İYİ Parti Afyonkarahisar Toplantısı Sona Erdi…Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’ndan dikkat çeken açıklamalar

İYİ Parti Afyonkarahisar Toplantısı Sona Erdi…Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu’ndan dikkat çeken açıklamalar
Yayınlama: 14.07.2024 18:54
A+
A-

İYİ Parti’nin başkanlık divanı, genel idare kurulu ve merkez disiplin kurulu üyeleri ile milletvekillerinin katıldığı, “Her gün yeniden doğarız” sloganıyla Afyonkarahisar’da bir otelde düzenlenen değerlendirme kampı sona erdi.

Kapanış konuşmasını Genel Başkan Müsavat Dervişoğlu yaptı.

Dervişoğlu konuşmasında şunları söyledi:

“Saygıdeğer dava ve yol arkadaşlarım.

Değerli basın mensupları,

2 gün süren istişare toplantımızı

Bugün itibariyle tamamlamış bulunuyoruz.

Birbirimize ayna tuttuğumuz,

Kendi içimizde özeleştiri imkanı bulabildiğimiz meşveretimizin

Hayırlara vesile olmasını diliyorum.

İstişare etmek, birbirimizi dinlemek,

Kaynağını milletten alan ve ortak akılla hareket etmek

İYİ Parti’nin en önemli kuruluş kodudur.

Bunun önemi ise şuradadır:

AK Parti iktidarına ve saray rejimine baktığımız zaman,

Bir yüzükle çıktıkları yolda yüzüklerin efendisine dönüşen bir adam,

Ve onun etrafında kümelenmiş oligarşik yapılar vardır.

Adam halinden memnun

O yapılar ise; çok daha memnundurlar.

Bu tek adamın da, o oligarşik yapıların da dertleri,

Ve ayrıca birbirleri içindeki mücadeleleri,

Ne Türk devleti ne de Türk milletinin çıkarları içindir.

Mücadeleleri,

Kendi kirli çamaşırlarını birbirlerinden ,

Ve saraydaki amirlerinden saklamak üzerinedir.

Dertleri ise,

Bir sonraki ihaleden ve alımdan,

İmara açılacak kupon araziden ve özelleştirmelerden

Kimin ne kadar tırtıklayacağı ve yağmalayacağına karar verebilmektir.

Saray rejimi ve saray partisinin özeti

Ve düştüğü durum budur.

Yani körler ve sağırlar birbirini ağırlamaktadır.

İşte değerli dava arkadaşlarım,

Milletine körleşmiş ve sağırlaşmış,

Büyüdüğü mahallelerden,

Oturduğu sofralardan,

Alışveriş yaptığı çarşı ve pazardan,

Gittiği kahveden ve camiden kopmuş bir siyaset

Ancak ve ancak bir müstemleke idaresi olarak tanımlanabilir.

Bu aymaz siyasetin günümüzdeki temsilcilerinin

İktidar koltuğunda kaldığı her bir gün,

Milletin acısına, çilesine, ızdırabına yeni yeni acıları ekleyecektir.

Bu anlayıştan,

Adalet, hürriyet, refah ve güvenlik çıkması mümkün değildir.

Dahası buradan,

İyiye ve güzele dair bir umudun kırıntısını dahi yeşertebilmenin

İmkanı ve ihtimali yoktur.

İşte bu yüzden,

Birbirimizle ve milletimizle konuşmak, dinlemek ve istişare etmek,

Bu iktidarın defi adına sürekli olarak yapmamız gereken

En mecbur olduğumuz iştir.

Ve bu bir “seferberlik hali” olmalıdır.

Çünkü,

Birbirine yabancılaşan insanlar siyaset üretemezler.

Milletine yabancılaşan partiler çare üretemezler.

Ancak dedikodu ve dert üretirler.

Çünkü geldiği yeri unutanlar,

İnsanlıklarını unutanlardır.

Benim cefakar ve vefakar arkadaşlarım,

Biz partimizi sokakta bulmadık.

Biz geldiğimiz yeri unutmadık.

Bu siyasi hareketi suni bir gündemle ve şahsi amaçlarla inşa etmedik.

Milletimizden aldığımız talimatla,

Milletimize hizmet amacıyla kurduk.

Şimdi unutacak mıyız?

Biz İYİ Parti’yi,

Telefon talimatlı mahkeme kararlarıyla,

Göz göre göre gasp edilen en temel hukuk kurallarına karşı,

Sıcakta, yağmurda, karda yollara düşerek,

O tarlalara hapsedilen kurultaylarda kurduk!

Şimdi unutacak mıyız?

Polis coplarını,

Jandarma çevirmelerini,

Savcı mütalaalarını,

Tehdit ve şantajları aşarak,

Bir göz odada, bir kuru masada,

Allah’a sığınıp milletimize güvenip,

Birbirimize inanarak kurduk.

Şimdi unutacak mıyız?

Bu ülkenin milli kimliğine,

Kurucu değerlerine

Bayrağına, vatanına demokrasine ve meclisine yapılanlara karşı,

Geceleri gözleri uyku tutmayanlar olarak birleşerek kurduk.

Kesilen ormanlarına,

Betonlaşan şehirlerine,

Kirlenen denizlerine,

Yok edilen derelerine,

Katledilen hayvanlarına,

Dur diyenler olarak kurduk.

Bunları unutacak mıyız?

Biz bu partiyi,

Türkiye’nin kadınlarını,

Bu ülkenin çocuklarını,

Gelecekten umudunu kesmiş gençlerini,

Korku ve endişeyle terbiye etmeye çalışanlara,

Onların bugününü ve geleceğini karartanlara karşı

“Artık Yeter Başkaldırıyoruz” diyenler olarak kurduk.

 

İşçiyi, emekliyi, memuru yoklukla imtihan edenleri,

Halkı ekmek kuyruklarında,

Soğan patates sıralarında,

Ve hastane kapılarında sigaya çekip adeta hayatlarını çalan zalimlere karşı

Kendimizi siper etmek için kurduk.

Bunları unutacak mıyız?

Vatan toprağına kupon arazi diyenlere,

Ülke pasaportunu çetelere satanlara,

Milli servetini tefecilere rehin verenlere karşı,

Bu memleket bizim diyerek kurduk

Mahkeme kararlarını, açık arttırmaya çıkartanlara karşı

Her sesi her itirazı, beka diyerek bastırmaya çalışanlara karşı,

Suçlulara, suç işleme imtiyazları sağlayıp,

Özgürlüğü, zindanlara atanlara karşı,

Güpegündüz işlenen cinayetleri

Utanmazca, aymazca, karartanlara karşı,

Şehide kelle deyip,

Teröriste el pençe duranlara karşı,

Ezcümle,

Varlığını varlığına armağan edecekleri Türk vatanları olmayanlara karşı

Biz varız!

Biz buradayız! diyenler olarak kurduk

Herkesin nefes alacağı bir siyaset,

Herkesin barınabileceği bir parti,

Herkesin ihtiyaç duyduğu bir makul,

Ve herkesten “biz” yaratacak bir merkez oluşturabilmek için kurduk.

Şimdi bunları unutacak mıyız?

Elbette unutmayacağız!

Ne unutacak, ne susacağız!

Ne susacak, ne yılacağız!

Ne yılacak, ne de yarım bırakacağız!

Çünkü İYİ Parti, unutanların değil,

Hatırlamanın ve hatırlayanların partisidir.

Türk milleti ve Türk vatanından başka

Kendinde hiçbir şeyin hatırı olmayanların partisidir.

İşte bu yüzden kardeşlerim,

Yüzünü güneşe dönmek isteyen,

Omzunda bir dost eli hissetmek isteyen,

Ağır hayat yüküne bir dert ortağı isteyen,

Yorulduğu, düştüğü, nefesi yetmediği yerde,

Haydi az kaldı diyen bir ses isteyen,

Herkesin yanında olacağız.

Herkesi yanımıza alacağız.

Herkese kapımızı açacağız.

Herkesiz kapısını çalacağız.

Herkesin sesini duyacağız.

Herkesin gözüne bakacağız.

Herkesin ruhuna dokunacağız.

 

Ta ki;

O herkesten bir “biz yaratana” kadar,

İYİ Parti’yi iktidara taşıyana kadar durmadan çalışacağız.

