Rehavete Karşı ‘’Gerçeklik’’ – Melih Demirel Yazdı

Rehavete Karşı ‘’Gerçeklik’’ – Melih Demirel Yazdı
Yayınlama: 12.03.2025 15:48
A+
A-

Geçtiğimiz hafta ‘’Bu kadarı da olmaz’’ dediğimiz bir hadise meydana gelmiş ve Adnan Beker, grup toplantısında Özgür Özel’in bizzat taktığı rozetle CHP’ye katılmıştı. CHP içerisinden eleştirilerde haliyle oldu ama, konuyla ilgili bende  eleştirilerimi köşeme taşımak için  kim ne demiş diye bakarken, İstanbul Milletvekili ve bir önceki dönem genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın demeçleri dikkatimi çekti.

Salıcı ; ‘’Partimiz son durak değildir. CHP rozeti işportaya düşürülemez’’ şeklinde tam isabet bir eleştiri yöneltmişti. Bu vesileyle içeriden kamuoyuna yansıyan  rehavete karşın, gerçeklerin  farkında olan birilerinin umuduyla soluğu mecliste, sayın Salıcı’nın makamında aldım. Tamamen görüşleri üzerine sohbet amaçlı gitsem de, gördüğüm gerçekçi ve kararlı tutum karşısında bu diyaloğu  köşeme taşıma kararı aldım.

Oğuz Kaan Salıcı, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunu.
CHP teşkilatları içerisinde yetişmiş, İstanbul il başkanlığı görevinde bulunmuş, sonrasında 2015 seçimlerinde Milletvekili seçilmiş, 2018 – 2023 arası da, örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini yürütmüş tecrübeli bir siyasetçi. Ayrıca Sosyal Demokrasi Vakfı kurucusu. Partinin normlarına ve geleneklerine hakim, tabiri caizse partinin ağabeylerinden.

Salıcı ile görüşmemiz, parti içi yaşanan ve kendinin de kamuoyu önünde ara ara dile getirdiği konular üzerine oldu. 2023 Kasım kurultayından sonra partinin izlediği politikalardan, en son ki Beker mevzuna kadar, merak ettiğim hususları titizlikle yanıtladı.

Eleştirimiz Sevgiden

Sayın Salıcı’ya katıldığı bir programda verdiği bir demeci hatırlattım. Eleştiriyorsak sevgimizden eleştiriyoruz demişti. Aynı tutum ve olgunluğun devam ettiğini gördüm. Gayet yapıcı, sebep sonuca bağlı şekilde  izah etti. Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte yürünen yolda Salıcı’nın Kemal beyin ‘’Birleştirici’’ doktrinini benimsemiş bir hissiyat verdiğini de söyleyebilirim. Güç merkezine körü körüne bağlanmak yerine, ‘’Yanlışa, Yanlış’’ diyebilen, parti ve ülke menfaatleri üzerine bir siyaset izlediği de aşikar.

Muhalife, Muhalif Kanal Sitemi

Halk TV ve Sözcü TV muhalefet bloğunun şüphesiz en güçlü basın organı. Salıcı ile sohbetimizde ise kendisinin uzun süredir bu kanallara çağrılmadığını ve Beker olayı üzerine Sözcü TV’den davet alınca şaşırdığını söyledi. Evet kendi gözlemimdir; ortada su götürmez bir gerçek var ki, iki büyük muhalif kanal yine bazı muhalif isimlere bir ambargo uygulamakta. Daha yeni,  Rasim Ozan Kütahyalı gibi nelerine şahit olduğumuz  isimlerin bu kanallardan Halk Tv’de  yer bulup, Oğuz Kaan Salıcı gibi isimlerin ise yer bulamaması, vahim bir olaydır. Birilerinin bu kanalları ‘’A Haber’’ in  ‘’Kırmızı’’ versiyonu olarak şekillendirme çabası, hem izleyicisine hem de gerçeklerle  tertemiz mücadele verenlere karşı yapılan bir ayıptır.

Özetle, haftanın üç köşe yazısının ikisini,  genel başkanının ve parti normlarına ters istikamette giden bazı isimler sayesinde eleştirdiğim CHP’de, Salıcı gibi isimlerin varlığı umut verdi.
Tiyatro ve rehavet havasına karşın ‘’Gerçeklik’’ siyaseti yapan  isimler iyi ki var. Umutsuzluğa ise yer yok…

Yazmadan geçemeyeceğim. Oğuz bey in odasına girmeden kısa bir muhabbet ettiğimiz basın danışmanı Sayın Rıfat bey, ‘’  Bu parti savaş meydanlarından çıkmış, ülke kurmuş. Bu durumlarımı aşamayacak.’’ Diye güzel bir söz söyledi. Ne kadar da  haklı…

1994 Ankara doğumlu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Maliye bölümü mezunu. Evli, bir kız çocuğu babası.