Atatürk Yaşasaydı | Hakkı Güleç Yazdı

Atatürk Yaşasaydı | Hakkı Güleç Yazdı
Yayınlama: 13.08.2023 21:44
A+
A-

“Özgürlük ve tam bağımsızlık benim karakterimdir” diyen bir Atatürk zamanında bağımsızlığı yok ederek ABD emperyalizminin güdümüne girmemize neden olan NATO’ya asla girmezdik.
1945 sonrası başlayan ve 1950’lerle birlikte işbirlikçi yönetimlerin başlattığı karşı devrim sürecine giren ve bağımsızlığını kaybeden bir Türkiye tablosunu hiç yaşamazdık.
Bugün yaşadığımız tüm kötülüklerin geri kalmışlıkların, zulmün talan ve sömürünün temeli Lozan’da kazandığımız özellikle de ekonomik ve bağlı siyasi bağımsızlığımızın elden gitmesi vardır.
Atatürk ve Tam Bağımsızlıkçı Kemalist Politikalar Sayesinde 2004 ten beri Egede 18 ada 135 adacık işgal edilemez adalar Lozan’a aykırı silahlandırılamazdı.
PKK ve İs birlikçi siyasal İslamcı 0rta çağcı yapılanmalar var olmak için zemin bulamazlardı.
Atatürk Sayesinde Çağdaş Demokratik Laik ve Tam Bağımsız Özgür Bir Türkiye Tablosunda daha çok bilim insanımız, daha fazla sanatçımız ve her alanda üstün başarı gösteren sporcularımız olurdu; dünyaya mal olacak insanlarımız olurdu.
Tarımda ve hayvancılıkta bizi sollayan veKonya ilimizden sadece üç bin kilometre kare fazla toprağa sahip Hollanda’yı da çoktan katlardık.
Binlerce yıldır korunan zeytinliklerimiz talan edilmezdi.
Madenlerimiz, limanlarımız, bankalarımız, fabrikalarımız, şirketlerimiz, köprülerimiz hava meydanlarımız, hastanelerimiz en verimli milyonlarca metre kare topraklarımız ve 80 yıllık birikimlerimiz “özelleştirme” adıyla yağmalanmazdı.
TÜSİAD’a üye iş adamı ve sanayicilerimizin %75 varlığı yabancıların eline geçmezdi.
Kendi uçağımız, uydumuz, uzay araçlarımız, uçaklarımız çoktan üretilmişti.
Gelişmişlik düzeyimiz Avrupa ülkeleri ortalamasını geçebilen ülkeler arasındaydık
YA ATATÜRK OLMASAYDI!..
Sevr sınırları dışında kalan yerlerde hiçbir anlamda var olmazdık. Türkçe harici bir dil ile konuşuyor olurduk; eğer hala yaşıyorsak Anadolu’nun %70’inde ezan susar bayrak inerdi.

Atatürk olmasaydı ne İstanbul, ne İzmir, ne Muğla, ne Konya ne Antalya Adana, ne Hakkari vb yörelerimiz bizim olamayacaktı.
Sınırları Sevr ile çizilmiş ekonomik ve siyasi bağımsızlığı yok eden kapitülasyonların devam ettiği, ordusu tasfiye edilmiş, Kosova gibi bir ülke bile zor olurduk
Tüm dünyanın en fazla saygı duyduğu ve çoğu Müslüman mazlum ulusların kurtuluşuna yol göstermiş, biricik kahramanımızın adını anarken önce bir aklımızı başımıza alacağız.

