Laiklik Meclisi’nden 29 Ekim Manifestosu: Bu Düzen Değişecek, Laik Cumhuriyet Yeniden Yükselecek!

Laiklik Meclisi’nden 29 Ekim Manifestosu: Bu Düzen Değişecek, Laik Cumhuriyet Yeniden Yükselecek!
Yayınlama: 28.10.2025 20:20
A+
A-

Cumhuriyet’in 102. yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımlayan Laiklik Meclisi, “29 Ekim yalnızca bir bayram değil, yeniden kuruluşun tarihidir” diyerek,iktidarın laik ve demokratik Cumhuriyet değerlerinden uzaklaştığını vurguladı.

Laiklik Meclisi açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“29 Ekim 1923, yalnızca saltanatın sonu değil; Türkiye halkının kendi kaderine el koyduğu tarihtir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözü, yalnızca bir ilke değil, bugün bizlere yön veren tarihsel bir çağrıdır.”

Laiklik Meclisi, Cumhuriyet’in laiklik temelinde yükseldiğini ve yurttaşları kulluktan kurtararak özgür bireyler yarattığını belirtti.
Açıklamada, laikliğin yalnızca bir inanç meselesi değil, ulusal egemenliğin ve bağımsızlığın güvencesi olduğu vurgulandı.

Laiklik Meclisi :“Laiklik Olmadan Cumhuriyet Yaşayamaz”

Laiklik Meclisi’ne göre bugün Türkiye, emperyal projelerin kuşatması altında:

“Irak’ın işgali, Suriye’nin parçalanması, Libya’nın çöküşü, Filistin’in sömürgeleştirilmesi…
Bu tablo açıkça göstermektedir ki laiklik olmadan ulusal egemenlik,
ulusal bağımsızlık olmadan Cumhuriyet yaşayamaz.”

Açıklamada, iktidarın “Yeni Osmanlıcı” politikaları eleştirildi;
tarikat ve cemaatlerin devletin her kademesine yerleştirildiği, laik ve bilimsel eğitimin parçalandığı belirtildi.

“2017 Referandumu Cumhuriyet Rejiminin Kırılma Noktasıdır”

Laiklik Meclisi, 2017 Anayasa referandumuyla Cumhuriyet’in kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kaldırıldığını ifade ederek,
“Parlamentonun etkinliği yok edilmiş, halk egemenliğinin temeli zayıflatılmıştır” dedi.

“Atatürk’ün ‘Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan sizlersiniz’ sözü bugün hiç olmadığı kadar yakıcıdır.”

Laiklik Meclisi :“Cumhuriyet Yeniden Halk Egemenliğiyle Ayağa Kalkacak”

Açıklamanın sonunda şu ifadeler yer aldı:

“Cumhuriyet, halkın geçmişten geleceğe uzanan iradesidir.
Bugün Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak, geçmişi hatırlayıp bugünü seyretmek değildir;
laikliğin, sosyal adaletin ve yurttaşlığın yeniden egemen kılınacağı büyük toplumsal uyanışın başlangıcı olmalıdır.
Bu düzen değişecek, Laik Cumhuriyet yeniden yükselecek!”

Laiklik Meclisi, Cumhuriyet’in 102. yılını kutlayarak açıklamasını
“Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!” sözleriyle sonlandırdı.

LAİK MECLİSİ AÇIKLAMASI ŞÖYLE:

29 Ekim 1923, yalnızca saltanatın sonu değil; Türkiye halkının kendi kaderine el koyduğu tarihtir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, yalnızca bir ilke değil, bugün bizlere yön veren tarihsel bir çağrıdır. Cumhuriyet, laiklik temelinde yükselmiş; yurttaşları kulluktan kurtarıp özgürlüğün sahibi yurttaşlar yapmıştır.

Cumhuriyet yalnızca içeride laik yurttaş egemenliğinin değil, dışarıda da ulusal bağımsızlığın kararlı ifadesidir. Bugün Türkiye, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) adı altında Irak’ın işgal edildiği, Suriye’nin parçalandığı, Libya’nın dağılmasıyla devlet yapısının çöktüğü, Filistin halkının sömürgeleştirme süreciyle karşı karşıya bırakıldığı bir coğrafyanın yanı başında yer almaktadır. Bu tablo açıkça göstermektedir ki laiklik olmadan ulusal egemenlik, ulusal bağımsızlık olmadan Cumhuriyet yaşayamaz. Cumhuriyet, emperyal projelerin değil, halk iradesinin temelidir.

Ancak siyasi iktidar, ideolojik müktesebatı ve eşbaşkanlığını yaptığı BOP kapsamında, yeni Osmanlıcı söylemi ile de Cumhuriyetin kurucu ilkeleriyle açık ve sistematik bir kavga yürütmektedir. Yirmi yılı aşkın süredir tarikat ve cemaatler devletin tüm kademelerine yerleştirilmiş, laik ve bilimsel eğitim parçalanmış, kamu kaynakları belli dini yapılar etrafında şekillenen bir siyasal düzene aktarılırken toplumsal bütün haklar ortadna kaldırılmış, Cumhuriyetin kamucu ve halkçı temelleri de tasfiye edilmiştir.

Bu sürecin en kritik eşiği 2017 Anayasa referandumudur. Halk egemenliğinin zemini olması gereken parlamentonun etkinliğinin yanı sıra Cumhuriyet rejimi bütün kazanımları ve kuvvetler ayrılığı ilkesi ile birlikte ortadan kaldırılmış, yeni bir rejim kurulmuştur. Atatürk’ün “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan sizlersiniz” sözündeki sorumluluk bugün hiç olmadığı kadar yakıcıdır.

Cumhuriyet, Türkiye halkının geçmişten geleceğe uzanan iradesidir; yalnızca bir tarihsel kazanım değil, bu topraklarda eşitlik ve özgürlüğe dayanan yeni bir geleceği kurma kararlılığıdır. Cumhuriyetin laik niteliği yaşamın her alanında hedef alınırken; yoksulluk, biat ve dinselleştirme ile halk iradesi etkisizleştirilmeye çalışılmaktadır. Oysa Cumhuriyet, “kimsesizlerin kimsesi” olarak halkın direniş gücünden doğmuştur ve yine halkın iradesiyle yükselecektir.

Bugün Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak, geçmişi hatırlayıp bugünü seyretmek değildir. Bugün, laikliğin, sosyal adaletin ve bunların temeli olan yurttaşlığın yeniden egemen kılınacağı büyük toplumsal uyanışın başlangıcı olmalıdır.

Cumhuriyet yeniden halk egemenliği temelinde ayağa kalkacaktır.

Laiklik; devletin tüm kurumlarında ve toplumlsal yaşamda egemen olacak, tarikat-cemaat düzeni tasfiye edilecektir.

Sosyal devlet ve kamuculuk yeniden kurulacak, ülkenin kaynakları bir kişiye ya da zümreye değil halka ait olacaktır.

Kadınların özgürlüğü, gençliğin eşit geleceği, emekçilerin onurlu yaşam hakkı Cumhuriyetin yeniden kuruluşunun merkezinde olacaktır.

29 Ekim, bir bayramdan öte, yeniden kuruluşun tarihidir. Biz, yurttaş iradesine, laikliğe, ulusal bağımsızlığa ve halk egemenliğine dayanan bir Türkiye’yi kurmakta kararlıyız. Bu düzen değişecek, Laik Cumhuriyet yeniden yükselecek.

Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

Atatürk ve Cumhuriyetten Yana Taraf Haber Merkezi