Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda konuşan CHP’li Veli Ağbaba, görüşülmekte olan torba yasayı eleştirdi. Yasa teklifinin ‘dayanışma paketi’ olarak sunulduğuna dikkat çeken Ağbaba, “Aslında, “millî dolandırma paketi” demek daha doğru olacak” dedi.
TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi ve CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı komisyon toplantısında konuştu. Burada görüşülmekte olan ‘torba yasa’ teklifine değinen Ağbaba, iktidara sert sözlerle yüklendi.
Konuşma sırasında AKP sıralarında milletvekillerinin fotoğraf çektirmesiyle de Ağbaba ve AKP’li vekiller arasında tartışma yaşandı. Atışmalarla devam eden Genel Kurulda CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba şöyle konuştu:
“Görüştüğümüz torba yasa millî dayanışma paketi olarak sunuluyor ancak bu pakete bakınca, dayanışma paketinden daha çok sizin geçmişte yaptığınız gibi, aslında, “millî dolandırma paketi” demek daha doğru olacak. Niye? Bir seçim dönemini bitirdik, siz geldiniz, seçim döneminde taahhütler yaptınız. Torba yasaya neyin konulması lazım? Seçimlerde taahhüt ettiğiniz şeylerin konulması lazım. Siz ne yaptınız? Seçimde hiç konuşmadığınız, uzaktan yakından hiç lafını etmediğiniz konuları getirdiniz”
‘SİZ DELİ DUMRUL’U DA GEÇTİNİZ’
“Seçim döneminde :”Esnafın emeklilik prim gün sayısını 7200 güne indireceğiz” dediniz. Bu pakette var mı? Yok. “Gençlerin aldığı cep telefonundan ve bilgisayardan ÖTV almayacağız” dediniz, o da yok. Staj ve çıraklık mağdurları yok. EYT’de prim gününe takılanlar yok, BAĞ-KUR tescilleri yok, kamuda taşeron yok, TYP çalışanlarının kadro sorunu yok. Ne var? Tabiri caizse servis esnafına, şoför esnafına kazık var, MTV’nin 2 kat artırılması var. Buna başka bir isim daha verebiliriz, Deli Dumrul bütçesi. Deli Dumrul’u da geçtiniz. Deli Dumrul ne yapıyordu? Köprüden geçenden 100 akçe, geçmeyenden 100 akçe alıyordu.
İnsanlar arabasına benzin koyamıyor, binmediği arabadan 2 kat vergi alıyorsunuz. Belki bilirsiniz belki bilmezsiniz, insanların arabaları yatır olmuş yatır, üzerinde çim bitiyor çim, ondan 2 kat vergi almaya kalkıyorsunuz. Siz Deli Dumrul’u da geçtiniz”
‘DEPREM’ TEPKİSİ: FIRSATÇILIK YAPIYORSUNUZ
“Aslında burada bir üçkâğıt var, resmen depremden fırsatçılık yapıyorsunuz. 6 Şubatta deprem oldu. Ee, 6 Şubattan sonra Meclis açılmadı mı? Geldik, burada konuşmadık mı, kanun yapmadık mı? E, peki, madem depremden dolayı paraya ihtiyaç var, Meclis açıkken yapsaydınız ya yiğitliğinizi görelim, yok ama ne yaptınız? Bir üçkâğıtla milleti kandırarak deprem sonrasında kazıklar ortaya çıktı.
Şoför esnafını, kamyoncu esnafını, servis esnafını resmen kandırdınız, kat kat vergi geliyor. Şimdi, deniyor ki… Bu bütçeye başka ne… “Seçim bütçesi yapmam” diyordu ya reis, “Ben ölsem de seçim bütçesi yapmam” diyordu ya, tam da seçim bütçesi. Seçimde ne kadar para lazımsa, ne kadar para harcadıysanız fakir fukaranın cebine gözünüzü diktiniz ama fakir fukaranın cebine gözünüzü diktiniz ama hiç tasarruf aklınıza gelmiyor arkadaşlar. Belki bilmezsiniz ama tasarruf için size birkaç öneriyi söyleyeyim”
‘MAKAM ARAÇLARINDAN İNİN’
“Değerli arkadaşlar, Türkiye’de tam 125 bin makam aracı var, tasarruf edecekseniz inin araçlarınızdan, inin. (CHP sıralarından alkışlar) İnin, fakir fukaranın araçlarına göz dikeceğinize inin araçlarınızdan. 14 tane özel uçak var, in o uçaklardan, inin, zaten gittiğiniz yer belli; Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan; dilenmeye gidiyorsunuz. Zaten gittiğiniz başka yer yok ki.
