Laiklik İlkesinin Anayasamıza Girişinin 88.Yıldönümünde Laiklik Meclisi’nden Uyarı:Laiklik Anayasa’dan Çıkarılamaz!

Laiklik Meclisi, laikliğin Anayasa’dan çıkarılması ya da içeriğinin boşaltılması yönündeki girişimlere karşı sert bir açıklama yaptı. Türkiye’de laikliğin, 5 Şubat 1937’de Anayasa’ya temel bir ilke olarak dahil edildiğini hatırlatan Meclis, bu ilkenin özellikle son 22 yılda sistematik şekilde aşındırıldığını vurguladı.

“Laiklik, Değiştirilemez Bir Anayasal İlkedir”

Laiklik Meclisi, Anayasa’da “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” bir hüküm olmasına rağmen, siyasi iktidarın yeni Anayasa girişimleriyle bu ilkeyi doğrudan kaldırmaya cesaret edemese bile içini boşaltarak devlet yapısını dini kuralların belirleyici olduğu bir düzene dönüştürmeye çalıştığını belirtti. Meclis, bu sürecin Cumhuriyet’in temel değerlerine yönelik sistematik bir saldırı olduğunun altını çizdi.

“TBMM İşlevsizleştiriliyor, Anayasa Askıya Alınıyor”

Açıklamada, Türkiye’de şekillenen rejimin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni giderek bir “tasdik makamına” dönüştürdüğü vurgulandı. Devlet kurumlarında ve hukuk sisteminde yaşanan dönüşümün boyutlarının, Anayasa’nın fiilen askıya alındığını gösterdiğini ifade eden Laiklik Meclisi, bu tablonun laikliğe ve Cumhuriyet’e yönelik büyük bir tasfiye harekâtının habercisi olduğuna dikkat çekti.

“Gerici ve Karşı Devrimci Saldırılar Tehlikeyi Gözler Önüne Seriyor”

Laiklik Meclisi, başta siyasi iktidarın en üst kademeleri olmak üzere, devlet ve siyaset çevrelerinden yükselen şeriat, fetih ve cihat övgülerinin, tehlikenin boyutlarını açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Açıklamada, emperyalizm bağlantılı radikal cihatçı örgütlerin liderlerinin Türkiye’de devlet töreniyle ağırlanmasının, iktidarın nasıl bir çizgide hareket ettiğini gösterdiği ifade edildi.

“Laiklik Meclisi Olarak Kararlıyız”

Açıklamada, laikliğin yalnızca bir anayasal düzenleme olmadığı, aynı zamanda yurttaş hak ve özgürlüklerinin, eşit ve özgür bir yaşamın temeli olduğu vurgulandı. Laiklik Meclisi, bu ilkenin Anayasa’dan, siyasetten ve kamusal alandan tasfiye edilmesine karşı mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, 5 Şubat’ın yıl dönümü vesilesiyle şu mesajı paylaştı:

“Laiklik özgürlüktür. Laiklik yurttaşlarındır. Laiklik eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşam için vazgeçilmezdir!”

Laiklik Meclisi’nden Yapılan Açılama Şöyle:

Laikliğin Anayasa’dan Çıkarılması Girişimlerine Geçit Verilemez!

“Laiklik ilkesi” temel bir hüküm olarak bundan 88 yıl önce, 5 Şubat 1937 tarihinde Anayasa’ya girmiştir.

Anayasa’da “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” olmasına rağmen laiklik ilkesi özellikle son 22 yılda büyük oranda aşındırılmıştır. Açıktır ki, yeni Anayasa ile birlikte laiklik ilkesini kaldırılmayı hedefleyen siyasi iktidar ve destekçileri, bunu yapamasa da içini boşaltarak devlet düzeyinde ve toplumsal yaşamda dini kuralların geçerli olduğu bir düzenlemeyi dayatacaktır.

Bugün ülkemizde şekillenen rejimin TBMM’yi, en hafif deyimle, tasdik kurumuna indirgemesi, devlet kurumlarında ve hukukta dönüşümün boyutları da göz önünde bulundurulduğunda Anayasa’yı askıya aldığı ortadadır.  Bu tabloda bir adım sonrasının gerici ve karşı devrimci saldırının laikliğe ve Cumhuriyet’e dönük son büyük tasfiye harekatı olacağı görülmelidir.

Başta siyasi iktidarın en tepesindeki ağız olmak üzere, siyaset ve devlet kademelerinin şeriat, fetih, cihat övgüleri ile Cumhuriyet değerlerine dönük saldırganlıkları, yanı başımızdaki Suriye’yi ele geçiren emperyalizm bağlantılı cihatçı örgütün liderinin ülkemizde devlet töreni ile ağırlanması, karşı karşıya olduğumuz tehlikenin açık göstergesidir.

Laiklik Meclisi olarak, tartışmasız bir biçimde özgürlüğün ve yurttaşlığın temeli olan laikliğin başta Anayasa olmak üzere siyasetten, kamusal alandan ve toplumsal yaşamdan tasfiye edilmesine kararlılıkla karşı duracağımızı 5 Şubat’ın yıldönümü vesilesiyle bir kere daha ifade ediyoruz.

Laiklik özgürlüktür.

Laiklik yurttaşlarındır.

Laiklik eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşam için vazgeçilmezdir.”