Tasarruf – Suay Karaman Yazdı

Tasarruf – Suay Karaman Yazdı
Yayınlama: 20.05.2024 16:00
A+
A-

13 Mayıs tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile Hazine ve Maliye Bakanı “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”ni kamuoyuna açıkladılar. Sonra bu konuyla ilgili genelge 17 Mayıs 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandı.

AKP iktidarı daha önce de benzer tasarruf genelgeleri yayınlamıştı ancak savurganlık yapmaya alıştıkları için tam anlamıyla tasarruf yapıldığı görülmemişti. Zaten yayınlanan bu genelge, 30 Haziran 2021 tarihinde yayınlanan genelgenin neredeyse aynısıdır. İşin özü; kamuda israfı, savurganlığı ve yolsuzluğu önlerseniz ve yatırımları planlı yaparsanız zaten tasarruf kendiliğinden gelişir.

Yayınlanan bu pakette alınan kararların hepsi gerçekleştirilirse yaklaşık 100 milyar TL’lik bir tasarruf sağlanacağı söyleniyor. 2,5 trilyon TL’nin üzerinde bir bütçe açığı düşünülürse, 100 milyar TL, sembolik bir rakam olarak kalacaktır. İtibardan tasarruf yapmadan, kamu çalışanlarının servis araçlarına, lojmanlarına göz dikerek, atanamayan binlerce emekçi iş beklerken, kamuya yeni personel alımını durdurarak tasarruf olmaz, olamaz, olmamalıdır.

Cumhurbaşkanı yardımcısı bu paketi açıklarken “tasarruf kültürünü yaygınlaştırmamız gerekiyor” dedi. Beşli çete olarak adlandırılan yandaş yüklenicilere (müteahhit) verilen kamu ihaleleri, büyük firmaların silinen vergi borçları, dakikada 25 bin lira harcayan kaçak saray, plansız ve gereksiz yatırımlar, lüks kamu araçları ve kamuda birden çok yüksek ücretler gündemde yerini korurken hangi anlayışla tasarruf kültürünü yaygınlaştıracaksınız? Tasarruf, önce siyasi iktidardan başlamalı. Toplum bunu görürse, zaten kendisi de tasarruf etmeye başlar.

Siyasi iktidarın açıkladığı tasarruf önlemlerinde doğru olanlar da vardır ancak bunlar yeterli değildir. 22 yıldır iktidarda olan AKP, yerel seçimleri yitirince tasarruf yapmaya karar vererek, toplumun gözünü boyamak istemektedir. Bu tasarruf önlemleri ile ekonomimizin düzeleceğini beklemek hayaldir. Üretimi arttırmadan ekonomiyi düze çıkartmak, enflasyon ve işsizliği azaltmak, yoksulluğu önlemek, devlet gelirlerini arttırmak ve bütçe açıklarını kapatmak mümkün değildir.

Siyasi iktidarın tasarruf paketinde asıl bulunması gereken; bütçeyi sömüren milyarlarca liralık hazine garantili projeler hakkında hiç bir şey yoktur. Kullanılmadığı halde garanti ödemesi yapılan havaalanlarıyla da ilgili tek kelime bulunmamaktadır. Eğer kamuda gerçekten tasarruf yapılacaksa, öncelikle Yap-İşlet-Devret projelerine yapılan garanti ödemelerin durdurulması gerekir. Bu yıl Karayolları Genel Müdürlüğü yaklaşık 74 milyar TL, Sağlık Bakanlığı yaklaşık 26 milyar TL garanti ödemesi yapacak. Nüfusu 150 bin olan Gümüşhane ile nüfusu 100 bin olan Bayburt’a yıllık iki milyon yolcu garantili havaalanı yaparak, nasıl tasarruf edilecek?

Hazine garantili olarak yapılan 1915 köprüsü, Balıkesir ve Kütahya Zafer Havaalanları ile tasarruf yapılabilir mi? Kamu bankalarından aldıkları kredileri ödemeyen ve vergi borçları silinen yandaşların durumu ortadayken tasarruftan söz edilebilir mi? Yanlış faiz kararı sonrasında bozulan ekonomiyi toparlayabilmek amacıyla uygulamaya alınan ve kamuya yaklaşık 1 trilyon TL ek yük getiren Kur Korumalı Mevduat Sistemi ile tasarruf yapılamaz.

AKP iktidarının tercihi; sermaye sınıfıdır, küresel finansal kartellerdir. Çünkü onların sayesinde iktidarlarını devam ettirmektedir. AKP iktidarı 22 yıldır memuru, işçiyi, emekçiyi ezmiş, yoksulluğu ve işsizliği arttırmış ama sermaye sınıfını korumuştur. Bu durumda toplumun geniş kesiminin yararına planlı bir kalkınma modeli olmadan neyin tasarrufu yapılacak?

22 yıldır AKP iktidarının ülkemizi getirdiği durum ortadadır: ekonomi çökmüş, gereksiz yatırımlara çok fazla para aktarılmış, işsizlik, yoksulluk alıp başını gitmiş, sanayi, tarım, hayvancılık bitirilmiş, hukuk yok edilmiş, eğitim dinselleşmiş, laikliğe savaş açılmış, ülkemiz bölünme noktasına getirilmiştir. AKP’nin yaptığı her şey yanlıştır; bu iktidarın yeni ve sivil anayasa yapması, yeni eğitim programı (müfredat) yapması da yanlışların en büyüğüdür.

İktidarın yaptığı hiçbir doğru iş yok mu derseniz, o da kapalı alanda sigara içilmesine getirdiği kısıtlamadır.

Azim ve Karar

13 Temmuz 1959 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. Jeoloji Mühendisliği Bölümü (1983) ve İşletme Bölümü (1998) mezunu. Lisans üstü çalışmalarını Trafik Planlaması ve Uygulaması anabilim dalında (2002) ve Hayvancılık İşletme Ekonomisi anabilim dalında (2003) tamamladı. 1983-1985 yıllarında ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1986-1987 yılları arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yedek subay olarak askerlik görevini tamamladı. 1988-2006 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. Gazi Üniversitesi’nin bölünmesiyle 2018 tarihinden beri Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır. 1993 yılında “Bilgisayara Giriş ve Basic” ile “Fotogrametri” kitaplarını yayınladı. Mart 2019 tarihinde “İnadına Cumhuriyet” adlı kitabını yayınladı. Kasım 2021 tarihinde “Türkiye Uçuyor” adlı kitabını yayınladı. Bir süre Cumhuriyet ve Ulus Gazeteleri ile Türkiye Sorunları Dergisi’nde yazı yazmıştır. Kasım 2005-Haziran 2020 tarihleri arasında İlk Kurşun Gazetesi’nde her hafta yazıları yayınlanmıştır. Halen Azim ve Karar Sitesinde yazı yazmaktadır. “Parçalanma Dil İle Başlar” makalesiyle, Dil Derneği tarafından 26 Eylül 2016 tarihinde 84. Dil Bayramı Onur Ödülü’ne layık görülmüştür. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin eski Genel Sekreteri’dir. 1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi Vakfı’nın Başkanı’dır. Halen Tüm Öğretim Elemanları Derneği’nin (TÜMÖD) Genel Sekreteri’dir. Evli ve iki çocuk babasıdır.