ABD’nin 47. Başkanı seçilen Trump yeni dönem kabinesini belirledi ve 20 ocakta görevine başladı. İsimlerin ortak özelliği hepsinin zengin olması. Neredeyse kabinede yer alanlar arasında en yoksulu Trump.
Perde arkasından yönetmeye alışkın olan zenginler artık ABD’de sahneye çıkı. Çünkü dünyayı o kadar kuşattılar ve her şeyi o denli kontrolleri altına aldılar ki görünür olmakta bir sakınca görmüyorlar artık.
Yaşadığımız dünyada zengin olmak her şeye hakkı olmak anlamı taşıyor ve buna ezilen sınıfların itirazları gecikiyor maalesef.
Bunun sebepleri:
Bütün bunların sonucu olarak yoksullaşma derinleşiyor ve yaşamak her geçin gün daha da zorlaşıyor.
Büyük kitlelerin gerileyen yaşam koşullarına efendilerin bahaneleri de hazır, kader!
Peki, kim yazdı bu kaderi?
Elbette para, güç ve iktidarlar sahipleri.
Özetle ister dini ister sivil otoritelerce geliştirilen olgular birilerine fayda sağlıyorsa o olgu üretilmiştir.
6 Ocak 2021 Yılında Kongre Binası baskını ile destekçilerinin seçimleri protesto etmesi sürecinde iktidarını bırakmamak isteyen Trump, dört yıl sonra yeniden başkan seçildi. Eminim bu sefer ölünceye kadar iktidarda kalmanın taşlarını döşeyecektir.
E… bu kadar zengini etrafına topladığına göre.
Kimler yönetiyor şimdi anlaşıldı mı?
Ülkemizde de durum farklı değil. Ne yazık ki denetim mekanizmaları sermaye zarar görmesin diye ‘mış’ gibiye dönüştürülmüş ve bunun faturasını da masum insanlarımız canlarıyla ödüyor.
Adeta ülkemizde ölmek çok kolay, yaşamak çok zor diyebileceğimiz bir yerdeyiz.
Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 78 yurttaşımız hayatını kaybetti. Sonrasında yaşananlar aslında ne kadar acı bir noktada bulunduğumuzu anlatır nitelikteydi. Ölenlerin cesetleri daha ailelerine ulaşmadan yetkililer suçu başkalarının üzerine yıkma yarışına girdiler. Sonrasında durumu nasıl kurtarırızın hesapları düştü basına medyaya.
Gerçek anlamda sorumluluk sahiplerinin koltuklarında bir dakika dahi oturamayacakları bir durumda dahi durumu kurtarma ve koltuğa oturmaya devam edebilme arayışları bulunduğumuz yeri görebilmek bakımından çok önemli.
78 canın ölümüne giden ihmaller zinciri vicdanları sızlatmıyor demek ki…
Ne acı ne acı değil mi?
İçinde yaşadığımız çağ çok acımasız bir çağ. Teknoloji devleri Elon Musk ile Vivek Ramaswamy’ın ABD’de “Devlet Verimlilik Kurumu (Doge)”nin başına getirildi. Elon Musk dünyanın en zengin insanı. Musk Almanya’da ve İngiltere’de aşırı sağcı, ırkçı partilere destek vermeye başladı bile…
Dünyada yönetimler otoriterleşmekte, baskılar artırılmakta!
Geniş halk kitleleri yoksullaşmaya, acı çekmeye devam etmekte.
Bıçak kemiğe henüz dayanmadı demek ki…
Ya da yaşanacakların farkındalığı henüz yeterince oluşmadı.
Dünyanın bu karanlığı aşmasının yolu yaşam hakkının öncelenmesi. Bunu da yapacak olanlar o hakka sahip olanlardır elbette.
Özetle; “Hak verilmez alınır!” ve örgütlü toplumlar sorunlarını çözer.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR