Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Doğu Karadeniz Bölge Toplantısı, Genel Başkan Mustafa Hüsnü Bozkurt ve Genel Merkez yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıya, Genel Başkan Yardımcıları Bedii Safa Yenice, Gülhan Akdoğan, Hatice Topçu Şap, Özgür Kırdar, Genel Sayman Basri Gürsoy, Genel Sekreter Durur Gök, Genel Sekreter Yardımcısı Taylan Devrim Ercan ve Ulaşım Sorumlusu Ufuk Kablan da katıldı.
Toplantının ardından kamuoyuna açıklanan sonuç bildirgesi, sadece ADD üyelerine değil, tüm yurttaşlara yönelen sert bir siyasi duruşla kaleme alındı. Bildirgede, “Yeniden Atatürk Cumhuriyeti, yeniden Kemalist Devrim” çağrısıyla Türkiye’nin iç ve dış tehditlere karşı yeniden Cumhuriyetin kurucu ayarlarına dönmesi gerektiği vurgulandı.
ADD, 21. yüzyılda Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı emperyal senaryoları, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) üzerinden değerlendirdi. Türkiye’nin, “tek adam rejimi” ile Ortadoğululaştırıldığını ve emperyalizmin hedefi haline getirildiğini belirten bildirgede şu ifadelere yer verildi:
“Emperyalistler, ülkemizi operasyonlara açık hale getirmek için terörü bahane ederek bizi müzakere masalarına oturtmakta, Atatürk’ün mirasını reddettirmeye çalışmaktadır. Bu karanlık senaryoyu ancak yarım bırakılmış Kemalist Devrim’i yeniden başlatarak değiştirebiliriz.”
Yeni anayasa tartışmalarına da sert bir dille karşı çıkan ADD yönetimi, laikliğin ve cumhuriyetin hedef alındığını belirtti:
“Laikliğin tartışmaya açılması, Anayasa’nın topyekûn dönüştürülmesi, ülkenin geleceği açısından büyük bir tehdittir. Fabrika ayarlarına dönmek, Kemalist Cumhuriyet’i tekrar yaratmak mümkündür.”
ADD’nin bildirgesinde, dış politikada da Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle bölgesel barıştan yana bir tutum çağrısı dikkat çekti. Mezhepçi maceralara ve emperyalizmin taşeronluğuna karşı durulması gerektiği ifade edildi.
Ayrıca mevcut “tek adam rejimi” eleştirilerek, kuvvetler ayrılığına dayalı, yargı bağımsızlığını esas alan, tam demokratik parlamenter sistemin yeniden tesisi gerektiği vurgulandı.
ADD sonuç bildirgesi, şu çağrılarla sona erdi:
“Atatürk Cumhuriyeti ve Kemalizm’in değeri geçmişte olduğu kadar bugün ve yarın da geçerlidir. Bu topraklarda hâlâ umut var.
TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE!
YAŞASIN YENİDEN ATATÜRK CUMHURİYETİ!
YAŞASIN KEMALİST DEVRİM!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”