Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Karamahmutoğlu, Bolu Kartalkaya Otel yangınından hukukun siyasi amaca alet edilmesine, infaz düzenlemelerinden sınır güvenliğine kadar pek çok konuda hükümeti sert bir dille eleştirdi.
Karamahmutoğlu, Bolu Kartalkaya’da yaşanan otel yangınının ardından sorumluların hesap vermesi gerektğini vurgulayarak, Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Ersoy’un hala görevde olmasına tepki gösterdi. “36’sı çocuk 78 yurttaşımızın hayatını kaybettiği bu faciadan sonra Bakan Mehmet Ersoy’un sanki hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi koltuğunda oturmaya devam etmesi kabul edilemez. Ancak asıl merak edilen, Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın neden bu konuda sessiz kaldığıdır,” dedi.
Yangınla ilgili soruşturmanın yeterince şeffaf yürütülmediğini belirten Karamahmutoğlu, “Bilirkişi raporları bilerek geciktiriliyor. Yangına dair ortaya atılan iddialar ciddiye alınmalı ve kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmalıdır,” ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun 50 günü aştığını hatırlatan Karamahmutoğlu, “Sayın Genel Başkanımız hakkında henüz bir iddianame hazırlanmamış ya da mahkemeye sunulmamıştır. Bu durum hukukun siyasi bir silah olarak kullanıldığının en açık göstergesidir,” dedi.
Özdağ’a yönelik iddiaların mesnetsiz olduğuna vurgu yapan Karamahmutoğlu, “Adalet Bağımsız mı? Eğer öyleyse neden hala iddianame açıklanmıyor? Neden bu süreç bilinçli olarak uzatılıyor?” diyerek yargının bağımsızlığına dair ciddi şüpheler bulunduğunu belirtti.
Adalet Bakanlığı’nın yeni infaz düzenlemesini 10. Yargı Paketi’ne dahil etmeyi planladığını belirten Karamahmutoğlu, “Geçmişte de gördük ki bu tarz düzenlemeler terör örgütü mensuplarına af getirecek şekilde yapıldı. Bu konuda kamuoyunun hassasiyeti dikkate alınmalı, terörle mücadelede zaaf yaratacak hiçbir adım atılmamalıdır,” ifadelerini kullandı.
Türkiye-Yunanistan sınırına 8,5 km uzunluğunda bir duvar örülmesi kararına da değinen Karamahmutoğlu, “Avrupa Birliği’nin talepleri doğrultusunda göç akışını engellemek için bu duvar yapılıyor. Ancak neden aynı hassasiyet Türkiye’nin kendi sınırları için gösterilmiyor?” diye sordu.
Karamahmutoğlu, “Bugün ülkemizde 13 milyonu bulan yasa dışı kaçak nüfus, ekonomik ve toplumsal yapıya büyük zarar vermektedir. Hükümet bu konuda net ve kararlı bir tutum sergilemek zorundadır,” ifadelerini kullandı.
AKP’nin yeni anayasa planlarına değinen Karamahmutoğlu, “1982 Anayasası bugün AKP tarafından ‘darbe anayasası’ olarak nitelendiriliyor ancak bu anayasa 21 kez değiştirildi. Neden bu kez halk oylamasından kaçılıyor?” diyerek AKP’nin halk desteğini kaybettiğini ve anayasa değişikliğini mecliste zorla geçirmeye çalıştığını iddia etti.
Son günlerde Suriye’de yaşanan mezhep temelli katliamlara da değinen Karamahmutoğlu, “Bu insanlık dramına karşı AKP hükümetinin sessizliği kabul edilemez. Türkiye’nin iç barışı ve toplumsal huzuru için mezhep ayrışmasının ülkemize taşınmasına izin verilmemelidir,” dedi.
Karamahmutoğlu’nun sert eleştirileri ve hükümete yönelik soruları, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, hükümetin bu eleştirilere nasıl bir yanıt vereceği merak konusu oldu.