Prof.Dr.Hasan Ünal’dan dikkat çeken “Sığınmacılar” açıklaması

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 milyon Suriyelinin geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlığında olduklarını açıkladı. Proje; Azez, Cerablus ve El Bab’ın da aralarında olduğu 13 bölgede konuttan hastaneye kadar geniş çaplı altyapı çalışmalarını içeriyor.

Prof.Dr.Hasan Ünal’dan dikkat çeken “Sığınmacılar” açıklaması
Yayınlama: 04.05.2022 00:03
A+
A-

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib’de biriket evlerin teslim törenine video mesaj gönderdi.Erdoğan, 1 milyon Suriyelinin geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlığında olduklarını Projenin ; Azez, Cerablus ve El Bab’ın da aralarında olduğu 13 bölgede konuttan hastaneye kadar geniş çaplı altyapı çalışmalarını içerdiğini açıkladı.

Prof. Dr. Hasan Ünal, projenin ilerde Türkiye için açacağı sorunlara dikkat çekerek sosyal medya hesabı üzerinden uyarılarda bulundu.

Ünal, “Sığınmacılara bizim kontrolümüzdeki Suriye topraklarında evler yapıp ekonomik yaşam alanları oluşturmaya çalışarak sorun çözülmez. Muhtemelen daha da çetrefil hale gelir. Ancak Suriye hükümeti ile anlaşarak/uzlaşarak sorun kalıcı bir şekilde çözülebilir” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Hasan Ünal’ın açıklaması şöyle:

  • Sığınmacılara bizim kontrolümüzdeki Suriye topraklarında evler yapıp ekonomik yaşam alanları oluşturmaya çalışarak sorun çözülmez. Muhtemelen daha da çetrefil hale gelir. Ancak Suriye hükümeti ile anlaşarak/uzlaşarak sorun kalıcı bir şekilde çözülebilir
  • Suriye’de evler yaparak 1 milyon sığınmacı yerleştirmek sığınmacı/vd görüntülerini belki geçici olarak azaltır ama sorunu çözmez. Kaldı ki, sığınmacılar/illegal yollardan ülkeye gelenlerin yoğunluğu ekonomik krizden bunalmış halkın gözünde böyle bir rahatlama da yaratmayabilir
  • Başka bir ülke topraklarında geniş çaplı inşaat vs yapmak, nüfus yapısını değiştirmek ilerde başta AİHM olmak üzere uluslararası mahkemelerde başımıza büyük sorunlar açabilir. Üstelik böyle bir girişim burada yaptığımız masrafları o topraklarda devam ettirmek anlamına gelir
  • İnşaat yapacağımız arazilerin gerçek sahipleri kimler? Onların Türkiye aleyhine dava açma yollarını aramayacaklarını varsaymak çok yanlış olur. Kıbrıs davamıza büyük darbe vuran Loizidou davasını unutmayalım. O dava ve benzerlerinin ceremesini ödemekle bitiremiyoruz
  • Savaşın bittiği Suriye ile anlaşmak sorunu büyük ölçüde çözer. Geri dönüşlerle ilgili bir anlaşma imzalanması, teknik komitelerin kurulması, isim listelerinin paylaşılması, burada doğanların Suriye vatandaşlığı elde etmeleri vs aylar içinde hızlı bir şekilde sonuçlandırılabilir
  • Kendi insanlarını yerleştirmek Suriye hükümetinin işi olmalıdır. Fırat’ın doğusundaki topraklardan gelenlerin Suriye hükümeti tarafından ülke içinde başka yerlerde geçici iskanı sağlanmalıdır
  •  Geri dönüş listeleri hazırlandıkça Türkiye yardımları durdurur ve bu insanların dönüşleri hızlanır. Yeni bir af çıkaran Suriye’nin ülkeyi terkeden bütün vatandaşlarına çağrıda bulunuyor olması bir fırsattır. Ayrıca bu konuda bir geçici gözlem sistemi kurmak da mümkün olabilir
  •  Suriye ile uzlaşmak ayrıca jeopolitik bir mecburiyet olarak karşımızda duruyor. İlişkilerimizi düzeltm eye çalıştığımız Arap devletlerinin hemen hepsi Suriye topraklarındaki varlığımıza son vermemizi istiyorlar. Bu çağrılar Arap Ligi toplantılarında artarak devam edecektir
  •  Daha da önemlisi Suriye ile uzlaşmamak Fırat’ın doğusunda ABD gölgesinde palazlanmaya çalışan PKK/PYD kukla yapısını kalıcı hale getiriyor. Oysa bizim hemen Şam ile uzlaşıp Adana Mutabakatı günlerine dönmemiz ve teröre karşı ortak mücadele etmemiz gerekir
  •  Suriye’yi milli-üniter yapıdan çıkaracak yeni anayasa, muhaliflerden oluşan Esat’sız geçici hükümet ve uluslararası gözlem altında yapılacak seçimlerle Esat’ı devirmenin mümkün olduğunu, bu yüzden sığınmacıların bizim kontrolümüzdeki topraklarda kalmasını istiyorsak vay halimize
  • Oysa mevcut konjonktürden faydalanarak Rusya’nın da arabuluculuğu ile elde edilecek bir Suriye uzlaşması başta Kıbrıs olmak üzere pek çok konuda bizim de Moskova’dan talepler dile getirmemizi mümkün kılabilir. Böyle uygun zamanlar her zaman gelmez
  • Sığınmacılar dolayısıyla toplumda ‘Araplar’ olarak dile getirilen genel karşıtlığın artması hiç sağlıklı değil. Neticede Araplar ve Arap devletleri bizim komşularımız. Bunun önlenmesi için herkesin evine dönmesini sağlamak en doğru tercih olur
  • Ayrıca Suriye maalesef bizim de katkıda bulunduğumuz savaştan önce gayet istikrarlı bir devletti. Yıllarca iki devlet arasında kitlesel düzeyde gidiş-gelişler olurken herhangi bir Suriyelinin açılıktan veya siyasi baskıdan vs dolayı Türk makamlarına iltica talebi oldu mu?
  •  Sığınmacılara/illegal göçmenlere vatandaşlık vererek seçimleri kazanmaya çalışmak beyhude bir çaba olur çünkü büyük bir ekonomik kriz içinde çırpınan halkın gözünde böyle bir girişim tam tersine sonuçlar verecektir. Bir an evvel harekete geçmek lazım.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

Atatürk ve Cumhuriyetten Yana Taraf Haber Merkezi