Ey cehape… – Yusuf İpekli Yazdı

Ey cehape… – Yusuf İpekli Yazdı
Yayınlama: 25.07.2024 23:00
A+
A-

Senden şikayetçiyim.

Neden?

22 yıldır ülkenin tüm kaynaklarını yedin, yudun, sattın, tükettin.

İktidara geldiğin 2002 yılında dolar 1.5 TL idi. Şimdi 33 TL.

İktidara geldiğin 2002 yılında 1 litre mazot 1.48 TL idi. Şimdi 45 TL.

Ey cehape, galiba farkında değilsin ama, üzerinde çok kul hakkı var.

Neden?

Örneğin, halkı tek maaşla ev alma durumdayken çift maaşla kira ödeyemez duruma getirdin.

Helal olsun.

2008 yılında bir kanun çıkardın emekli aylığı bağlama oranını yüzde 70’ten yüzde 48’e indirdin. Emekli şimdi açlığa mahkum.

Özal’ın “Yap, işlet, devret!” diyerek başlattığı ve yap(ana) yüzde dört oranında kâr sağlayan yanlış projeyi sen daha yanlış anladın. Yaptırıp işlettirdiğin projenin kâr marjını yüzde yetmişe çıkarmakla kalmayıp ödemeleri dolar veya avroya bağladın. Üstelik olası anlaşmazlıklarda Türk yargısına güvenmediğin için uluslararası mahkemeleri yetkili kıldın.

Bravo!

Ey cehape, kendi kendine yetebilen yedi ülkeden biri olan koskoca Türkiye Cumhuriyetini buğday, saman, et, tohum ithal eden ülke haline getirdin. Her yıl yok yere ölen 605 bin buzağıyı dikkate almadın ama dışarıdan 600 bin inek satın aldın. Ülkenin kaynakları heba oldu.

Demokratım dedin, özgürlük dedin, insan hakları dedin, hoşgörü dedin yüzlerce gazeteciyi, aydını, akademisyeni, bilim insanını haksız, hukuksuz bir biçimde cezaevine attın.

Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık dedin, çadır mahkemesi kurdun. Şehitlerimizin kemikleri sızladı.

Rezil rüsva olduk.

BOP’a eş başkanı oldun. Katil Sisi dedin, elini sıktın. Kardeşin Esat, önce Katil Eset, sonra Sayın Eset oldu. Hızla çoğalan milyonlarca Suriyeli ülkeye doldu. Uzak olmayan bir gelecekte göçmen bir yurttaş ABD’de, İngiltere’de olduğu gibi başkan veya cumhurbaşkanı olursa vallahi billahi şaşırmam.

22 yılda dokuz milli eğitim bakanı değiştirdin. On yedi kere müfredat değişti. Ama milli eğitimde başarılı olamadın. Çünkü nesil hala kindar ve dindar değil.

Döneminde ergenekon, balyoz, eldiven gibi suç örgütleri oluştu. Orduyu hallaç pamuğuna çevirdin.

Ülke boydan boya uyuşturucu cennetine dönüştü. Kadın cinayetleri haber olma özelliğini bile yitirdi. Uluslararası baronlar, mafya, bozulan ahlak…

Görmezden geldin.

Kendine has gazete, kendine has televizyon, kendine has sosyal medya, nevi şahsına münhasır troller oluşturdun. Okuyan, dinleyen, izleyen kendinden geçiyor.

İktisat ve ekonomi bilimini yok saydın. Faiz sebep enflasyon netice dedin. Neticede kiminin vergisini sildin, kiminden  verginin vergisinin vergisini aldın. Üstelik çok kazanandan az, az kazanandan çok aldın ki yurttaş mühür bastığı eline rahmet okudu.

Mühürsüz oy pusulası ile sisteme müdahale ettin, sis-TEM’e yayıldı.

Yolun, bahtın açık olsun…

Ey cehape, sendikaları korkuttun. Üniversiteler artık bilim yuvası değil. Odalar, barolar, birlikler var mı, var…

“Bu can bu tende olduğu sürece…” dediğinde ayrannağımız* kabardı.

Sonra…?

Ne olacak, kabardığı ile kaldı.

Sahi ey cehape, iyi ki mülakat kelimesini buldun? Havadan, sudan bulanlara nereden buldun demedin ya, büyük mucitsin, canı gönülden kutluyorum.

Çiftçi anasını da alıp gitti. Sayende atanmayan öğretmen 500 bin civarında. Doktorlar yurt dışına göçtü, göçüyor.

Milletin suyunu çıkardın diyeceğim de diyemiyorum, çünkü bir kilo limon bile 70-80 lira.

Rakamları uyutmayı başardın. Cari açık açıkta. Bütçe delik deşik. Büyüme sanal, çünkü vatandaş küçülüyor.

Helal olsun!

İyi de, cehape elli yıldır iktidar olmadı mı?

Ben de biliyorum canım.

Zira marifet iltifata tâbidir.

Gerisi mi?

Gerisi yok da, slogan belli: “Vur abalıya…” gitsin.

Öyle vur ki, muhalefetin muhalefeti başlamadan bitsin.

Açıklama

———

* Ayrannağı kabarması: (Yöresel deyim) gururlanmak, ileri derecede sevinç yaşamak, yiğitliği canı gönülden taktir etmek.

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

1964 yılında Ankara İli Kalecik İlçesinde doğdu. Çiftçi bir ailenin çocuğu. 1985 yılında mesleğe ilkokul öğretmeni olarak başladı. Türkçe öğretmeni oldu. 20 yıl okul müdürlüğü yaptı. 35 yıl emek verdikten sonra emekli oldu. Özel eğitim alanında 3 yıl müdür olarak özel sektörde çalıştı. Halen özel eğitim öğretmeni olarak görev yapıyor. Makale, inceleme ve araştırmaları Öğretmen Dünyası, ABECE, Eğitim Yaşam, Çağdaş Eğitim dergilerinde yayımlandı. Kalecik Gazetesinde 10 yıl köşe yazarlığı yaptı. Halen HANHANA isimli kültür ve sanat dergisinin editörüdür. Şiirlerini, 1. Çığlığa çağrı 2. Sensiz akşamların yorgun geceleri 3. Gökyüzüne kafa tutan sağanak; AB projesiyle gittiği Avrupa izlenimlerini, "Okulumuz Avrupa" da isimiyle kitaplaştırdı. Basıma hazır kitap taslakları mevcut. Evli, 2 çocuğu, 3 torunu var.