CHP Hangi Eksende Yer Alacak? – Hatice Topçu Yazdı

CHP Hangi Eksende Yer Alacak? – Hatice Topçu Yazdı
Yayınlama: 30.07.2025 20:08
A+
A-

Ne çok savaş, salgın, kumpas, terör, ihanet, felaket geldi geçti insanlığın üstünden. Çıkış yolu aramalar, mücadelelerle geçen yıllar, toprağa düşen şehitler, teröre kurban giden canlar…

Bulunduğu coğrafya itibariyle her zaman emperyalizmin hedefinde olan ülkemiz yine darda, yine zorda! Yine adım adım örülen ağlar dizgesinde…

Şimdi efendim AKP, MHP ve DEM birlikte rejimi değiştirme sürecini yürütüyorlar ve CHP’yi de sürece dahil etmek istiyorlar. Özetle Cumhuriyetin kurucu partisini Cumhuriyetin yıkılmasına ortak etmek isteniyor!

Bu konuda adeta bir satranç oyunu gibi hamleler yapılıyor; tutuklamalar, gözaltılar, baskılar ve benzeri hepsi amaca giden yolun döşenen taşları…

Bakın DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncay Bakırhan ne diyor: “Biz her seferinde, muhalefetin olmadığı, toplumun rıza göstermediği, bir barış, bir süreç olmaz diyoruz. Sayın İmamoğlu’na şunu söylemek isterim. İçerde olmasının sebebi kendi cephemizden bakmamızdır masada CHP olursa belki de İmamoğlu dışarıda olacak. Çünkü hukuk olacak, demokrasi olacak, adalet olacak.”

Daha ne desin?

Açıkça İmamoğlu’na dışarı çıkabilmen için CHP’nin masada olması gerekiyor, diyor.

Üstelik ülkede hukukun, demokrasinin, adaletin olmadığını da söylüyor. Peki, hukukun, demokrasinin, adaletin olmadığı bir ülkede barış ve demokrasinin masayla gerçekleşmesi nerede görülmüştür?

Olmayan mecliste emperyalizmin güdümünde masa kurularak barış, demokrasi ve adalet getirildiği nerede görülmüştür?

Peki tutuklu bulunan lisans diploması ve şimdi de yüksek lisans diploması iptal edilen İmamoğlu 22 Ekim’de Bahçelinin çağrısı ile başlatılan süreçle ilgili ne demiş bakalım, “…süreç boyunca devlet bilinciyle, oy kaygılarını bir kenara bırakarak ve Kürt meselesini dışlama tutumlarından vazgeçerek takındığı tavır, eksikleri olsa da değerli ve önemlidir.”…

Öte yandan ABD Ankara Büyükelçisi, Suriye ve Lübnan Özel Temsilcisi Tom Barrack, İsrail’in bölgede ulus devlet istemediğini, Türkiye’nin Osmanlı millet sistemine dönmesi gerektiğini açık açık söylüyor.

Öyleyse amaç çok net. Türkiye’yi ulus devlet olmaktan çıkarmak!

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “…Terörsüz Türkiye süreci, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek, bulunmaz bir fırsattır…” diyor.

Peki Teröristbaşı Öcalan ne diyor: “TBMM gündeminde yer alan komisyon çalışmasından ise barış ve demokrasi adına kapsayıcı ve yapıcı sonuçlar bekliyorum…” Ve CHP mutlaka masada olmalı diyor!

Bu söylemlerin hepsinin işaret ettiği yer neresi?

Çok açık ve net değil mi, terörsüz Türkiye söylemiyle getirildiğimiz yer Sevr’in devamı BOP’un hedeflediği yer!

Bu koşullarda Türkiye Cumhuriyet’in kurucu partisi böyle bir komisyonda yer alacak ve seçmeni yine partisine inanacak öylemi?   

CHP’nin komisyonda yer alması kendini ve kuruluş felsefesine inkâr etmesi anlamı taşır ve teröristbaşı Öcalan’ı meşrulaştırmış olur. Yarın Öcalan’ın içerden çıkması, siyasi haklarının iadesi ve benzeri istekler tek tek önüne konur.  

CHP halkın ne istediğine baktı mı, tabanının ne istediğine baktı mı böyle bir karar eşiğinde ve bu karar kamuoyunda tartışılıyor.

Bir yanda operasyonlar, bir yanda barış ve demokrasi masası…!

Yok nitelikli çoğunluk, yok Anayasa komisyonu değilmiş, yok Kürt meselesi varmış,  yok mecliste bir sürü komisyon varmış, AKP’nin olduğu komisyonlara katılmayacak olursam meclisten de çekilmek gerekirmiş… mış, mış, mış…

Birinci Dünya Savaşı’nda savaşılan cepheler ve toprağa düşen onca insanımız… Birleşik güçleri dize getirerek, bütün zamanların en essiz savunma savaşı ile Çanakkale’den kaçmalarını sağlayan o essiz kumandan sonrasında doğan kurtuluş umudu ve devamında Millî Mücadele ile emperyalizmin, sömürgeciliğin topraklarımızdan sökülüp atılması…

Her karışı kanla sulanmış bu vatan siyasi hesaplara kurban edilemez, edilmeyecektir. Çünkü bu vatan evlatları buna müsaade etmeyecektir.

CHP kendi üzerinden kurulan bu oyuna gelmemeli, amacı ulus devletimizi yok etmek olan o masaya oturmamalı… Çünkü Türkiye’de iki siyasi mücadele ekseni mevcuttur.  Biri ulus, üniter devlet, laik Cumhuriyet ekseni, yani Kemalizm; diğeri siyasal İslamcılık ekseni.

Bu masa kararı ile CHP eksenini belirlemiş olacaktır. Kurucusu olduğu Kemalizm ekseninde mi, yoksa ülkesini ulus devlet olmaktan çıkaracak Osmanlı millet sistemine taşıyacak emperyalizm ve uzantılarının ekseninde mi?

Ancak bir gerçeklik var ki Türk milletinin ekseni bellidir. O da tam bağımsızlık özünde ulus devlettir, laik cumhuriyettir, yani ‘Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’dir”

Rize’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Rize’de tamamladı. Lisans eğitimini işletme alanında, yüksek lisans eğitimini; Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Yönetimi ve Politikaları Ana Bilim Dalı, Eğitim Yönetimi ve Teftiş Doktora Programına devam etti. Eğitim iş kolunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. 21.02.2019 tarihinde kamudaki eğitim yöneticiliği görevinden emekli oldu. Eğitimci-Yazar-Şairin; TODAİE Hazırlık Kılavuzu, iki adet şiir, on bir adet çocuk ve genç edebiyatı olmak üzere toplam 14 adet kitabı bulunmaktadır. Ayrıca eğitim bilileri aralında ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır. Meslek hayatı boyunca çok sayıda ulusal proje ile Avrupa Birliği projesi yazmış ve yönetmiştir. Eğitim bilimleri, proje döngüsü ve kişisel gelişim alanlarında çok sayıda eğitici eğitimi sertifikasına sahip olup yetişkin eğitimleri vermiştir. Halen çeşitli gazete ve haber sayfalarında makaleler yazmaktadır. Medya Siyaset Yayın Grubu Genel Yayın Koordinatörü ve programcılığı yapmaktadır.