Zülâl Kalkandelen : CHP derhal İmralı masasından kalkmalıdır

Gazeteci-yazar Zülâl Kalkandelen, Cumhuriyet’te yayımlanan son yazısında, CHP’nin İmralı Komisyonu’na katılımını sert sözlerle eleştirdi. Kalkandelen’e göre, partinin bu komisyonda yer alması “Atatürk’ün partisi olma iddiasıyla çelişen tarihî bir hata.”

Zülâl Kalkandelen, CHP’nin TBMM’deki İmralı oylamasına katılmamasını doğru, ancak SEGBİS üzerinden görüşme teklifini yanlış bir adım olarak değerlendirdi. Yazısında, “Terörist başı ile doğrudan görüşmek de, uzaktan bağlantı kurmak da aynı meşruiyet alanını yaratır” tespitine yer verdi.

Zülâl Kalkandelen :“CHP bu tuzaktan derhal çıkmalı”

Kalkandelen’e göre İmralı Komisyonu, “terör örgütü liderine meşruiyet kazandırmak için kurulan bir tuzaktan” başka bir şey değil. CHP’nin bu süreçte yer almasının, hem Cumhuriyet değerleriyle hem de Atatürk’ün partisi olma iddiasıyla bağdaşmadığını belirten yazar, partinin vakit kaybetmeden komisyonu terk etmesi gerektiğini savundu.

Sürecin, iktidarın yönlendirmesiyle “demokrasi” kavramı üzerinden meşrulaştırıldığını belirten Kalkandelen, “Terörle mücadelede taviz, Cumhuriyet’in zeminini sarsar” değerlendirmesini yaptı.

“Terörist başını muhatap almak meşruiyet kazandırır”

Zülâl Kalkandelen yazısında ayrıca şu soruları gündeme getirdi:
“Eğer PKK kendini feshettiğini söylüyorsa, Öcalan’la ne görüşülecek? DEM Partisi aracılığıyla pazarlıklar zaten yürütülmüyor mu? Bu süreç kimin çıkarına hizmet ediyor?”

Yazar, TBMM’de yapılan kapalı oylamaların ve gizli toplantıların “korku siyasetinin bir yansıması” olduğunu belirterek, bu sürecin Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini hedef aldığını vurguladı.

“Atatürk’ün partisi bu yıkımda figüran olamaz”

Kalkandelen, CHP’nin bu süreçte “sözde demokratik” bir oyunun parçası haline getirildiğini savundu. Partinin, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerine saldırıların gölgesinde “Atatürk’ün partisiyiz” demeye devam etmesinin artık inandırıcılığını yitireceğini söyledi.