MEB’in kar(n)esi

Çocuklar karne aldı, yarıyıl tatili başladı. Karne alanlar kadar aileler de sevinçli.

Ya MEB, ya MEB’in kar(n)esi!

Temel dersler

Türkçe, “SIFIR”. Sözcükler kayıp,
dizeler yoksul, satırlar sürgün….

Matematik, “SIFIR”. Kafamız gibi, rakamlar da karma karışık.

Yabancı dil, “SIFIR”. Dan lö jarden gezerken jösvi düştü sırt üstü.

Tarih, “SIFIR”. Köklerimizden koptuk.

Coğrafya, “SIFIR”. Dostum, katil, hata yaptık.

Biyoloji, “SIFIR”. Cep delik cepken delik, yerlerde sürünüyor mor belik.

Kimya, “SIFIR”. Kimya bozuk.

Fizik, “SIFIR”. Papçi başındaki çocuk gibi hareketsiz.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, “SIFIR”. Soğu(du)k.

Müzik, “SIFIR”. Ritim düm tek, düm tek, düm düm tek…

Resim iş, “SIFIR”. Zaten müstehcen.

Beden eğitimi, “SIFIR”. Otur oturduğun yerde!

Felsefe, “SIFIR “. Üstelik gereksiz.

Davranış ve uygulamalar

Torpil, “YÜZ”. Benden olsun çamurdan olsun…

Kayırmacılık, “YÜZ”. Yaşasın, dindar ve kindar nesil için ileri!

Vakıf ve cemaatlerle ilişki, “YÜZ”. Allah affetsin!

Tacize, tecavüze taviz, “YÜZ”. Bir kereden bir şey olmaz.

Öğretmeni bölüp / parçalama, “YÜZ”. Bakanlık (k)olayı seçti.

Vazgeçme, “YÜZ”. Çizdim oynamıyorum, sana ne?

Kafa karıştırma, “YÜZ”. Üç maymunu oyna, rahat et!

Göz boyama, “YÜZ”. Akıllı ol ki, düşün(dür)me.

Akran zorbalığı, “YÜZ”. Saygızlar!

Ekran zorbalığı, “YÜZ”. Aman sorun olmasın da…

Bürokrasi, “YÜZ”. Güç bende!!!

Çocuğa yemek, “SIFIR”. Zakkum yesinler, zira kansere bile iyi geliyor.

Güven, “SIFIR”, acaba havada uçuşuyor, bazen ya da olan itimat bazen veya oluyor.

Hal ve gidiş, “SIFIR”, Sonumuz hayır olur mu ki?

Kul hakkı, “YÜZ”, yiyen yiyene, yuyan yuyana!

Yalan, “YÜZ”, dilin kemiği yok ya…

Devamsızlık, “YÜZ”. Okuyup da âlim mi olacak sanki?

Ödüllendirme, bendensen”YÜZ”, değilsen “SIFIR “.

Görev bilinci, “SIFIR”. Günü kurtar yeter.

Sorumluluk duygusu, “SIFIR”. Amaaan sen de…

Düzen, “SIFIR”. Öğretmenler var ya, ah şu öğretmenler…

Görüyorsunuz, MEB’in kar(n)esi bozuk!

Neden(i) mi?

Reis: “Hayır!”

Bakan: “Hayır…”

Müfredat: “Haayırrr…”

Koca koca binalar: “Hayır!”

Ya?

Aç olduğunu bildiği halde karnını nerede ve nasıl doyuracağını bilmeyen hayatı sökük, ufku dar, burnu tıkalı, evladı köle, kendi kul, vatandaş var ya, hep onların yüzünden, hep…