Bülent Arınç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’de ifade özgürlüğü konusunda ciddi kısıtlamalara gidildiğini belirtti. Arınç, doğrudan AKP’yi hedef almadan yaptığı bu eleştirilerle, iktidarın politikalarına yönelik dikkat çekici bir çıkış yaptı.
31 Mart seçimlerinde AKP’nin ikinci parti konumuna düşmesini ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamalarla ilişkilendiren Arınç, “Eleştiri hakkı hakaret, bühtan ve tahkir içermediği müddetçe müdahale edilemez olmalıdır” diyerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarını hatırlattı.
Arınç, geçmişte Milli Görüş çizgisinde yer alan siyasetçilerin TBMM’de en sert eleştirileri yaptığını ve halk tarafından takdir edildiğini vurgulayarak, günümüzde eleştiri kültürünün yok edilmesinin uzun vadede büyük zararlar doğuracağını ifade etti. “Eleştirileri susturmak ve sindirmek kısa vadede fayda sağlar gibi gözükse de sürecin sonunda oldukça yıpratıcı ve zarar vericidir” sözleriyle iktidara önemli bir mesaj verdi.
Açıklamasında Aliya İzzetbegoviç’in sözlerine de yer veren Arınç, “Eleştiri hakikatin güneş ışığıdır. Eleştiri olmayan yerde düşünce donuklaşır” diyerek, ifade özgürlüğünün demokratik bir toplum için hayati önem taşıdığını vurguladı.
Bülent Arınç’ın bu çıkışı, özellikle AKP içinde farklı seslerin yükselmeye başladığını ve iktidarın ifade özgürlüğü konusundaki politikalarının artık kendi içinden bile eleştirildiğini gösteriyor.