Türk’ün incinen gururu tamir olana,

Satılan her bir karış vatan toprağı geri alınana kadar,

Memlekette bir tane kaçak,

Yürünemeyen bir tane sokak,

Pasaportumuzun geçmediği bir tek ülke kalmayana kadar

İnsanımızın yüzü gülene,

Cebi dolana kadar,

Giden gencimiz, doktorumuz, mühendisimiz geri dönene,

Eğitimi yeniden “Milli” olana,

Sınırları yeniden geçilmez kılana kadar

Ve en önemlisi,

Tüm fikirlerde aynı demokrasi,

Tüm inançlarda aynı cumhuriyet,

Tüm dillerde aynı Türkiye yükselene kadar,

Ezcümle,

Türk olmakla mutlu olmayı eşitleyen Mustafa Kemal Atatürk yerinde rahat edene

Ve muazzez ruhu müsterih olana kadar,

Hepimiz biz,

Ve o biz de “Ne mutlu Türküm diyene” kadar

Yılmadan, yıkılmadan, bıkmadan ve durmadan çalışacağız.

Benim,

İYİ Parti Genel Başkanı olarak iddiam, sözüm ve yolum budur.

Bildiğim, anladığım, bulunduğum,

Kurulmasına şahit ve dahil olduğum İYİ Parti de budur.

Dünü dünde bırakıp,

Yüzümü döndüğüm gelecek de budur.

Çünkü İYİ Parti

Birliğini sevgiyle kurmuş,

İyi ve cesur insanların ocağıdır.

Bu “biz” hedefi karşısında,

“Ben” demenin hoyratlığına ve kibrine kapılan,

Kendini partisinden ve milletten üstün tutanlara,

Kerameti biz olmakta değil, ben olmakta arayanlara,

Kıymeti kendinden menkul olanlara,

Her şeyi kendinden bilenlere,

Akıtılacak alın terinin değil,

Önüne konacak makamların peşinde koşanlara,

Koltukların, şatoların, konakların, köşklerin ve sarayların

Vebal yüklü yolları açık olsun.

Rahmetli Galip Erdem’in söylediği gibi;

“Türk milletini sevmekte birleşenler,

Birbirlerini sevmekte birleşmeye de mecburdurlar.

Aksi takdirde millet sevgileri

Kimsenin inanmayacağı boş bir laftan ibaret kalacaktır”

 

Dünümüzü unutmayacağız.

Yarınların peşinde koşmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Dalından kopmuş yaprak misali savrulmayacağız.

Rüzgar ekenlere fırtına biçeceğiz.

Allaha inanacak, bu büyük millete güveneceğiz.

Tarih zafere adanmışların, imkansız addedilen zaferleriyle doludur.

Kıymetli dava ve yol arkadaşlarım;

Ekmeğimizi küçülten,

Haklarımıza ve haysiyetimize saldıran,

Devletimize ve milletimize aidiyeti sarsan,

Bu derin ve organize kötülüğe karşı

İYİLİĞİN BAYRAĞINI yükseltmek için bugün yeniden VİRA BİSMİLLAH diyoruz.

HEDEFİMİZ,

CUMHURİYETİ KURAN İRADE VE FELSEFENİN,

DEVLET YÖNETME İDDİASINI HAYALDEN GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEKTİR.

HEDEFİMİZ,

MİLLETİN TÜM DEĞERLERİNİ MÜŞTEREKEN KUCAKLAYIP,

TARİHİN ÜZERİMİZE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUĞUN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMEKTİR.

HEDEFİMİZ,

KALKINMIŞ, DEMOKRATİK, HÜR ve MÜREFFEH BÜYÜK TÜRKİYE İÇİN,

BÜYÜK TÜRK MİLLETİNİN KENDİ İKTİDARIDIR.

YANİ İYİLERİN İKTİDARIDIR!

Ben bu kutlu yolda İYİLİK SANCAĞINI yükseklere kaldırıp yürüyorum.

Onu zafer burçlarına taşımak sizin ellerinizde.

İnanan bizimle yürüsün, inanmayan var ise onun da yolu açık olsun.

Ben size, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diye söz vermiştim.

İnancım tamdır.

“Yeni bir Türk mucizesi doğmalıdır.

Doğacaktır.

Belki yarın, belki yarından da yakın.”

Hepinize bir kere daha teşekkür ediyor,

Yolumuz, bahtımız, alnımız açık olsun diyorum.

Allah bizi birbirimize ve milletimize mahcup etmesin.

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum “

Atatürk ve Cumhuriyetten Yana Taraf Haber Merkezi