Osmanlı’da iç ve dış borçları denetlemek üzere II. Abdülhamid döneminde 20 Aralık 1881’de İrade-i Seniyye olarak yayınlanarak resmi nitelik kazanmıştır.
Düyun-i Umumiye….
Osmanlı İmparatorluğu 1854 yılında ilk kez borçlanmaya gitmiş ve İngiltere’den borç almıştı. Ve bu borçlarını ödeyemediği için 1875 yılında iflasını açıklamıştı. Alacakları tehlikeye düşen devletler bir araya gelerek Düyun-i Umumiye İdaresini kurdular.
Kısacası verdikleri borçlar karşılığında Osmanlı Devleti’nin gelir kaynaklarına el koydular. Osmanlı Devleti’nin tuz, tütün, damga, içki, balıkçılık, ipek vergileri başta olmak üzere gümrük vergileriyle, bağlı beyliklerin vergilerinin bir bölümü oluşturulan bu yönetime aktarıldı. Sonuç olarak devletin tüm ekonomik ve mali denetimi Avrupalıların eline geçmiş oldu..
Vergiler ağırlaştırıldı, çiftçi, köylü üretici bu vergiler altından kalkamayınca varlıklarına el konuldu. Önce vergi ile geldiler, varlıkları alıp ezdiler.
Halk aç kaldı, aşağılandı, taciz edildi, tecavüz edildi.
ÇÖKTÜ, battı, yok oldu…
Koca bir İmparatorluk kaybettiği mali ve otorite gücünün acısını çok ağır ödedi.
Ne tesadüftür ki Osmanlı borçları ile başa çıkamayacağını anladığı 1881 yılında doğdu Mustafa Kemal Atatürk..
Ülkenin kaynakları başkalarının ellerine geçtiğinde kaybedersiniz…
Köle olursunuz…
Osmanlı’nın çöküşüne neden olan bu basiretsiz, onursuz davranışlar,
1900 lü yıllarda başlayan özelleştirme, şimdilerde tamamen satışa evrildi, şimdi ise satışlar Düyun-i BOP’a dönüştü.
Bu milletin malını satmaya karar verenler, fakir, aç, işsiz, sağlıksız bıraktıkları Türk milleti ile de paylaşmıyorlar…
Aynı şatafat, aynı israf, aynı edalar ile dolaşıyorlar…., EEE dünya lideriyiz!
Kapalı dosyalar içinde satın almak için gelmişler Türk milletinin canını vererek koruduğu, kanlarda boğulduğu varlıklarımızı…
Osmalı’yı neden bu kadar çok sevdiklerini de anlamış olduk! Tıpkı Osmanlı gibi davranıyorlar. Onların ”müslüman”lığı da Osmanlı gibi .
Lakin Osmanlı’ yı kuran Osman Gazi, Orhan Gazi, Fatih Sultan Mehmet gibi değil, onların Osmanlı’cılığı Abdülhamit gibi.
Ya da Fetret Devri gibi…
Ankara savaşı sonunda Anadolu’da Türk birliği bozulmuş ve Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi içindeyken, Yıldırım Bayezid’in oğullarının taht kavgasına giriştikleri gibi.
Şimdi iktidarda kalma pahasına yaşattıklarının acı faturasını yine millete kesenler bilmeliler ki; Osmanlı’nın iç ve dış borçlar için ilan ettiği İrade-i Seniyye nin de tarihi olan 1881 de doğan Türk milleti ölmemiştir.
Derin yoksulluğa terk edilen Türk Ulusu,
Sınırları sonuna kadar yabancılara açılan Türkiye Cumhuriyeti,
Kanla alınmış toprakları , para karşılığı yabancılara satılan Türk toprakları,
Madenlerin işletmelerinin büyük bölümü yabancılara verilen doğamız,
Özel hastaneler, özel okullar ile Türk Ulusuna getirilen eşitsizlik,
Özelleştirme ile dibe vuran üretim,
Varlık fonu ile, yokluk fonuna çevrilen devlet kurumlarımız….
Siyasal islam’ın tarikat ve cemaatleri!
Ve daha niceleri.
Heba edilen TÜRK ULUSUNUN varlıkları ile BOP ile yeniden hortlayan
Düyun-i Umumiye!
Osmanlı’nın sonunu getiren çöküş Düyun-i Umumiye,
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çöküşünü isteyen , BOP’un eşbaşkanları …..
Uyuma Türk Ulusu!