Laiklik Meclisinden ‘Laiklik’ Gününde Dikkat Çeken Mesaj:“Laik Cumhuriyetin Anayasal Zemindeki Büyük Adımını Kutluyoruz!”

Laiklik Meclisi, 10 Nisan Laiklik Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin laikleşme sürecinde dönüm noktası olan 1928 tarihli anayasa değişikliklerinin yıldönümünü büyük bir coşku ve kararlılıkla kutladığını duyurdu. Açıklamada, laikliğin sadece bir yönetim ilkesi değil, aynı zamanda Cumhuriyet devrimlerinin temel taşı ve toplumsal barışın güvencesi olduğu vurgulandı.

Laiklik Meclisi’nin hatırlattığı üzere, 10 Nisan 1928 tarihinde 1924 Anayasası’nda yapılan değişikliklerle birlikte, “Türkiye Devleti’nin dini, din-i İslâm’dır” ifadesi anayasadan çıkarılmış; cumhurbaşkanı, başbakan ve milletvekili yeminlerinden dini ifadeler ayıklanmıştı. Bu adım, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını hedefleyen laik anlayışın anayasal temellere oturtulması bakımından tarihî bir kazanım olarak görülüyor.

Açıklamada, o gün atılan adımların bugün halen korunmaya çalışılan temel değerler olduğu belirtilerek, özellikle son yıllarda laiklik karşıtı politikaların ivme kazandığına dikkat çekildi. Laiklik Meclisi, mevcut siyasi iktidarın dinci ve gerici yapılarla kurduğu ittifaklara dikkat çekerek, devletin temel kurumlarının bu yapılar tarafından ele geçirildiği uyarısında bulundu.

Meclis, söz konusu açıklamada yalnızca geçmişe değil, günümüz siyasal atmosferine de doğrudan gönderme yaptı. Yeni anayasa tartışmalarının, mevcut laik ve demokratik düzenin tasfiyesi için bir fırsat olarak kullanılmak istendiğini ifade eden Laiklik Meclisi, bu girişimlerin arkasında anayasal düzenden arındırılmış, otoriter bir rejim inşa etme amacı olduğunu savundu.

Ancak açıklamanın en çarpıcı vurgusu şu oldu:
“Karşı devrim amacına ulaşamayacaktır!”
Laiklik Meclisi, bu vurgusuyla Cumhuriyet değerlerini savunan milyonlarca yurttaşın varlığına ve mücadele azmine işaret etti.

Bugünün anlam ve önemine dikkat çekilen açıklama, Laiklik Günü’nün yalnızca geçmişteki bir kazanımı anmak değil, aynı zamanda geleceği laiklik temelinde savunma iradesini tazelemek anlamına geldiğini hatırlatarak sonlandırıldı.

Laiklik Meclisi’nin Açıklamasının Tam Metni:

Laik Cumhuriyetin anayasal zemindeki büyük adımını kutluyoruz!
Laiklikten vazgeçmiyoruz!

Türkiye Cumhuriyeti’nin laikleşme sürecinin en önemli adımlarından biri doksan yedi yıl önce bugün, 10 Nisan 1928’de atılmıştır. Böylelikle, 1924 Anayasası’nın ikinci maddesindeki “Türkiye Devleti’nin dini, din-i İslâm’dır” ifadesinin yanı sıra, cumhurbaşkanının, başbakanın ve milletvekillerinin yeminlerinde geçen dini ifadeler de Anayasa’dan çıkarılmıştır.

Bu devrimci atılımla birlikte, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin laik devlet yapısının temelleri de anayasal zeminde sağlam bir biçimde kurulmuştur.

Bugün yürütülen karşı devrim sürecinde siyasi iktidar, Cumhuriyet’in tüm kurumlarını, dinci-gerici tarikatlarla birlikte ele geçirmiştir. Karşı karşıya olduğumuz son aşamada hedeflenen ise sandık demokrasisinin dahi olmadığı, laik devletin ve toplumsal yaşamın teminatı olan anayasal düzenin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. İktidarın “yeni anayasa” girişimi ve telaşının nedeni de budur.

Ancak, Laiklik Meclisi olarak bir kez daha hatırlatırız ki; karşı devrim amacına ulaşamayacaktır. Zira bu ülkenin bağımsızlık savaşı ve Laik Cumhuriyetle taçlanmış devrimci birikimi, bu uğurda mücadele eden ve edecek olan milyonlarca yurttaşı vardır.

Bugün yürütülen karşı devrim sürecinde anlamı çok daha büyük olan bu tarihi günü, Laik Cumhuriyetin anayasal zemindeki büyük adımını büyük bir coşku ile kutluyoruz.

10.04.2025
Laiklik Meclisi