İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yedikule Gazhanesi’nin açılışında konuştu. Geleceğe dönük mesajlar veren İmamoğlu, “Görevimi yapmaya ve hiçbir sorumluluktan kaçmamaya da devam edeceğim. Önümüze hangi engelleri koyarsa koysunlar, hangi mahkeme davalarını koyarsa koysunlar yolumuza kararlı şekilde yürüyeceğiz. Çünkü esas mesele gönüldeki davadır. O dava da milletin gönlündeki davadır, ben o davayı kazanacağım” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İstanbul’a yeni bir kültür, sanat ve yaşam merkezi olan Yedikule Gazhanesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Düzenlenen törene İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.
“LAYIK OLMA KONUSUNDA KARARLIYIZ”
“Göreve geldiğimizden bu yana aslında İstanbul’a yeni bir değer katma konusunda özenli çalıştığımızı ifade edeyim” diyerek sözlerine başlayan İmamoğlu, şunları söyledi:
* “Her gün İstanbulluların bir sorununa çözüm üretmek ve aktif bir belediye olmak için yoğun çaba içindeyiz. Bu çabanın içerisinde sizler de varsınız. Çünkü 16 milyon insanımızın bir üretim mekanizmasıdır belediye yönetimi ve işleyişi. Sizler sahibisiniz, bizler emanetçisiyiz. Bizi seçtiniz ve biz size layık olmaya çalışıyoruz. Ve bu layık olma konusunda kararlıyız.
“ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”
* Görevimiz zor. Zor bir dönemdeyiz. Hem ekonomik, hem koşullar, hem siyasi… Başarmak için kararlıyız. Aktif olmak, hiç durmamak 7/24, 365 gün, çalışanlarımızla birlikte İstanbullunun sorunlarına çözüm üreten bir süreci yönetmeye devam ediyoruz. İsteğimiz, 16 milyon insanın sahibi olduğu bu kentin her imkanından maksimum şekilde ve hak ettiği şekilde faydalanabilsin.
“YEDİKULE GAZHANESİ 1880 YILINDA KURULDU”
* Milyonlarca metrekarelik yeşil alanı şehrimize kazandırmak bu dönem içerisinde bizim için gurur vesilesi. Mühim olan aktif yeşil alanı kazandırmak. Bir de aktif tarihi alanlarımız var. Onları da hayata katmak için yoğun çaba içindeyiz. 1880 yılında kurulan Yedikule Gazhanesi’ni farklı fonksiyonlarla, özellikle Fatih’e, bütün İstanbul’a kazandırmak özenli bir çalışma sonucunda ortaya çıktı.
“BAŞKA BİR DUYARLILIK SÜRECİNİ ORTAYA KOYDUK”
* Burası 1993 yılında hizmet dışı kalıyor. Uzun süre buraya açıkçası çok da uğranmıyor. Biz aslında mirasyedi dönemine son verdik. Bu dönem bu şehrin tarihine, kültürel zenginliklerine, ecdat yadigarlarına ilgisizliğe karşı başka bir duyarlılık sürecini ortaya koyduk. Biz sadece sürece kazanç, rant, siyasi çıkar değil; kentin değerini artıran, huzur veren işleri yapmayı, insanların bu anlamda bu kentin gerçek sahibi olduklarını hissettirmeyi gayretle ortaya koyduk.
“MİRASYEDİLİĞE SON VERDİK”
* Mirasyediliğe son verdik ama başka bir şey yaptık. Emanet mirasa hep birlikte kararlı bir şekilde sahip çıktık. Sahip çıkmaya da devam edeceğiz. Emanete sahip çıkmak çok önemli. Ona sahip çıkmak, onu ezip büzmeden hırpalamadan yok etmeden, aksine güzelleştirerek, iyileştirerek, saf haline dönüştürerek çocuklarımıza, onların çocuklarına aktarabilmek ne kadar asil bir görev. Bu asil göreve hep birlikte layık olalım lütfen. Biz çalışacağız, siz destek olacaksınız inşallah.
“GÜZEL GÜNLERİ YAŞATMAYA SÖZ VERİYORUZ”
* Her ne kadar farklı farklı amaçlara dönük bir kullanım dönemi yaşansa da biz şimdi burayı kişisel menfaatlere ya da bir avuç grup ya da bir çıkar heyetine değil, halkın kullanımına açıyoruz. Burası sizi bir araya getirecek. Kimse bizi birbirimize düşüremeyecek. Hiçbir kötü sözün bizde karşılığı olmayacak. İyileşeceğiz. Biz milletimizin iyileşme karakterine, iyi vicdanına yüksek oranda güveniyoruz. O kalbi güzel insanlarımıza, yani 86 milyon insanımıza, yani 16 milyon İstanbulluya bu güzel günleri yaşatmaya söz veriyoruz.
“HİÇBİR SORUMLULUKTAN KAÇMAMAYA DEVAM EDECEĞİM”
* Her ne kadar İstanbul’a dair kişisel arzular, hayaller kurulsa da ben öyle kurmuyorum. Benim kişisel bir hayalim, kişisel bir aşkım yok İstanbul’a. Ben İstanbul’u 16 milyonun aşkıyla seviyorum. Görevimi yapmaya ve hiçbir sorumluluktan kaçmamaya da devam edeceğim.
“ESAS MESELE MİLLETİN GÖNLÜNDEKİ DAVADIR VE BEN O DAVAYI KAZANACAĞIM”
* Önümüze hangi engelleri koyarsa koysunlar, hangi mahkeme davalarını koyarsa koysunlar yolumuza kararlı şekilde yürüyeceğiz. Çünkü esas mesele gönüldeki davadır. O dava da milletin gönlündeki davadır, ben o davayı kazanacağım. Diğer davaların bende hiçbir hükmü, kıymeti yok.”