Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kadir Mısıroğlu aşkı! | Murat Ağırel Yazdı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kadir Mısıroğlu aşkı! | Murat Ağırel Yazdı
Yayınlama: 22.01.2018 00:00
Düzenleme: 27.07.2023 21:52
A+
A-

‘’ Atatürk’ü sevenler ahmak yada sahtekardır’’

‘’Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiç biri olmazdı” (28 Mayıs 2016 Cumartesi Sohbetleri)

‘’Bizim gâvur (Mustafa Kemal ATATÜRK’ten bahsediyor:) elin gâvurundan daha şiddetlidir. (28 Mayıs 2016 Cumartesi Sohbetleri)

“Bir kâfiri (Mustafa Kemal ATATÜRK’ü kast ediyor) beğendin mi namaz kılsan da kâfir olursun. Oruç tutsan da kâfir olursun. Hacca gitsen de kâfir olursun. İman hassas bir şeydir.”

“10 Kasım’da saat 09.05’te kenefe (tuvalete) gidin’’

“Mustafa Kemal’i methedenin cenazesine gitmem, öyle biri cenazeme de gelmesin”

“Atatürk’ü beğenen kâfirdir”

‘’Mustafa Kemal, Ayasofya’yı annesiyle ilgili bir gerçeğin ifşa olmaması için müzeye çevirdi. Yunan tehdit etti, annesiyle ilgili bir tehditten dolayı mecburiyetten müze yaptı’’

‘’Korkma diye başlıyor niye korkucam lan dünya benden korksun p..zevenk..Ayy Mehmet Akif..Serserinin teki’’ (İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy hakkında söylüyor)

Yukarıda ki sözlerin tamamı kendisini ‘’Sözde’’ tarihçi olarak tanıtan Kadir MISIROĞLU’na aittir.Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk,silah arkadaşları ve Kurtuluş savaşı kahramanları hakkında uydurma belgelerle hakaretler eden ‘’ şahıs’’ı hepimiz kafasındaki püsküllü fesi ve deli saçması açıklamaları ile tanıyoruz.

Hakkında Atatürk’e ve Cumhuriyet’e hakaretten davalar açılmış ve sonuçlandırılmamıştır.Nereden cesaret aldığı ve korunduğu bilinmez ancak hali hazırda bu hakaretlerine, sözde sohbetlerine devam etmektedir.

Kadir Mısırlıoğlu bizler tarafından dikkate alınacak bir şahsiyet değildir ancak bugün bizi yönetenlerin bir çoğunun akıl hocasıdır. Bugün Atatürk düşmanlarının fikir babasıdır. Videolarını izleyiniz. Şeriatçı, Cumhuriyet düşmanı söylemlerinde hep Mısırlıoğlu vardır.

Kadir Mısırlıoğlu’nun geçmişine baktığımızda Mustafa Kemal ATATÜRK düşmanlığının lise çağlarında başladığını, Cumhuriyet ve ATATÜRK düşmanlığının artarak devam ettiğini görmekteyiz. Mısırlıoğlu’nun hayatı hakkında daha detaylı bilgiyi sayın Sami Menteş’in ‘’Kadir Mısırlıoğlu’nun hayatı…Bir gericinin portresi ‘’ başlıklı yazısından okuyabilirsiniz.

Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte ailesi, silah arkadaşları, İstiklal şairimiz ve Cumhuriyetimiz hakkında her türlü hakaretleri eden bu ‘’şahıs ‘’ nasıl olurda bizleri yönetenlerin bu kadar saygısını ve sevgisini kazanır ?

Öyle ya Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe’de Atatürk’ü Anma Töreni’nde şu sözleri sarf etmişti ; ‘’ Birileri çıkmış biz Atatürk’e Atatürk dedik diye bir sürü senaryolar yazıyor. Adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu ifade etmemizden daha doğal ne olabilir. Söylemi Marksist, faşist çevrelerin tekeline mi bırakacağız. CHP gibi amorf bir partinin Atatürk’ü milletimizden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz.

Milletimizin Gazi’ye hürmeti sonsuzdur. Milletimizin Mustafa’ya saygısında en küçük bir tereddüt yoktur. Milletimizin Kemal’le de en küçük bir sorunu bulunmuyordur. Milletimizin soyadı olarak kendisine verdiği Atatürk konusunda da hiçbir sıkıntısı olmadığını gayet iyi biliyoruz.

Kurtuluş Savaşımız milletimizin topyekûn kıyamının adıdır. Böyle bir mücadeleye liderlik eden ismin milletin gönlünden en kıymetli yere sahip olması kadar önemli bir şey yoktur. Ancak eleştirmek başkadır, hakkı tespit etmek başkadır. Bizim saygı sınırları içindeki eleştirilere diyecek bir şey yoktu. Hakaretamiz bir tarzda ortaya konulan ifadeleri de doğru bulmadığımızı özellikle belirtmek istiyorum. En büyük eserim dediği Cumhuriyetimize, muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma mirasına sahip çıkarak Atatürk’ün mirasını ve hatırasını bu mirasçıların zulmünden kurtarıyoruz.’’

Bu sözleri sarf ederek Atatürk’e karşı yapılan hakaretlere tepki gösteren ve sahiplenen Cumhurbaşkanı Erdoğan nasıl olurda yine Mustafa Kemal ATATÜRK’e alenen hakaretler eden bu’’şahıs’’ ı hastanede ziyaret etmişti ?

