde rol oynadık. Irak’ın Suriye’nin bugünkü duruma getirilmelerinde rol oynadık.” dedi.
Bosna-Hersek’te görev yaptığını, Yugoslavya’nın parçalanma öncesinde pırıl pırıl bir ülke olduğunu, farklı etnik kimlikli kişilerin aynı apartmanda karşılıklı oturduklarını ama birbirlerinin etnik kökenleriyle ilgili hiç konuşmadıklarını, sonrasında birbirlerine karşı düşman edildiklerini belirtti. “Bizim çocukluğumuzda da durum aynıydı, bilmezdik kimin Kürt, Laz, Çerkez olduğunu…” dedi.
PKK’nın Kürt halkını temsil eden bir örgüt olmadığını, Öcalan’ın da Kürtlerin lideri olmadığını belirten Türk, programın son bölümünde ilk defa sizin televizyonunda paylaşıyorum diyerek bir öngörüsünü anlattı: “2026 yılı Öcalan’ın içerde oluşunun 27. yılı. Güney Afrika Lideri Nelson Mandela da 27 yıl içerde kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı” dedi.
“Yani Apo ile Mandela arasında bir benzerlik oluşturuyorlar diyorsunuz!”
Sözüm üzerine: “Evet, Apo ile Mandela arasında hiçbir benzerlik yok, Mandela bir özgürlük savaşçısıdır. Ama Apo’yu da aynı süre sonra çıkarmaya çalışacaklar ve Kürtlerin Mandela’sı yapacaklar,” dedi.
Alican Türk, tutuklanan Orkun Özerler ile ilgili de pırıl pırıl bir vatansever olduğunu, Türk ordusunu itibarsızlaştırmak için yürütülen kumpaslardan 28 Şubat’ta kendisinin de içeri alındığını, bunun ne kendisi için ne de Orkun Özerler için bir öneminin olmadığını önemli olanın vatan olduğunu söyledi. Güneydoğu koruculuk konusuna da değinen Türk, “PKK terörü olmasaydı koruculuk sistemi olur muydu?” Sorusunu sormak gerektiğini belirtti.
Daha fazlası için “Halkın Gündemi” programında ele aldığımız “Terör Örgütleri Halkı Nasıl Kandırıyor” programını izleyin ve Alican Türk’ün gerçekleri cesurca dile getirdiği “Güneydoğu’da PKK Entrikaları ve Faili Meçhuller” kitabını okuyun lütfen.
İŞTE O PROGRAMIN TAMAMI: