Anormalleşiyor muyuz? – Hande Ustamahmut Yazdı

Anormalleşiyor muyuz? – Hande Ustamahmut Yazdı
Yayınlama: 23.07.2024 00:00
A+
A-

“Normal” toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilen tutum ve davranışlardır. Anormal olan ise normalin dışında olandır. Zira bugün anormal olarak etiketlenen davranışlar tartışmaya açılırken din, gelenek ve hukuk gibi kurumların gündeme geldiğini söylemek mümkündür.  Meşruiyetini toplumsal değerlerden alan normlar, sınırları dışında kalanları anormal olarak kabul eder. Normal ve anormal olan arasındaki bu kıyasıya çekişme, cinsel yönelim tartışmalarında da görünür olmaktadır. Bugün LGBT aktivizmini “anormal” ve “sapkın” bir mindset olarak gören LGBT karşıtları, özcü yaklaşım anlayışıyla bu zihniyetin karşısında durmaktadır. Bu bağlamda LGBT hareketinin 1960’lı yıllarla birlikte görünür olduğu ve bir lobi faaliyeti olduğu iddia edilmektedir. Söz konusu hareketin çeşitli stratejilerle evrensel bir mahiyet kazanmak için çabaladığı tartışılmaktadır. Bu stratejilerin başında bireysellik ve eşitlik girişimleri gelmektedir. ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde LGBT hareketinin daha fazla görünürlük kazandığı görülmektedir. Çünkü bu ülkelerde eşcinsel evliliklere izin verilerek yasal anlamda daha eşitlikçi bir tutum olduğu söylenebilir. Ancak Müslüman topluluklarda henüz bu aşamaya gelinmediği için daha farklı stratejiler yürütülmektedir. Söz konusu stratejilerin başında LGBT hareketinin farklı cinsel kimlikleri ve yaşam tarzlarını normalleştirmeye çalıştığı ve çeşitli mecralarda bunu görünür kılmaya çalıştığı ortadadır. Türkiye gibi ülkelerde tam olarak aktifleşememiş bu hareket, meşruiyet kazanma adına şu an görünür olma çabasındadır. LGBT aktivizminin dili etkili bir araç olarak kullanarak çeşitli söylemlerle kitleleri inşa etmeye çalıştığı bugün tartışılmaktadır. Birçok platformda mağduriyet ve ötekileştirilme etiketi üzerinden söylem ürettikleri görülmektedir. Bu söylemlerle birlikte özgürlük temalı çağrılarla hedef kitle aktifleştirilmeye çalışılmaktadır.  Farklı cinsel deneyimlerin hoş görüldüğü ve LGBT+Q şeklinde devam eden bu sonsuz döngünün nereye kadar gideceği muamma… Elbette her birey kendi seçimlerinde özgürdür ve seçimlerinden dolayı kimse yargılanamaz. Ancak bu iş bir dayatmaya dönüştüğünde orada artık farklı bir durum söz konusudur. Sonu nereye kadar gideceği belli olmayan ve her geçen gün değişik yönelimlerin ortaya çıktığı bir dünya gelecek nesiller için tehdit oluşturabilir. “Bu da neden olmasın” şeklindeki her yaklaşım en sonunda saçmalığa gitmeye mahkûmdur. Örneğin geçenlerde afişini gördüğüm bir dizide 38 yaşında bir kadınla 18 yaşındaki bir erkek çocuğunun aşkı ele alınmış. Dizinin içeriğini görünce hayrete düştüm. Şimdi soruyorum sizlere bu da mı normal? Endişeliyim… hem de çok…Pedofili, zoofoli gibi korkunç şeylerin de normalleşmeyeceği ne malum?! Türk toplumunun bazı değerleri vardır. Ülkemizin bu güzel değerlerine sahip çıkmak hepimizin görevi olmalı.. Her şeyi normalleştiremezsiniz. Her şey normalleşirse insanlık anormalleşir!

Sosyolog/Köşe Yazarı