Terör örgütü PKK’nin elebaşı Abdullah Öcalan’ın, PKK’ya kendisini feshetme çağrısı yapmasının yankıları sürerken, DEM Parti cephesinden konuyla ilgili çelişkili açıklamalar geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Öcalan’ın mesajının yalnızca PKK’yi kapsadığını vurgulayarak, “Bu çağrı oldukça açık ve net. Metnin hiçbir yerinde YPG geçmiyor” dedi.
Ancak DEM Parti İstanbul Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, Hatimoğulları’ndan farklı bir görüş dile getirerek, “Öcalan’ın çağrısı ilkesel olarak herkesi kapsıyor” ifadelerini kullandı. Önder, YPG’nin de PKK gibi Öcalan’dan ilhamla kurulduğuna dikkat çekerek, “Bu iradenin X alanda nasıl uygulanmasını birlikte konuşalım, tartışalım” dedi.
PKK-YPG Dönüşümü Propaganda Mı?
Ortadoğu uzmanı Doç. Dr. Yasin Atlıoğlu, Öcalan’ın silah bırakmaya yönelik çağrısının Irak’taki PKK’lı teröristlere yönelik olduğuna dikkat çekti. Atlıoğlu, “PKK, son on yıldır ağırlıkla Irak’tan Suriye’ye kaymış durumda. Dolayısıyla bu çağrının PKK’yı feshederek YPG’yi meşrulaştırma hamlesi olup olmadığı tartışılmalıdır” dedi.
SDG elebaşı Mazlum Abdi’nin, Öcalan’ın çağrısının YPG’yi kapsamadığını iddia ettiğini hatırlatan Atlıoğlu, “Hatimoğulları da aynını söylüyor, ancak bölge gerçekleriyle bakıldığında bu çaėrının daha çok bir algı operasyonu olduğu görülüyor. Amaç, PKK’nın YPG’ye dönüşerek meşrulaşması olabilir” dedi.
Silah Bırakma Kararı Trump’a Bağlı
Atlıoğlu’na göre, Öcalan’ın çağrısının bölgesel barışa katkı sunup sunmayacağından öte, “PKK’nın PYD-YPG’ye dönüşmesini sağlamaya yönelik bir adım” olduğu düşünülebilir. Önder’in “ilkesel olarak herkesi kapsıyor” sözleri de iç kamuoyunu yatıştırmaya yönelik bir açıklama olarak yorumlanabilir. Atlıoğlu, “Asıl kararı Öcalan değil, ABD Başkanı Donald Trump verecek. PYD-YPG’nin silah bırakıp bırakmayacağının belirleyicisi Washington’dur” ifadelerini kullandı.