“Atatürkçülük” Deyince Anladığımız, Kemalizm’dir…
Atatürk’ün kitabı Nutuk dünya kütüphanelerinegirmiş Çin’den, Yunanistan’a kadar birçok dünya üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmaktadır.
Hayatı savaşlarda geçmiş, girdiği tüm savaşları kazanmış buna rağmen “mecbur kalmadıkça savaş bir cinayettir yurtta barış dünyada barış” diyerek savaşı değil, barışı yüceltmiş bu amaçla birçok barış antlaşmaları yapmış ve dünya barışı için çaba sarf etmiştir.
Savaş dehası olduğu kadar o bir barış dehasıdır.
Tüm hayatı cephelerde geçen, girdiği tüm savaşları kazanan ve “Mecbur kalmadıkça savaş bir cinayettir!” diyen bu nedenle dünyada Nobel barış ödülüne aday gösterilen tek asker Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Onun 57 yıllık yaşamında tümünü de kazandığı 11 savaş, 24 madalya, 7 Nişan, 13 kitap ve fikri hür, vicdanı hür, irfanı bilimi rehber edinmiş milyonlarca seveni vardır ve dünyada 35 ülkede heykeli olan, 120 cadde ve 35 meydana adı verilen tek dünya lideridir.
Her fırsatta “Atatürk” kelimesini ağzından hiç düşürmeyen, her yere Atatürk adını vermeye çalışan, Kenan Evren ve onun Atatürkçülüğünü bu millet hiç benimsemedi.
Bir CIA kurgusu ve K. Evren ve Amerikancılar tarafından yüceltilen “Türk-İslam Sentezci” yaklaşımlar, etnikçi ve mezhepçi ayrılık ve çatışma için zemin hazırlar.
Bilime, sanata, felsefeye sırtını dönmüş Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih kurumunu kapatan K. Evren’in, şekilci batıcılığıvesayetçi yönetimi aslında 12 Eylül 1980 derin misyonuna hizmet eder. (BKZ. Cengiz Özakıncı Twitter’da: “12 Eylül Darbesinin Derin Misyonu Federasyon:” / X
Milli Mücadele Döneminde Doğan Kemalizm!
Yeryüzünün en kutsal isyanlarından ilkini Anadolu’dan başlatan liderimizin antiemperyalist ilk çıkışı Çanakkale cephesindendir.
Dünyanın en büyük sömürge imparatorluğu, Büyük Britanya imparatorluğu (İngiltere) Dünya topraklarının 1/4 ünü işgal etmiş, 500 milyonluk nüfusu kapsar ki, 1900’ler de iki milyara yakın dünya nüfusunun da dörtte biridir.
Osmanlının ise 1.Dünya savaşı öncesi 1914’ler de ki nüfusu 26 milyon civarındadır. Askere gitmeyen gayrimüslimler nüfusun yarısıdır. Geri kalan 13 milyon civarında Müslüman nüfusun eli silah tutanlarının hepsi 3 milyona yakındır ve hepsi askere alınır.
1914-1918 arasında Çanakkale dahil, yedi cephede savaşan Türk ordusunun savaş sonunda şehit kayıp esir sayısı 1 milyonu geçer.
Türk ordusunun kabiliyetli kurmay subaylarının yönetiminde Mehmetçiğe Çanakkale ve Milli Mücadele’de iki kez yenilen İngilizler, kurdukları en büyük sömürge imparatorluğu sonun başlangıcını yaşarlar.
Çünkü Türk direnişi ve zaferleri sömürge mazlumları için bir işaret fişeğidir. Türk milletinin direnişi İngiltere ve sömürge ülkeleri için bir kabus nedeni olur.
“Kemalist” kavramı İngilizlere aittir!
Milli mücadeleden sonra İngilizlere karşı sömürge ülkelerin ayaklanması başlar. Çünkü Türkler Müslüman mazlum uluslara örnek olmuşlardır.
İngilizler kendilerine karşı savaşan Mustafa Kemal’in yanında yer alan Kuvay-ı Milliyecilere (Milli Güçler) “Kemalist” ismini verir.

Kemalizm Nedir?
Kemalizm, antiemperyalizmdir,
Kemalizm, sömürgeciliğe karşı durmaktır.
Kemalizm, yüzlerce yıl baskılanan aşağılanan Türk insanının dilini, tarihini ve kimliğini bulmasıdır.
Kemalizm, köklerinden kopmuş bir ulusun benliğine kavuşmasıdır.
Kemalizm, aydınlanmadır; akıldan ve bilimden yana olmaktır. Aklı hür, vicdanı hür nesillerin yetişmesini sağlamaktır.
Kemalizm, sanattan, uygarlıktan, aydınlıktan yana olmak ve muasır medeniyetlerin üstüne çıkmayı hedef haline getirmektir.
Kemalizm, yurtta ve dünyada barıştan yana olmaktır.
Kemalizm, çağdaş demokratik laik ve tam bağımsız Türkiye’den yana olmaktır.
Kemalizm’in birinci olmazsa olmaz şartı, Atatürk’ün “özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” Sözüyle dile gelir.

Psikolojik Danışman- Eğitimci/Yazar