Karakteri özgürlük ve bağımsızlık olmayanların pusulası emperyalizmdir – Hatice Topçu Yazdı

Karakteri özgürlük ve bağımsızlık olmayanların pusulası emperyalizmdir – Hatice Topçu Yazdı
Yayınlama: 02.10.2025 16:16
A+
A-

“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk

 Biat kültürünün egemen kılınmaya çalışıldığı ve demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden uzaklaştığımız şu günlerde insan düşünmeden edemiyor; 106 yıl önce 19 Mayıs 1919 tarihinde özgürlük ve bağımsızlık için köhne bir gemi ile yola çıkan gelecek bakışlı kurucu önderimiz ve içinde bulunduğumuz günlerde ABD başkanı yapılan görüşme sonrasında yandaş medyanın gerçeği perdeleme gayretleri!..

Nasıl geldik bu hale demeyeceğim, çünkü bizi bu hale getirenler göstere göstere geldiler. 10 Kasım 1938 sonrası sinmiş, pusuda bekleyenler karşı devrimciler adım adım ağlarını ördüler. Kendini aydın sananlar Cumhuriyetimizin kurucu partisindeki dönüşümü göremediler. Evet, CHP’nin içine sızıldı ve CHP adım adım dönüştürüldü.

Çıkışı sağa yanaşmakta bulan ve kendi özünden uzaklaştırılan partinin bugün getirildiği yer ‘hukuk darbesi’ ile tamamen ortadan kaldırılması, yani muhalefetsiz bir rejim oluşturulmasıdır.

Şu ‘Sarı Öküz’ öyküsü var ya dönüp dönüp durur aklımda. Çünkü tavizin sonu daha derin sorunlara evet demektir. Kestirmeden söyleyeyim tavizin sonu esarettir. Oysa Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk’ün Lozan barış görüşmeleri sürecinde çalışmalarını başlattığı ve devamında Cumhuriyetimiz ile aynı yıl kurulmuş olan bir partidir.

Tarihsel bir gerçeklik vardır. Ne kadar geriye giderseniz o kadar ileriye gidersiniz. Yani geriyi bilmedikçe ileriyi göremezsiniz.

Türk devriminin adımları bir dehanın bakışı ile halkın iradesini birleştirme becerisinin ürünüdür.

Yukarıda altını çizdiğim çıkarımım çıkışın halk iradesi olduğunun sonucudur.  Halktan kopuk hiçbir yaklaşım kendine yer bulamayacağı gibi tarihsel kökleri olan yapıları da eritir. Bu yüzden CHP’nin özüne dönmesi gerekmektedir.

CHP’nin içine sızmış işbirlikçileri temizlemeye başlaması ve birkaç ismin partiden ihraç edilmesi yetmez, kurucu ayarlarına dönme zorunluluğu vardır.  Nasıl ki büyük Atatürk, kuruluş ve kurtuluş mücadelesinde en yakınındaki isimlerin bakışlarına rağmen onları ikna etmenin bir yolunu bulduysa o yol bulunmalıdır. Yolu bulunmayanlarla ise yol ayrılmalıdır.

Diğer kaynakları bir yana bırakın Atatürk’ün büyük Nutkuna bakın. Orada en yakınındakilerin dahi uygunsuz önerileriyle karşılaşacaksınız. Padişaha bağlılıklarıyla karşılaşacaksınız. Amasya Genelgesine imza atmaktan imtina edenlerle karşılaşacaksınız ve hepsinden önemlisi ulus ve ülkesi için padişahın kalbinin sevgi ve şefkat dolu olduğuna onu yanıltanın hükümet olduğuna inananlarla karşılaşacaksınız. Dahası kurtuluş mücadelesi sürecinde sayısız engel ve güçlükleri göreceksiniz. Bu güçlüklere karşı atılan adımların yapılan karşı hamlelerin her biri için gösterilen kararlılığın çelik iradesini göreceksiniz. Sonuçta bütün güçlüklere karşı Türkiye’nin ortasında bir meclisin kurulması ve bütün kararların o meclisten alınışını göreceksiniz.

Tarih iyi bir öğretmendir, öğretir!

Ülkemizin kurtarıcı ve kurucu önderinin Büyük Nutkunu dahi okumayanlar bugün onun kurduğu partide milletvekilliği yapıyorlar, onun kurduğu partiden belediye başkanı seçiliyorlar. İşte aşılması gereken en önemli sorun budur. Kemalizm bir ideolojidir ve bu ideolojiyi onun partisindeki herkes bilmelidir, içselleştirmelidir. Bu aşılırsa her ne olursa olsun, tehdit, şantaj fark etmez, hiçbir CHP’li belediye başkanı partisini değiştirmez. Çünkü Atatürk’ün ilkelerini, felsefesini bilir. Onun kurduğu Cumhuriyetin halkın egemenliğine dayandırdığını bilir.

Halen ülkeye 13 yıl ve sayısız seçim kaybettirenlerin arkasından gidenler var. Halen olağanüstü kongre ile seçilen il başkanının koltuğuna kayyum olarak oturmak isteyenler var. Yazık, çok yazık!

CHP kaybettiği zamanı geriye almak ve ‘Üretilmiş Muhalefet’ damgasından kurtulmak zorundadır. Mitingler iyi başlangıçtır ama devamının getirmesi lazım. Nasıl mı? Atatürk’ün yaptığı gibi ulusal güçleri etkin, ulusal egemenliği hâkim kılarak!

Çünkü oradayız yine o karanlık noktada…

“Vatanın bütünlüğü milletin egemenliği tehlikededir. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”

Hiç şüphemiz yok. Ancak bunun yolu kurucu partinin karakteri özgürlük ve bağımsızlık olan kurucu önderine sadık kalmasından geçmektedir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Rize’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Rize’de tamamladı. Lisans eğitimini işletme alanında, yüksek lisans eğitimini; Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Yönetimi ve Politikaları Ana Bilim Dalı, Eğitim Yönetimi ve Teftiş Doktora Programına devam etti. Eğitim iş kolunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. 21.02.2019 tarihinde kamudaki eğitim yöneticiliği görevinden emekli oldu. Eğitimci-Yazar-Şairin; TODAİE Hazırlık Kılavuzu, iki adet şiir, on bir adet çocuk ve genç edebiyatı olmak üzere toplam 14 adet kitabı bulunmaktadır. Ayrıca eğitim bilileri aralında ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır. Meslek hayatı boyunca çok sayıda ulusal proje ile Avrupa Birliği projesi yazmış ve yönetmiştir. Eğitim bilimleri, proje döngüsü ve kişisel gelişim alanlarında çok sayıda eğitici eğitimi sertifikasına sahip olup yetişkin eğitimleri vermiştir. Halen çeşitli gazete ve haber sayfalarında makaleler yazmaktadır. Medya Siyaset Yayın Grubu Genel Yayın Koordinatörü ve programcılığı yapmaktadır.