Hastane odasında Cumhurbaşkanı ile birlikte Cumhuriyet devrimlerine  düşmanlığı sebebiyle taktığı püsküllü fesi ile poz veren bu malum ‘’şahıs’’ arasında ne gibi bir bağ vardı ? Cumhurbaşkanı neden bu ‘’şahıs’’ı devamlı sarayda ağırlıyor ve görüşlerine başvuruyordu ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan 1975’de yani 21 yaşındayken MSP Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığı’na ve 1976 yılında  MSP İstanbul Gençlik Kolları Başkanlığı’na seçildi. Kadir Mısırlıoğlu ile tanışıklığı ve muhabbeti o dönemler de başlamaktadır.

İşte sorumuzun cevabını 1980 öncesinde MSP(Milli Selamet Partisi) Kurucu üyeliği yapan,MSP’nin gençlik örgütlenmesi Akıncılar Derneğini’nin İstanbul İl Başkanlığı,Milli Türk Talebe Birliği yöneticiliğini yapan AK Parti’de Parti Müfettişliği görevini üstlenen, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Poyraz hakkındaki “olumsuz” raporu hazırlayan ve Kahramanmaraş İl Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak açıklanmasının ardındaki baş aktör ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘’Abi’’ diye seslendiği  Yakup Kaldırım veriyor.

Yakup Kaldırım’ın Serkan Yorgancılar ile yaptığı röportaj  ‘’İslami Gençliğin Yazılmamış Öyküsü,Akıncılar ‘ adlı kitapta yer alıyor ve Kitap ‘’Otarite’’yayınevi tarafından 2016 yılında  yayınlanıyordu.Kitabı incelediğimizde Yakup Kaldırım’ın sorumuza da  cevap olacak röportajı bahse konu kitabın 225.sayfasında aynen şu şekilde yer almaktadır ;

Serkan Yorgancılar : Tayyip Erdoğan’ın Gençlik Başkanı olmasında sizin büyük emeğiniz var sanırım.O gün orada neler oldu ?

Yakup Kaldırım :’’ Tayyip Erdoğan’ın Gençlik Kolları başkanı olma olayını da anlatayım.Mustafa Öztürk gençlik il başkanı,o evlendi yerine yen, başkan seçilecek.İki aday var,birisi Mardinli Zülfikar isminde birisi.Uzun boylu,uzun sakallı ve sürekli şalvar giyinen bir arkadaş.Tayyip Beyde Beyoğlu Başkanı ve o da aday.Eski il başkanı oyunu Zülfikar’dan yana yaptı ve o çok az oyla kazandı.Kadir Mısıroğlu’nun yanında oturduğum bir zaman Tayyip Erdoğan yanıma gelerek durumu bana anlattı.Ben Kadir Mısıroğlu’na dedim ki ‘’Erdoğan talip değil matluptur.Biz kongreyi ona kazandıracağız’’. Pazar günü kongre günü ve çalışmalara başladım.Muhalif olan isimlerin listelerini aldım ve Bayrampaşa Akıncılar başkanı Şevket vardı,2 metrelik koca bir adam,bir tokatta bir adam devirir,onu kapıya koydum ve ben içeriye girdim.Şevket’e talimat verdim ve muhalif olan ilçelerin içeriye girmelerini engelledim.Kadir Mısıroğlu’nun da divan başkanı olmasını sağladım.Orada divan başkanlığı içinde bir aday vardı,onun yanına gittim ve Kadir Abinin aday olduğu yerde kimse aday olamaz diye diğer adayları da engelledim.

Sandıklar açıldığında da kendim sandıkların başına geçerek sayımda aktif rol aldım.Hatırladığım kadarıyla 22 oyu cebime koydum ve Tayyip Erdoğan 2 fark ile kazanmış oldu.Kadir Mısıroğlu bunu internette anlatıyor ama benim ismimi söylemiyor,gençleri organize ettim diyor.

Yakup Kaldırım 1976 yılında Kongreyi nasıl dizayn ettiğini,oy çalarak şu anda ki Cumhurbaşkanı görevinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan’ı  nasıl seçtirdiğini bu şekilde anlatıyor.Kitap ve yazı ile ilgili herhangi bir yaptırım yada yalanlama halen şu saate kadar gelmiş değildir.İşte Atatürk’e ve Cumhuriyet’e hakaretler yağdıran püsküllü Kadir Mısıroğlu kurgu yapılan,delegelerin girmesi kaba kuvvet ile engellenen kongrede Divan başkanlığı yapmış ve oyların çalınmasına göz yummuştur.

Eski siyaset arkadaşlarını kurduğu partisinde yol arkadaşı yapan,Takma adı ‘’Yeliz ‘’ ile  Mecliste yayın yaparken yakalanan  şoförünü Milletvekili yapan,asker arkadaşlarını ve kendisine çorba ikram edenleri dahi unutmayıp vefasını ödeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atatürk’e ,Cumhuriyet’e hakaretler eden bu ‘’şahıs’’ ı Beştepe’de ki sarayda ağırlamasının, hastanede ziyaretinin altında yatan neden de acaba bu mudur?

Gazeteci Yazar... Murat Ağırel köşe yazarlığına 2017 yılında Medya Siyasette başlamıştır. MURAT AĞIREL: Bundan bir yıl önce yazılarımı paylaşma fırsatı bulduğum göz ağrım Medya Siyaset ailesinin yeni yaşını kutlar bu kadar kirlenmişliğin ve yalan haberciliğin olduğu bir dönemde duruşu ve baş kaldıran yayın hayatında başarılarla dolu daha nice yıllara erişmesini temenni ederim. (14 Haziran 2019)
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.