“Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim” diyen Cumhurbaşkanı..
Araplara pazarlamaya giderken tv’de “Biz neyin satılıp neyin satılmayacağını çok iyi biliriz” diyordu.
Bir sonraki haberde de CHP’nin yurt çapında yapılan zam ve artan vergileri protesto ettiğine dair haber vardı.
Haber şöyle bitiyordu..
“CHP örgütleri ne yazık ki zamları protesto açıklamalarını sokakta değil, klimalı teşkilât binalarında yaptı.”
Farkeder mi bilemiyorum!Adalet yürüyüşünde Kılıçdaroğlu’nun ayaklarında yara açıldığında..
Millet sandıkları patlatmadı da.
*
İlginç zamanlarda yaşıyoruz.
O, PKK masaya oturuyor..
Ama CHP PKK’lı oluyor.
FETÖ’yü o büyütüp, geliştirip hakim, savcı, emniyet müdürü, vali, general yapıyor..
Kemal Kılıçdaroğlu FETÖ’yle işbirliği yapmış oluyor.
Oy kaybeden parti bile özeleştiri yapmak yerine CHP’yi suçluyor.
AKP zulme varan zam yapıyor..
Yine de gündem ana muhalefet.
*
Göç idaresi açıkladı..
Göçmen sayımız -yerseniz- beş milyona ulaşmış.
Nedenini yandaşlara sorarsanız, “Sus” diyorlar,
“Suriye milli politikamız!”
Yani..
“Düzensiz göçe karşı çıkarsan milli değilsin.”
“Suriyeliler giderse ekonomimiz çöker” diyen AKP’li bakanlar bile oldu..
Neyse ki bunun suçunu henüz Kılıçdaroğlu’na atamadılar.
Yine de Tayyip Bey, “Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni duble almamızın nedeni Bay Kemal’dir” dese alkışlayacaklar olacaktır.
*
Bu nasıl oluyor?
Çok açık değil mi..
Basının % 95’ini zaten iktidar kontrol ediyor.Sosyal medyaya yatıracak paraları ve muazzam imkânları var.
Demokrat basın, ismi üzerinde demokrat olduğu için denge kuruyor.
O yüzden..
Sabah kirli olan..
Bir de bakıyorsunuz akşam aklanmış.