Kırk haramiler ve “Açıl sandık açıl demokrasisi”

Kırk haramiler ve “Açıl sandık açıl demokrasisi”
Yayınlama: 06.10.2022 13:47
A+
A-

Şimdi ;
Melih Cevdet Anday’ın o şiirinde dediği gibi,
ulus devlet, Cumhuriyet, Mustafa Kemal, devrim kanunları, Anayasa Madde 1,2,3,4, Madde 66, 74 vb. diye diye, kendimi yırtıyor, ömür törpülüyorum ya?
Ezberletilmiş çaresizlik, hep kazanıyor…

Soru soruyor, sorguluyorum ya?
Ezberletilmiş çaresizlik, hep kazanıyor…

Sandık, seçim, oy şeytan üçgeninde, nedenlerin ve sonuçların ilişkisinden bi-haber, Cumhuriyetin yani halk idaresinin sadece oy kullanmaktan ibaret olduğu sanılarak, soru sormayan, sorgulamayan yığınların ezberletilmiş demokrasisi ancak bu kadar ilerleyebiliyor.

Ne büyük bir hüsrandır ki, Türk yurdu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yüz yıl öncesi günlerine geri dönmüş gibi bir hatırlatma yapsam, tarihin izleri beni haklı çıkaracaktır.

Arafta kalmış, sadece adını soyadını yazabilen hatta ev adresini bile doğru dürüst kağıda dökömeyen, tarif edemeyen ve buna benzer bir sürü olumsuz örneklerini sıralayabilecegim bir toplumdan daha fazlasını beklemek de anlamsız gibi.

Cumhur, Cumhuriyetin kıymetinin ne farkında ne de değerini bilmekte.
Cumhur, Cumhuriyetin kıymetinin ne farkında ne de değerini bilmekte…
Bir mirasyedi gibi tüm değerleri bir zarfa, bir oy pusulasına sığdırıp, bu ağır sorumluluktan kendini sıyırıyor.
Ne kadar kolay değil mi?

1919-2022 süreci.
Nereden nereye.
O gün karşı siperlerde kim vardı ise, bugün aynı siperlerde, bizdenmiş gibiler. Tarihine kulaklarını tıkayan, gözlerini kapayan bu kitle daha da ağır bedeller ödüyor, ödeyecektir de. Bir daha üstüne basa basa yazalım:
Nereden nereye…

Politika tacirlerinin ekranlarda sık sık kullandığı bir söz var:
“Vatandaşın bir suçu, bir günahı yok.”
Yalanın kuyruklusunun ve bu şeytani aldatmacanın farkında mıyız? Yaşanan her şey den, iyi ya da kötü sürecin tamamından bu halk sorumludur demezler, diyemezler. . Gerçekleri bu halkın suratına bir tokat gibi vuracak kimseyi bulamaz, göremezsiniz.

Tatlı bir ninni, güzel bir masal:
“Kırk haramiler ve açıl sandık açıl demokrasisi”
Mevzunun aslı, astarı böyle.

Diyor ki şair;
“Uyumayacaksın
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Çünkü sen artık o sen değilsin
Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin

Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketin hali
Düzelmeden dünyanın hali
Gözüne uyku giremez ki…

Uyumayacaksın
Bir sis çanı gibi gecenin içinde
Ta gün ışıyıncaya kadar
Vakur metin sade Çalacaksın.”

Uyumuyorum.

Benim gibi uyuyamayanlar da var, biliyorum.
Suya yazı yazıyor, duvara konuşuyor gibiyim.
Bir sis çanı gibi., bir sis çanı gibi, sade ve vakur hatırlatıyorum…Atatürk ile kalın.
Selam ile…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: