Zülâl Kalkandelen, Türkiye’de son bir yılda siyasette yaşanan büyük savrulmaları eleştirdi. Bahçeli’nin DEM Parti ile yakınlaşması, ikinci açılım süreci ve CHP’nin Erdoğan’a karşı tutumundaki değişim üzerinden iktidar ve muhalefetin 180 derece savrulduğunu yazdı.
Gazeteci-yazar Zülâl Kalkandelen, Cumhuriyet gazetesindeki yazısında Türkiye siyasetinde 1 Ekim 2024 – 1 Ekim 2025 arasında yaşanan büyük dönüşümlere dikkat çekti. Kalkandelen, Bahçeli’nin DEM Parti ile tokalaşmasından, ikinci açılım sürecine, CHP’nin tavır değişiminden Erdoğan’a verilen meşruiyete kadar birçok gelişmeyi değerlendirdi.
Zülâl Kalkandelen, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin TBMM açılışında DEM Parti eşbaşkanlarıyla el sıkışmasını ve ardından Öcalan’a yaptığı çağrıyı hatırlatarak şunları yazdı:
“PKK’nin silah bıraktığı yalanına halk inandırılmaya çalışılırken, Meclis’te kurulan komisyonla ikinci açılım süreci resmen başladı. İmralı’ya gidilmesi dahi konuşuluyor.”
Bu sürecin arkasında ABD-İsrail çıkarları olduğunu vurgulayan Kalkandelen, PKK’nin kendini feshedip YPG’yi devletçik haline getirmesinin emperyalizmin talebi olduğunu söyledi.
İlk açılım sürecinin, Selahattin Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız!” çıkışıyla dağıldığını hatırlatan Kalkandelen, ikinci açılımın ise tam tersi bir tabloya dönüştüğünü belirtti. Erdoğan’ın Meclis’te “Türk-Kürt-Arap” vurgusuyla yaptığı konuşmada Bahçeli ve DEM Parti’ye teşekkür etmesi ve ardından el sıkışması, yeni dönemin işareti olarak yorumlandı.
Kalkandelen, CHP’nin de son bir yılda tutum değişikliğine dikkat çekti. 2024’te Erdoğan Meclis’e girdiğinde ayağa kalkan CHP milletvekilleri, bu yıl ise Erdoğan kürsüdeyken salona girmedi. Özgür Özel bu tavır değişikliğini, “Bir yılda saygı duymamamız gereken şeyler yaptı” sözleriyle açıklamıştı.
Kalkandelen bu noktada sert bir eleştiri getirdi:
“Oysa Erdoğan’a 2023 sonrası yumuşama politikasıyla verilen meşruiyet yanlıştı. Zulüm 19 Mart sonrasında CHP’ye yönelince, parti yönetimi 180 derece savruldu.”
Kalkandelen yazısını şu sorularla bitirdi:
“Erdoğan 1 Ekim 2024 öncesinde saygı duyulacak ne yapmıştı? 24 yıldır halkın canına okumadı mı, anayasayı çiğnemedi mi, muhalifleri baskıyla susturmadı mı? Emperyalizmle işbirliği yapan, laikliği çiğneyen, ağır bir faşizm inşa eden iktidara o gün saygı duymak da yanlıştı, bugün tavır değiştirmek de savrulmadır.”
Yazının Tümünü Okumak İçin: CUMHURİYET