Bakın, bir örnek vereceğim değerli arkadaşlar, dünyanın en büyük araç üreticisi Almanya. Almanya dünyanın en büyük araç üreticisi, bizim ekonomik büyüklüğümüzün tam 10 katı. Bizi kıskanıyor ya Almanya, kıskanıyor tabii, o fakirlerde 9 bin makam aracı var, bizde 125 bin. Ya da Japonya, 10 bin makam aracı var. Fransa, hele o Fransa, o Macron var ya bizi kıskanıyor, 8 bin makam aracına biniyor. Ya, senin Türkiye’den neyin eksik? Reis 125 bin makam aracını herkese vermiş. Makam aracı deyip geçmeyin; 125 bin makam aracı, 125 bin şoför, vergisi, lastiği, benzini, mazotu, çakarı çukarı. Devletin üzerinde büyük yük. Eğer tasarruf yapacaksanız hodri meydan, inin o araçlardan arkadaşlar!”
KAMUDA SATIN ALINAN ARAÇLARA DEĞİNDİ
“Bakın, birkaç dakikamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kamuda bir yılda kara taşıtı kiraları gideri yüzde 81 artmış, hava taşıtı kiralama gideri yüzde 389 artmış, kamuda taşıt satın alma giderleri yüzde 1.228 -12 kat- artmış, kamuda akaryakıt giderleri yüzde 140 artmış. Siz ne yapıyorsunuz? Fakir fukaranın 1990 model steyşın Toros’undan vergi almaya kalkıyorsunuz ya da ne yapıyorsunuz? Fakir fukara kayısı ilaçlamaya gidiyor, ondan vergi almaya kalkıyorsunuz, çorap satan esnaftan vergi almaya kalkıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, bakın, başka rakamlar da var, çok uzatmayayım. Sarayın temsil ve ağırlama için harcadığı para toplam 484 milyon. Bunun ne anlama geldiğini ifade edebilmek için bu 42 bin 456 asgari ücrete eşit, sarayın gizli hizmet gideri 1 milyon 373 bin; haa Cumhurbaşkanı koruma ordusu var değerli arkadaşlar, beş aylık maliyeti 3 milyar 988 milyon, 4 milyar, 4 milyar. İnsan Allah’tan korkar, insan Allah’tan korkar bu kadar para çarçur edilmez. Bu memlekette insanlar açlıktan ölürken, yoksulluktan ölürken, depremden donarken bu kadar israfı yapanlara da yuh olsun diyorum başka bir şey demiyorum”
‘PARA LAZIMSA ZENGİN ETTİĞİNİZ ÇETELER VAR’
Ayrıca, değerli arkadaşlar, yani para lazımsa zengin ettiğiniz iş adamları var, çeteler var onlardan alsanız ya. Bakın, MTV’nin toplam getireceği tutar 30 milyar, 5’li çeteye aktarılan para tam 47,3 milyar; MTV’den daha fazla. Değerli arkadaşlar, bakın, köprü, otoyol, tüneller için işletilen firmalara 2023 yılında 53 milyar 600 milyon ödenecek, garanti ödemesi yapılacak hem de dolar bazında, kur böyle kalırsa. Ya, hadi parayı vermemezlik edemiyorsunuz, boğazınızı kaptırmışsınız bari bu dolar kurunu Türk lirasına çevirin ya, bari bu dolar kurunu Türk lirasına çevirin de o 5’li çetenin karşısında sizin yiğitliğinizi görelim.
Değerli arkadaşlar, bu hakikaten çok özel bir şey, özel yazmışlar bunun bir önemli maddesi de şu: Buradan alınacak vergilerden yerel yönetimler para alamaz, yerel yönetime para aktaramayız diyor. Niye? Bakın, o yerel yönetimler hangi siyasi görüşten olursa olsun, CHP’li, AKP’li, MHP’li, HDP’li o yerel yönetimlerden Allah razı olsun; deprem yaşamış bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Özellikle bizim Malatya için söyleyeyim eğer o belediyeler olmasaydı, Malatya’ya gelen belediyeler olmasaydı devlet on beş gün sonra ortaya çıktı, yirmi gün sonra ortaya çıktı. Devlet ekmek dağıtamazken, su dağıtamazken; Malatya’da insanlar susuzluktan kırılırken, açlıktan kırılırken, Allah Cumhuriyet Halk Partili belediyeden razı olsun, Malatya ekmek dağıttı, su dağıttı. Ben herkese teşekkür ettim “Allah deprem bölgesindeki bütün belediyelerden razı olsun” dedim sözümün başında ama en çok Allah CHP’li belediyeden razı olsun çünkü onlar sizin engellemelerinize rağmen geldiler. Geldiler arkadaşlar, her şeyi yaptılar, her şeyi yaptılar. Şimdi ne yapıyorsunuz?”
