CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TELE1 ekranlarında katıldığı programda hem iktidarı hem yargıyı hedef alan çok sert açıklamalarda bulundu. Merdan Yanardağ, Evren Özalkuş ve Murat Taylan’ın sorularını yanıtlayan Özel, Gaziosmanpaşa mitinginde söylediği “Tepemin tasını attırma, dağılmamak üzere toplanırız” sözlerini yineledi, “Ne anlıyorlarsa onu söylüyorum. Nerede toplanırız, ne kadar dağılmayız bilmem. Mesajı alacak olan alsın. Bıçak kemiğe dayandı. Bu vakitten sonra böyle haysiyetsizlikler yaparlarsa, onurumuzla oynamaya devam ederlerse, iftira atarlarsa, adil bir yargılanma rejimi kurulmazsa… Onlar sertleşirlerse ben de sertleşmeye devam edeceğim. Ne anlarlarsa onu yapacağım. Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok” dedi.
Erken seçim talepleri konusunda daha uzun soluklu eylemlere işaret eden Özel, “Bir meydanda 4 milyon, 5 milyon kişi erken seçim der, direnirse, gerektiğinde dönmemek üzere gelirse o sandık gelir” ifadelerini kullandı.
Gündeme oturan yargı operasyonlarıyla ilgili değerlendirmelerinde ise Özel, suç örgütü lideri Aziz İhsan Aktaş’ın itirafçı yapılmasının ardından tahliye edilmesine dikkat çekti. “Bu kişiye suç örgütü lideri deniliyordu. Şu anda dışarıda. Bir suç örgütü lideri suçu itiraf etti diye eve yollanıyor” diyen Özel, sürecin siyasi amaçlı yürütüldüğünü öne sürdü.
CHP’li belediye başkanlarının baz kayıtlarıyla suçlanmaya çalışıldığını belirten Özel, “HTS kayıtlarının olduğu dakikada mevzubahis benzin istasyonuna yakın okullarda öğretmenlere çiçek dağıtıyor. Canlı yayını var. İkinci gün söylenilen saatte açılış yapıyor. Üçüncüsü de Erasmus programı dahilinde öğrencilerle buluştuğu program aynı bölgede” sözleriyle, suçlamaların mesnetsizliğini vurguladı.
“Önce suçlayacağı kişiyi buluyor. Baz kayıtlarını alıyor. Aracılık ediyor diye iftira edeceği kişinin baz kayıtlarını alıyor. Çakışan yerleri fosforluyor. Aziz İhsan Aktaş’ın baz kayıtlarına erişemez. Önüne ittiriyor. 5 sayfa ifade vermiş, 3 gün sürmüş ifadesi. Titiz çalışmışlar. Saat ve tarih verip ‘Burada buluşmuşlar’ diyor. Baz kayıtları önüne konmadan söylenecek şey değil. Bu şartlar altında içlerine sinecekler mi? Bu kumpasla o belediyeyi AKP’li belediye meclis üyeleri ‘Bizim oldu’ diyecekler mi?” ifadelerini kullandı.
CHP’li Hakan ve Aykut başta olmak üzere tüm belediye başkanlarının suçsuzluğuna inandığını belirten Özel, “Bir kadın katilini iki kolundan tutup arabanın arkasına attılar ona bile tepki gösterdiler. Belki de bir gün sonra serbest kalacak adamların iki koluna iki polis, ip gibi dizmişler… Çukurdan çıkarken görüntü var. Bunu gördüm delirdim” dedi.
“Bir daha aileleri, evlatları, anneleri, babaları üzecek bir görüntü görürsem bunun altında kalmam. Seni pişman ederim. Bunun altına imzamı atarım. Ne Tele1’i bağlar ne bunu yayınlayan televizyonları bağlar. Benim ifademdir. Bu kadar insan onuruyla oynamak olmaz. 50 yıl 4 ay kamu hizmeti yapmış olan Hasan Akgün’ü en öne koymuşlar. Bu insanlar suçları ispatlanana kadar masumlar bir kere. Bunu söylüyorum. Dedim ki ‘Bir daha görürsem dağılmamak üzere toplanırız’ bu da şu; ‘Daha fazla ileri gitmeyin, daha fazla ileri gideriz.'”
Erdoğan döneminde yaşananlarla bugün yaşananları karşılaştıran Özel, “Tayyip Erdoğan bu suçlamaların hepsinden yargılandı. Bir gün evinden alınmadı, gözaltında tutulmadı. Hüküm kesinleşti, davul zurnayla uğurlandı. İçerideyken gelen ziyaretçi sayısıyla hala övünüyor. Ekrem İmamoğlu evinden gözaltına alındı, dört gün Vatan Emniyet’te iğrenç bir yerde tutuldu, tutuklandı, tutuklu yargılanıyor, ziyaretçi kısıtlaması var ve resminin asılması yasak. Öbürü şiir kitabı yayımladı” sözleriyle çifte standartlara dikkat çekti.
Özel, yaşananları “28 Şubat değil 30 Şubat Darbesi” sözleriyle tarif ederek, “Arkadaşlarımızın ve partimiz onuru, şerefi, bu insanların aileleri için mücadele veriyoruz. Önce benim arkadaşlarım evine dönecek sonra ben döneceğim” dedi.
Cezaevindeki Ekrem İmamoğlu’nun moralinin ilk günden beri yüksek olduğunu belirten Özel, gelecek seçimde cumhurbaşkanlığına hazırlandığını, ona yönelik suç örgütü iddialarının ise kurgudan ibaret olduğunu belirtti. “Hedefe ulaşmak için delil yaratmaya çalışıyorlar. Daire sattığı kişileri aradılar. Babasının evini bastılar, yazlık evini bastılar. Ben suçsuzu savunuyorum, Erdoğan 17-25 Aralık’ta hırsızı savundu” dedi.
Yargının delil yerine yalancı tanıklara başvurduğunu öne süren Özel, içerideki tutuklulardan Ekrem İmamoğlu’na iftira atmalarının istendiğini, gerçek hırsız ya da rüşvetçilerin bu ortamda kaybolduğunu belirtti. “Hakikatin kendine tecavüz etti bu insanlar. Hakikatin kendini öldürdüler. Varsa gerçek bir hırsız, bir rüşvetçi yırttı. O da bu kadar masum insan arasına karıştı” dedi.
Kendisi hakkında açılan soruşturmalardan birinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in hırsıyla ilgili olduğunu ifade eden Özel, diğerinin ise Ümit Özdağ üzerinden yaşanan geçmiş bir sürecin rövanşı olduğunu ileri sürdü. “Akın Gürlek, Antalya’da yaptığı bir konuşma yüzünden Ümit Özdağ’ı Ankara’da yemek yerken gözaltına aldırmış, İstanbul’a getirmişti. Bu Antalya ve Ankara başsavcılarına küfürdür” dedi.
Son olarak Erdoğan’ın iktidar hedefinin artık demokratik çerçevede değil, sandığın ortadan kaldırılması yoluyla yürütülmeye çalışıldığını belirten Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nu dört seçimde yenemeyen Erdoğan’ın, rakibini ya siyasi operasyonlarla ya da sistem dışı yollarla bertaraf etmeyi hedeflediğini söyledi. “O artık yenilmez değil ama bir yenilmez var o da Ekrem İmamoğlu” diyen Özel, “Biz o sandığı Tayyip Bey’e kaptırmamaya çalışıyoruz. O sandık bize Mustafa Kemal’den, İsmet İnönü’den emanet. Bugün Erdoğan bu kazanımı elimizden almaya, demokrasiden diktaya geçmeye çalışıyor. Darbe yapıyor. Kamuflaj yok, savcı cübbesi var” ifadelerini kullandı.