Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “Toplam 650 Bin Metrekare: Batıkent Rekreasyon Alanı ve 10 Adet Parkın Temel Atma Töreni” bugün Ankara Batıkent’te yapıldı. Törene; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu …
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “Toplam 650 Bin Metrekare: Batıkent Rekreasyon Alanı ve 10 Adet Parkın Temel Atma Töreni” bugün Ankara Batıkent’te yapıldı.
Törene; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu, Seyit Torun, Lale Karabıyık, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP milletvekilleri, CHP ilçe belediye başkanları katıldı.
Kılıçdaroğlu törende şunları söyledi:
Çanakkale’nin ne olduğunu biliriz. Her karışında şehit kanı olduğunu biliriz, büyük mücadelelerin verildiğini biliriz. Düşman gemilerinin Çanakkale’den geçilmemesi için herkesin hayatını feda ettiğini biliriz ve o gemiler oradan geçmedi. Mustafa Kemal milli Kurtuluş Savaşı’nın önsözünü Çanakkale’de yazdı. Ne oldu da aynı gemiler tek kurşun atılmadan geldiler İstanbul’da Dolmabahçe’nin önünde demirlediler? Bir kişiye teslim edilen bir devletin hazin sonucudur bu. Biz devlet bir kişiye teslim edilmesin diye bunun için diyoruz. Devletin organları vardır, devlette liyakat vardır, devletin kurumları vardır, devlet dediğiniz kurum bakidir. Geçici olan siyasettir. İktidar sahiplerinin geçiciliği vardır. Ama devlet dediğiniz kurum bakidir ve hepimizin devletidir.
“BİZE DÜŞEN GÖREV O RUHU AYAĞA KALDIRMAKTIR VE TÜRKİYE’Yİ BÜYÜTMEKTİR”
Ben belediye başkanı arkadaşlarımdan bir pozitif ayrımcılık yapmalarını istedim. Bugüne kadar hizmet gitmeyen fakir mahallelere mutlaka hizmet götürün, bize oy versin veya vermesin oralarda kreşler açın, o anneler de güven içinde gelip çocuklarını kreşe bıraksın. Anne çocuğunu güven içinde bırakacak kreşe, çocuğun karnı doyacak, arkadaşlarıyla oynayacak, güzel şarkılar, türküler öğrenecek. Annesi akşam güven içinde gidip evladını alacak. Anne taziyeye gidecek, düğüne gidecek, komşularına gidecek, alışverişe gidecek. Dolasıyla kentin ne kadar önemli olduğunu da görmüş olacak.
“GÖRECEKSİNİZ TÜRKİYE KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞACAK”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1921 yılında Kayseri’de uçak fabrikasının temellerini attı. 9 yıl sonra Kayseri’den kalkan ilk uçak Ankara’ya geldi. Ankara Etimesgut’ta uçak motorları fabrikası kuruldu. İkinci uçak fabrikası Eskişehir’de kuruldu. 1940’lı yıllarda dünyaya uçak ihraç eden 5 ülkeden birisiydik. Kırıkkale küçük bir köydü savunma sanayinin entegre tesisleri orada kuruldu. Üniversiteler yeniden ayağa kalktı. Anadolu demir ağlarla örüldü. Hiç kimseye el avuç açılmadı. Her şey kendi imkanlarıyla yapıldı. Osmanlı’nın borcu da son kuruşuna kadar ödendi.
“BİZİM BELEDİYELERİMİZİN OLDUĞU HER YERDE HİÇBİR ÇOCUK YATAĞA AÇ GİRMEZ”
Yine belediye başkanı arkadaşlarıma söyledim ‘harcadığınız para sizin paranız değil. Beldelerin parası, milletin parası’ dedim. Yaptığınız her harcamanın hesabını millete vereceksiniz. Hesap vermek kadar değerli bir görev yoktur. Bugün Mansur Yavaş başkanımız halkına hesap veriyor. Bundan daha değerli ne olabilir? Her projenin fiyatı belli. Müteahhidi çağırıp ‘şu işi sen hallet, üstüne para artarsa onu da bizim yandaşa ver’ demiyor. Temiz bir siyaset için ne gerekiyorsa onun gerekliliklerini yapıyor belediye başkanı arkadaşlarımız.
“YENİ BİR SAYFAYI, GÜZEL BİR SAYFAYI AÇMAK ZORUNDAYIZ”
Ankara uzun süre gerçekten bir başkente yakışmayacak şekilde bir sürü sorunla karşı karşıyaydı. Ankara sıradan bir kent değil. Milli Kurtuluş Savaşı’nın karargahıdır Ankara aynı zamanda, Ankara aynı zamanda küllerinden doğan bir başkenttir. Dolayısıyla Ankara’ya önem vermek, Ankara’da kültür sanatı geliştirmek, Ankara’nın altyapısını yeniden inşa etmek aslında milli Kurtuluş Savaşı’nı verenlerin bizden beklentileridir, bunları yapmak zorundayız. Çocuklarımızın bilimle buluşması, teknolojiyle buluşması, çevreyle buluşması bir araya gelmeleri, sohbet etmeleri bunlar olağanüstü güzel şeyler.
“ÖNÜMÜZDE YAPACAĞIMIZ ÇOK ŞEY VAR AMA BUNU BİRLİKTE YAPACAĞIZ”
Bütün bunlara bakınca önümüzde yapacağımız çok şey var ama bunu birlikte yapacağız. Birlikte yaptığımız zaman sonuç alacağız ve ayrım yapmayacağız. Hiç kimsenin kimliğini, hiç kimsenin yaşam tarzını, hiç kimsenin inancını sorgulamadan onu insan olarak esas alıp var olan insansa ve insanın sorunu varsa o soruna hep beraber kilitlenmeliyiz ve o sorunları çözmeliyiz. Siyaset kurumunun görevi zaten sorunları çözmektir, sorun yaratmak değildir. Bugüne kadar hep sorun yaratıldı Allah nasip ederse hep beraber sorunları çözmeye kilitleneceğiz. İşte zihniyet değişikliğinin özü budur. Kimseyi ötekileştirmeden insanın var olan sorunlarını çözmeye kilitlenmektir. O zaman barış içinde yaşayan, huzurlu bir toplumu inşa edeceğiz. Bu toplum aynı zamanda bir refah toplumu olmak zorundadır. Kaynaklar yerli yerinde harcandığında ve siyaset kurumu yaptığı her harcamanın karşılığını hesabını halkına verdiğinde Türkiye süratle bir refah toplumu olma yolunda ilerleyecektir.
“5 YILLIK GÖREV ÜSTLENDİ BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ 5 YIL İÇİNDE İYİLİĞİ SÜREKLİ KILACAKLARDIR”