Gerçek Demokrasi -Hatice Topçu Yazdı

Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık özünde başlattığı milli mücadele ve devamında çağdaşlaşma devrimleriyle kalkınma ve ilerlemenin yolu açılmış, onun deyimiyle az zamanda çok ve büyük işler başarılmış, ancak büyük önderimizin erken yaşta ölümü ile süreç tamamlanamamıştı.
Dolayısıyla ölümü sonrasında sağlığında ona karşı duran ama kendini belli etmeyenler, gizleyenler ve elbette ki ülkemiz üzerindeki emellerini gerçekleştirememiş olan emperyalizm sahnedeki yerlerini almıştır.İçinde bulunduğumuz yer kurucu liderimizin ölümü sonrasında sahnedeki yerini alanların ülkemizi getirdiği yerdir ve içinde bulunduğumuz yerdebüyük Atatürk’ün egemenliğin sahibi yaptığı halk açlık, yoksulluk, sefaletin içine çekilmiştir.
İçinde bulunduğumuz yeri bu şekilde tespit ettikten sonra gelelim 31 Mart yerel seçimleri değerlendirmesine.Her şeyden önce halk içine çekildiği duruma ciddi bir tepki vermiştir. O kadar ki Türkiye’nin ana muhalefet partisini -oylarını % 25’in üzerine çıkaramadığı söylenen-birinci parti konumuna taşımıştır. Şimdi bu noktada seçimin galipleri kimler onların tespitini yapmak gerekmektedir. Seçimin birinci galibi halktır elbette. Çünkü bu yerel seçimlerde halk ittifakı gerçekleşmiştir.Seçimin diğer galipleri elbette sandıktan oylarını artırarak çıkan partilerdir. Bunlardan ilki seçimin galibi olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), ikincisi Yeniden Refah partisidir (YRP). Kaybeden taraf cumhur ittifakı bileşenleri, İyi Parti ve oyları ‘diğer’ hanesine yazılan partilerdir.
Yerel seçimlerin 2023 genel seçimlerinin üzerinden bir yıl geçmeden böyle bir sonuca evrilmesinin sebebi nedir?
Bunu tek bir değişkenle açıklayanlar var. O da tencerenin hükümet düşürdüğü konusudur. Evet, bu çok çok önemli bir etken ama başka değişkenler de var. Bütünü görebilmek adına onları da sıralamak gerekmektedir. Deprem bölgesi ile ilgili verilen sözlerin yerine getirilmemiş olması. Demokratik hak ve özgürlükler konusundaki baskılar. Özellikle yabancı sermayenin ülkemizi terk etmesi sebebi olan hukuk sisteminin içine çekildiği durum, kontrolsüz göç politikaları ve elbette çağın ihtiyaçlarından kopuk ve hizmet olmaktan çıkarılmış eğitim sistemi. Özetle kamucu anlayışın yeriniş serbest piyasaya terk etmesi…
Bu tabloda iktidarın kendisini çek etmesi gerekiyor. Seçimlerin ardından iki gün geçti ve ekonomi anlamında açıklanan sıkı para politikası, kamu tasarrufu gibi tedbirler yerindedir ancak yeterli değildir. Bu tedbirlerle günü kurtarmak mümkün. Oysa yapılması gereken balık tutmak, yani üretmek, üretmek, üretmektir.
Biz seçim sonuçları ile ilgili tespitlerimize devam edelim. Seçim sonuçlarından biri de altılı masanın altının ne kadar boş olduğu yönündedir. Çünkü altılı masa bileşenlerinin CHP dışında tamamı yerle yeksan olmuştur. DEVA partisi genel başkanı Ali Babacan yerel seçim sürecinde ittifaksız olmayacağını açıklamış ve demecinin devamında CHP’nin İstanbul, Ankara’yı tek başında alamayacağını belirtmişti. Belli ki Babacan, genel seçimlerde altığı vekillere belediye başkanları da eklemek gibi bir hedefi vardı ama olmadı.İyi partinin oyları 3.8’e düşmüştür ve ittifakın diğer bileşenlerinin oylarının toplamı %2’e erişememiştir. Bu tabloda Kılıçdaroğlu’nun başarısızlığı da tescillenmiştir.
2023 genel seçimleri ikinci turu öncesi milliyetçi oylar tespiti ve milliyetçi oylara yönelik değişen propaganda sürecini anımsayalım. Dolayısıyla sandıkta milliyetçi oyların artması gerekiyordu ama öyle olmadı. Milliyetçi partilerin oyları % 10’lar düzeyinde kaldı. Yine DEM’in oyları düşmüştür.
Bütün bu sonuçların söyledikleri; halkın kutuplaşma,ayrışma siyasetine onay vermediği, Türkiye’nin bütünlüğü içinde öncelikli sorunlara odaklanılması gerektiğidir. Bunu anlamayanlar kaybetmeye devam edecektir.
Elbette tablo demokrasi adına istenileni gerçekleştirmiş değildir. Bunun için daha çok zamana ihtiyaç vardır. Çünkü yaşanan geriye çekilmenin ileriye evrilmesi bir süreç gerektirir. Önemli olan bu süreci iyi yönetebilmektir. Bu görev de yerel seçimlerin birinci partisine düşüyor. Her şeyden önce CHP’nin yeni genel başkanı kurultayda verdiği sözleri gündeme almalı ve süratle gerçekleştirmelidir. Nedir onlar tüzük kurultayı ve devamında adayların önseçimle belirlenmesi…
Halkın siyasete doğrudan katılmasının yolu katılımcı demokrasidir. Bu sağlanırsa demokrasimizin daha hızlı yol alacağı açıktır ve elbette ülkenin sistem sorununun çözümü yönünde parti içi demokrasiyi uygulamak da cumhuriyetimizin kurucu partisine düşmektedir. Bunun yolu da kurucu ilkeler doğrultusunda gelişerek yol almaktır.
CHP bunları başarabilir mi? zaman gösterecek.
Gerçek demokrasi katılımcı demokrasidir ve halk bu konuda mesajını vermiştir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: İZLEMEK VEYA HATIRLATICI OLUŞTURMAK İÇİN GÖRSELİ TIKLANIZ