KKM TEPKİSİ
“Şimdi, değerli arkadaşlar, bir başka konu, zurnanın zırt dediği yer: Kur korumalı mevduat. Ha, savunun bakalım kur korumalı mevduatı! Kur korumalı mevduatın anlamı “fakirden alıp tefecilere para vermek” demek, “tefecileri zenginleştirmek” demek. Şimdi, ne yapıyorlar biliyor musunuz? Kur korumalı mevduatın yükünü hazineden alıyor, Merkez Bankasına veriyorlar. Niye? Merkez Bankası nereden alacak? Para basacak. Resmen bunun adı kalpazanlık! Devleti kalpazan yaptınız, kalpazan! Ne yapacağız? Nereden alacak bu parayı? Basacak parayı, kime verecek? Yandaşlarınıza verecek. Buna itiraz etsenize! Buna itiraz etsenize!
Bu memlekete gelmiş en büyük tefeci kur korumalı mevduatı getirenlerdir yani sizsiniz değerli arkadaşlar, sizsiniz. Hani diyorlar ya “Biz tefeye karşıyız” Ya, tefeciliğe karşıysanız, yiğitseniz gelip bu korumanın mevduat kaldırsanıza! Bu kur korumalı mevduat sistemi fakirin fukaranın kanını emiyor; tam bir vampir, tam bir vampir!
Değerli arkadaşlar, başka? Bakın, değerli arkadaşlar, haberiniz var mı bilmiyorum, Türkiye’de 9 milyon 585 bin emekli var, toplam 14 milyon 255 bin dul, yetim ve hak sahiplerini katarsanız… Emekliden haberiniz var mı bilmiyorum, emekliye bir zam getirdik arkadaşlar, emekliye bir zam getirdik emeklinin 6 milyonu 7.500 TL maaş alıyor yani en düşük maaş, bunların bir kısmı da daha düşük maaş alıyor ama hazine desteğiyle gideriliyor”
EMEKLİ ZAMLARINDA 7.500 TL BİLMECESİ
Değerli arkadaşlar, bakın, burada bir tablo var elimde; 2008 öncesi emekli 6.093 TL alıyor, kök maaşı; 2008 sonrası… 2008 sonrası 2.199 lira alıyor, SSK 1.653 lira, BAĞ-KUR 2.343 lira alıyor; BAĞ-KUR tarım 2008 sonrası 1.852 lira alıyor, bunlar tamamlanınca 7.500 TL’yi alıyorlar. Şimdi, bu zamdan bunların hiçbiri faydalanmıyor. Buna göre, değerli arkadaşlar, 2023’te 2008 SSK öncesi alan 7.616 lira alıyor, 2008 SSK sonrası 7.500 lira alıyor; bunların maaşı değişmiyor, bakın, bunların maaşı değişmiyor değerli arkadaşlar.
Bir de size bir soru daha soracağım: 3.500 mü büyük, 7.500 mü? 3.500 büyük, matematiğin kurallarını değiştirdiniz. Önemli olan ne verildiği değil, önemli olan paranın alım gücü değerli arkadaşlar. Bakın, geçtiğimiz yıl 3.500 liraya göre alım gücü bugün dana etinde 13 kilo düşmüş, tavukta 23 kilo düşmüş, pirinçte 42 kilo daha az alabiliyor emekli bugünkü emekli maaşıyla, kuru fasulyede 41 kilo, nohutta 18 kilo daha az alabiliyor.
Emeklinin yaşamı yaşam değil, emekli açlığın altında kıvrılmaya devam ediyor; siz ise kur korumalı mevduattaki tefecilere para aktarmaya devam ediyorsunuz”
‘BAHÇELİ SAMİMİ DEĞİL’
Eğer Kemal Kılıçdaroğlu, CHP olmasaydı AKP’nin aklına, Cumhur İttifakı’nın aklına en düşük memur maaşını 22 bin lira yapmak gelmez” derlerdi. Allah, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan, Allah Cumhuriyet Halk Partisinden, Millet İttifakı’ndan razı olsun.
