Geçen hafta neler gördük neler…
Kadınaşey diyen, kadını hor gören cemaat şey(h)inin cenazesine milyonlar koştur koştur gitti.
Gazi Meclisten yobaz için taziye mesajları duyuldu!
*
Aydın görünümlü kalemşörler ise boş durmadı…
Kadını hor gören zihniyeti ha gayret nasıl daparlattı!
Onlara göre…Ülke orta çağ zihniyetine bürünse de paniğe gerek yok!
Onlara göre… Ülkede irtica değil de sanki laiklik tehdit!
…ve “birbirimizi anlamalıyız” edebiyatı! dolandı durdu…
*
En uzak mesafe… Birbirini anlamayan iki kafa arası…
Kadına şey diyen zihniyet için…
Anlamadıklarımızı bırakalım anladıklarımıza bakalım…
*
Kadın; papalıkta cadı olmuş…Arap hayranlığında “şey” olmuş.
Tarihte ise…
Uygarlık; KADIN denilen yüce varlık ile şekillenmiş.
Kadın aydınlanırsa toplum aydınlanmış.
*
Bir kibrit yak!
Aydınlığa mı karanlığa mı?
*
Tarih 02 Temmuz 1993 … Sivas’ta… 33 aydın türkü yakarken diri diri yakıldı.
Madımak Oteli’ni saran kalabalığın arasında elinde benzin bidonu ile koşturan…
Tek bir yobazın attığı nara ile cemaat kudurdu…
*
Yıllar geçti…
Elinde benzin bidonlu katil yobaz cezasını hapiste çekerken…
Yaşlanmış da affedilmiş!
Cezaevinden tahliye edildi!
Zebani cehennemine- ne yazık ki-evinde kavuştu!
*
Yıl 2022…Başka bir yangından…
Ormanlarımız cayır cayır yanarken cumhurbaşkanından gelen açıklama…
*
Önce…
Bir yıl önceki yangını hatırlayalım…
Ne orman yangınıydı…
Orman bitti. Yangın -anca- söndü!
Ciğerimiz kavruldu…
İhmaller zinciri…Çaresizlik…
Kuşların kanatları yandı…
Kapattık gözümüzü…Açtık, kor ateş yüreğimizi…
*
Yangın söndürme uçakları semada yoktu…
Hangarda çalışamaz vaziyetteydi!
Siyasetçiler milyon dolarlık uçan saraylarında…
Yangına-kuşbakışı- seyir halindeydi…
*
Makamlarına liyakatsizlerden…Artarda tuhaf açıklamalar geldi…
İhmal çoktu. Ancak sorumlular yoktu!
*
Yoğurt kovaları ile parmak arası terlikle yangını söndürmeye çalışan çaresiz vatandaşlar…
Canını dişine taktı. Ölüme atladı…
Ölmeyenler…Üzerine bir de fırça yedi…
Cumhurbaşkanı… “HELP’ diye panikle bağıranları payladı!
Neymiş…
“Bizi -dünyaya- fakir fukara garip gureba gösteriyorlarmış…”
Vah…
Ciğerimiz yanarken…
Yangın söndürülemiyorken…
“HELP” dışında ne diye bağırılır?
…
Yaşa gel ki daha neler göreceksin lafı boş değil…
Önlem almak yerine…
Bir yıl sonra…
“Bugün aslında dündü” filmi sinemada vizyonda değil…
Yangın yerinde…
Yatıp kalkıp aynı günü yaşayan aktör gibi…
Yine aynı yangın…Çaresizlik ve yetersizlik… İhmal zincirleri…
*
Yangın söndürme uçakları semada yine yok.
Uçan saraylar ise -satılmamış- yine yangına kuşbakışı seyir halindeler!
“Yanan orman alanları imara açılmayacak” açıklamalarını da duymadık…
*
Ya ne mi duyduk?
Oda ne?
“Yangını çıkaranlar için…
İdam gelebilirmiş…”
*
Ya ne alaka…İdam da nereden çıktı?
Siz ki…
Aydınları yakanları affettiniz!
*
Ama…Emir büyük yerden!
Işık hızıyla Adalet Bakanı idam ile ilgili çalışmalara başlamış!
*
Hatırlayalım…Aynı bakanı…“Küçüğün rızası varmış” diyen bakan…
“Hangi çocuk gelin mahremine dokunulmasına rıza gösterir?” diyemeyen bakan…
Çocuk istismarı için ‘hadım cezasını’ çıkaramayan bakan…
İdam cezasını çıkarmak için kolları sıvamış!
*
İdam; toplumsal hassasiyet ile ilgili adi/alçak suçlar bahane edilerek otoriter rejimlerin aydının sesini kısma çabası…
İnsan, Tanrı mıdır ki can alsın?
*
Özgürlükler bedel ödenerek kazanılır…Zafer ile…
Özgürlükler yavaş yavaş kaybettirilir. Çaktırmadan… Sinsi plan ve yobaz ile…
*
Bir yerde yobaz varsa…Kara cahil varsa…
Aydın vazifesini yapmamıştır.
*
Yangınlarda payımızı düşünelim…
Yoksa bu yangınlar sönmez…
*
Madımak Oteli yangınında duyulan…
“Birimize bir şey olursa ne yaparız?
Kalanlar türkü yakar…”
*
Türkümüz size…
Utancımız bize…
Sevgi ve bilgiyle…
Öznur YILMAZ
Kaleminize,aklınıza sağlık.Bu utanç hepimizin