Az sabır! | Yusuf İpekli Yazdı

23 Ağustos 2021 günü aşağıdaki bağlantıda yer alan yazıyı kaleme almıştım.

Niçin?

Memur ve memur emeklilerinin aylıklarında 2022 – 2023 yıllarında yapılacak artışın genel bir değerlendirmesiydi.

Bugün hükümet 2024 – 2025 yılları için memur ve emeklilerinin aylıklarına yapacağı artış teklifini açıkladı.

Buna göre hükümetin önerisi şöyle:

“1) 2024 yılının ilk altı ayı için % 14 + enflasyon farkı,
2) 2024 yılının ikinci altı ayı için % 9 + enflasyon farkı,
3) 2025 yılının ilk altı ayı için % 6 + enflasyon farkı,
4) 2025 yılının ikinci altı ayı için % 5 + enflasyon farkı.”

Oh, oh, ohhhh!

Bir iki saattir televizyon izliyorum. Üstelik yandaş kanalları.

Yorumlar emekli maaşı kadar olmasa da oldukça net.

“Orana bakmayın mühim olan enflasyon farkı…”

“Oran da ne ki, en önemlisi sosyal haklar…”

“Hükümet sözünü tuttu, memur rahatlıyor…”

“Memura kira yardımı gündemde…”

“Vergi dilimleri sabitleniyor, ocak maaşı aralıkta da sabit kalacak…”

“Memurun izni yeniden düzenleniyor, yeni haklar hayırlı olsun…”

Kırk yıllık öğretmenim böyle bir hikayeyi ne okudum, ne okuttum!

Doğru, bu orjinal bir hikaye!

Neden?

Bugün yerli sebze, meyve almak için küçük bir ilçenin pazarına uğradım.

Bir kilo taze fasulye elli, kavun on sekiz lira. Domates yirmi beş, salatalık ve patates on beş, sarımsak yetmiş lira. Patlıcan ve erik otuz, biber yirmi beş, kabak yirmi, üzüm kırk lira. Büyük tüp tam tamına beş yüz, küçük tüp yüz beş lira.

Hiç bir şey alamadığım pazarda dolaşırken kulak kabarttım.

Biri, “Açlıktan öleceğiz.” diyordu.

Diğeri, “Emekliye avucunu yala, al pazarı boynuna dola.” narası atmasın mı?

Başkası, “Yok, yok, yok…” diyerek eşini azarladı.

Elindeki listeyi kontrol ederek alış veriş yapan foterli biri, “Neredeyse yere yığılacak.”

Tezgahlara bakan çok, alış veriş yapan hemen hemen yok.

Çarşı, pazar, market cayır cayır yanarken hükümetin iki yıl için yaptığı öneriye bakar mısınız?

Oysa bugün 27.05 lira olan dolar 2021 yılının ağustos ayında 8,34; bugün 39.90 lira olan mazot 5,17 liraydı.

Dönelim enflasyon farkı ile ilgili can alıcı söyleme.

Öncelikle bu enflasyon farkının aylıklara yansıtılması meselesi ne yazık ki sadece aldatmaca.

Neden?

Çünkü enflasyon rakamlarını kim açıklıyor?

TÜİK!

Peki, rakamlar nasıl açıklanıyor?

Hayatın gerçeklerinden çok çok çok uzak olarak.

Halk!

Uyumaya devam…

Sendikalar!

Var mı ki…

Ve muhalefet!

Birbirini yemekten yemek yemeye vakit bulamadığı için her şeyden habersiz…

Anladık kiralar aldı başını gidiyor. Bankalar kredi vermiyor. Hazine bomboş.

Peki, ne olur bu işin sonu.

Demedi demeyin: “Mart 24 yerel seçimlerinden önce ekonomi yönetimi görevden alınarak  dudaklara bir parmak bal çalınır. Dağlar hayat pahalılığının pabucunu dama attığı fareleri doğurur. Emekli ölür, köylü gününü görür, esnaf kepenk indirir, hükümet zam zam üstüne zam bindirir.”

Az sabır, ha gayret, az kaldı az!

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=pfbid0Ec8sjpe2sEJQWyn7DhT6eyrrPu6Vrb2ivReJpCUXWMHcPvDoVwcfwr1YfSGUWrRwl&id=100009228502596&mibextid=Nif5oz