Şimdi, değerli arkadaşlar, ortağınız, Cumhur İttifakı’nın ortağı Sayın Devlet Bahçeli salı günü “8.077 liralık seyyanen artışın kök ücrete ve aynısıyla emekli maaşlarına yansıtılmasını talep ediyoruz” dedi. MHP grubu burada, değerli arkadaşlar burada. Arkadaşlar, elinizi tutan yok; verin önergeyi, vallahi billahi biz iki elimizi kaldıracağız. Verin önergeyi, yapalım. Verin! Hodri meydan! Nasılsa beraber yönetiyorsun memleketi, her şeyde berabersiniz. Memurdan, memurun, emeklinin kök maaşından 8.077 lirayı esirgemeyin.
Türkiye önemli bir ekonomik çöküntüyü, bir yıkımı yaşıyor. Biraz önce söyledim, memura, emekliye verilen maaşın aslında miktarının bir önemi yok, önemli olan alım gücü. Eğer bir memurun alım gücü her yıl düşüyorsa, her dönem düşüyorsa bilin ki aldığı maaşın önemi yok”
‘MEMUR EMEKLİ OLMAK İSTEMİYOR’
“Şimdi, size birkaç rakamı paylaşmak istiyorum değerli arkadaşlar. En düşük emekli maaşı 2003 yılında 448 lira, en düşük emekli memur aylığı 332 lira, en düşük memur maaşının yüzde 74’ü kadar emekli maaşı alıyormuş. Kaç yılında? 2003 yılında. 2013 yılında yüzde 47’si kadar alıyormuş emekli maaşının, 2023’e geldiğimiz zaman arkadaşlar, 22 bin lira en düşük memur maaşı, en düşük emekli memur aylığı ise 9.876 TL yani 0,44’ü kadar maaş alabiliyor. Bunun anlamı şu değerli arkadaşlar: Artık memurlar emekli olmak istemeyecekler. Bakın, sizlerin huzurunda Plan Bütçe Komisyonunda bir emekli memur sendikası başkanı diyor ki: “Artık biz 60, 65 yaşında emekli olacak memur bulamayacağız. İnşallah, emeklilik 70, 75’e artırılır da 70’le, 75’te emekli oluruz çünkü bu süreçte böyle devam ederse emekli maaşları, bu oranlar çok daha düşmeye devam edecek”
AKP’Lİ VEKİLLERE ‘FOTOĞRAF ÇEKTİRME’ TEPKİSİ
“Şimdi, değerli arkadaşlar, bir başka tabloyu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın, en düşük memurun alım gücü; 2018 yılında 100 metrekare ev için sekiz yıl üç ay çalışırken bu yıl on bir yıl altı ay çalışmak zorunda kalacak bir yüz metrekarelik evi alabilmek için. Çeyrek altına bakalım, 2018’de 94 adet altın alabilirken bugün, değerli arkadaşlar, 76 adet altın alabiliyor. Siz fotoğraf çektirmeye devam edin, memurun derdini yine biz düşüneceğiz, yine poz vermeye devam edin. Poz vermeye devam edin, poz vermeye devam edin gelen kanunlara da el kaldırın!
Şimdi, hani AKP’nin icat ettiği bir ev aleti var, AKP’nin. Ne? Buzdolabı. Daha önce buzdolabı yoktu, AKP döneminde icat edildi. Bakın, değerli arkadaşlar, eskiden 12 tane buzdolabı alabilirken -icat ettiğiniz buzdolabını- şu anda sayenizde, uyguladığınız ekonomik politikalar sayesinde 7 adet buzdolabı alınabiliyor. Çamaşır makinesi 15’ten 12’ye düşmüş, et 64 kilodan 57 kiloya düşmüş, bu rakamları…
Senin şimdi Adıyaman’daki tütün umurunda değil, fakir fukara umurunda değil. Deprem yaşamış Adıyaman’dan haberin yok, burada bana laf atıyorsun. Bak, değerli hemşehrim, değerli Adıyamanlı hemşehrim, bu kardeşiniz var ya, Adıyaman’ın tütününe de sahip çıkıyor. Adıyaman’ın tütününe de sahip çıkıyor. Adıyaman tütününü Amerika’ya peşkeş çekenlere yazıklar olsun.”
CUMHURİYET