Gerçek Güç Kazanacak! | Hatice Topçu Yazdı

Gerçek Güç Kazanacak! | Hatice Topçu Yazdı
Yayınlama: 06.09.2022 14:30
A+
A-

Sorunlar o kadar çok ki!

Bitmeyen, çoğalan ve her geçen gün derinleşen sorunlar.

Umudu tüketen, yok eden;“çıkış yok!” algısını oluşturan, özünde üretilen ve dayatılan sorunlar…

Dayatmaların sebebi hep aynı;güç odaklarının kazanması.

Tarihin sayfaları güç odaklarının kazanmaları adına oluşturulan senaryolar ve o senaryoların içinde yitip giden milyonlarca insanla doludur. Acı, gözyaşı ve ölüm!

Hepimiz inanmadık mı? Sonra inandırıldıklarımız için kendimize kızmadık mı?

İşte bütün mesele. İnandırmak adına gerçek diye dayatılan yalanlar. Onları olumlayıp hayatlarına alan insanların çokluğu ile devam eden saltanatlar ve insanın kendine yabancılaşması, başkalaşması…

Bu yazımda ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu yerden daha çok insanı merkeze almak istedim. Çünkü dünyanın bu halde olmasının sebebi insan ve elbette dünyanın karanlığını aşacak olan da insan…

Bu durumu yönetimde alt sistemlerin sorunlarını çözerek başarıya ulaşmayı amaçlayan anlayışlara benzetebiliriz. Oysa bu bir yanılgıdır. Çünkü alt sistemlerdeki sorunun sebebi sistemin kendisidir. Dolayısıyla düzeltilmesi gereken sistemdir.

Öyleyse insanı düzeltmeden dünyayı düzeltmek mümkün değil çıkarımında bulunabiliriz.

İnandıklarımıza gelince, nelere inandık. Örneğin bilim somuttur, gerçektir ve bilime inanırız. Aydınlar değerlendirmelerinde gerçekten yanadır aydınlara inanırız…

Peki, gerçekten öyle mi, onlar da gücün etrafında dönüyor olabilir mi?

Bütün dünya büyük bir salgın yaşadı ve yaşıyor. Tek başına bu salgın sürecini değerlendirdiğimizde bile güç odaklarının etkisini görebilmek mümkün.

Salgınla birlikte birbirinin tekrarından oluşan yönlendirmeler girdi hayatımıza. Dayatmalardı bunlar aslında ve onlara uyduk. Sürecin devamında ise bu tekrarların bazı amaçlara hizmet ettiğini gördük.

Kapitalizm dünyayı yeni bir seviyeye taşıdı. İhtiyaçlar dünyayı kuşatan ağlarla karşılanır oldu. Sanal alışveriş, uzaktan eğitim, sistem üzerinden yapılan bankacılık ve benzeri işlemler gibi…Kuşkusuz insanı kontrol edebilme üstünlüğü de böylece ele geçirilmiş oldu.

İçinde bulunduğumuz dünya algılarla yönetilen bir dünya.

Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in propaganda ilkelerinin hayata geçirilişi ve nelere sebep olduğunu hepimiz biliyoruz.Bunlardan biri:“İnsan beyninin tembelliğini unutmayın ve ona göre hareket edin. Tembel beyin propagandayı daha kolay sindirir.”dır.

İnsan beyninin tembelleştirilmesinin sebebi ve eğitimin ülkemizde getirildiği yerin açıklaması bu olmalı!

Ne çok kripto çıktı karşımıza… Dost görünümlü, söylemleriyle bizi etkileyen ve ne çok hayal kırıklığı yaşadık!…

Oysa sevmek insanla başlar, insanla biter.

Sevgi öyle alınıp satılır bir duygu değil, olmamalı.

Peki, günümüzde öyle mi?

Sevgi de bilim de günümüzde alınıp satılır oldu.

Ancak bu gerçek değil. Sonuçlara baktığımızda satın alınanın gerçek sevgi ve bilim olmadığını görebiliyoruz. Eğer olsaydı dünya bu halde olmazdı. İnsan bu denli mutsuz olmazdı.

Mutsuzluk!

Büyüyor ve derinleşiyor. Tüketim çılgınlığı, kazanmak, egemen olmak hiçbiri mutluluğu taşıyamıyor insana.

Bulunduğumuz yerde insanın silkinip kendisinegelmesi lazım. Aksı bir sonraki seviye ‘yapay zekâ’ insanı tamamen edilgenleştirecek ve her şey bir avuç egemenin oyuncağı haline getirecek.

Bu durumu önleyebilmek mümkün mü?

İnsanın üretilmesi mümkün olmayan yönleriyle evet.

Peki, nedir bunlar? Şaire kulak verelim:

“Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)

Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı.”

 Behçet Necatigil’in bu güzel şiiri nasılda dokunuyor insana. Oluşturduğu farkındalık nasılda isyan ettiriyor insanı yaşananlara…

İşte gerçek güç burada.

İsyan devrimci bir eylemdir ve duygular kazanacak, insan kazanacak…

Rize’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Rize’de tamamladı. Lisans eğitimini işletme alanında, yüksek lisans eğitimini; Eğitim Bilimleri, Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında tamamladı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Yönetimi ve Politikaları Ana Bilim Dalı, Eğitim Yönetimi ve Teftiş Doktora Programına devam etti. Eğitim iş kolunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. 21.02.2019 tarihinde kamudaki eğitim yöneticiliği görevinden emekli oldu. Eğitimci-Yazar-Şairin; TODAİE Hazırlık Kılavuzu, iki adet şiir, on bir adet çocuk ve genç edebiyatı olmak üzere toplam 14 adet kitabı bulunmaktadır. Ayrıca eğitim bilileri aralında ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır. Meslek hayatı boyunca çok sayıda ulusal proje ile Avrupa Birliği projesi yazmış ve yönetmiştir. Eğitim bilimleri, proje döngüsü ve kişisel gelişim alanlarında çok sayıda eğitici eğitimi sertifikasına sahip olup yetişkin eğitimleri vermiştir. Halen çeşitli gazete ve haber sayfalarında makaleler yazmaktadır. Medya Siyaset Yayın Grubu Genel Yayın Koordinatörü ve programcılığı yapmaktadır.