Spor yazarları, Galatasaray’ın deplasmanda Gaziantep FK’yı 3-0 yendiği maçı değerlendirdi.
Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in dördüncü hafta maçında Gaziantep FK’yı 3-0 mağlup etti.
Spor yazarları, sarı – kırmızılı takımın performansını yorumladı.
“SAĞLAMCI OKAN HOCA”
“Okan Buruk işi sağlam tutuyor. Depremde büyük sarsıntı geçiren, fazla transfer yapamayan Gaziantep FK önünde dahi, as takımı sahaya çıkardı. Genelde çoğu hoca, yorgunluktan ötürü, kulübedeki oyuncuları sahaya sürer de! Neyse biz az sonra başlayacak oyuna göz atalım. Galatasaray, ‘oyuna golle başladı’ derken, ofsayta takıldı. Çok geçmedi bu kez yine Kerem, karambol sonucunu golle bitirdi. Bravo Gaziantepspor taraftarına, durmaksızın takımlarına destek veriyor. 39’uncu dakikaya kadar oyunun hakimi gözüken Galatasaray, bu bölümde göze hoş gelen işler yaptılar. Tete’yi takip ettim ayrıca, sağ kulvarda hızlı ve akışkan ama tam olarak hazır bir görüntü vermedi. Şunu da ilave etmeliyim ilk yarının son 7 dakikası dışında maça damga vuran Galatasaray’dı ama yorgunluğu devre bitmeye yakın açıkça göze çarptı. Gaziantep 2-3 kez gol sahasına girip Muslera’yı rahatsız ettiler…
Maçın 2’nci yarısı bize neler gösterecek izleyip göreceğiz. Okan Buruk fazla verim alamadığı Tete’yi, Barış Alper ile değiştirdi. Ve yine Kerem-Icardi işbirliği, çok şık bir gol izledik. Galatasaray fazla sıkmadan oyunu götürüyor. Gaziantepspor taraftarının desteğiyle biraz kıpırdadı ancak kurnaz Icardi, bir penaltı golüyle maçı 3-0’a getirdi. Bir gol daha buldular Kerem’in eline çarpmış top. Sağlamcı Okan hoca çok geçmeden, skora da bakıp 3 yorgun oyuncu birden alıp, yerine hazır kuvvetleri sahaya yolladı. Sarı Kırmızılı taraftarlar, müthiş bir sevgi gösterisi yapıyorlar takımlarına, hak edene fazlası bile yapılır. Okan hocayı unuturlar mı? Hele ki sağlamcı Okan hoca’yı…” (Osman Korkmazel – Cumhuriyet)
“TÜRK FUTBOLU İÇİN HEYECAN VERİCİ”
“Gaziantep de henüz transferi tamamlamayanlardan. Dün hem sağ bekleri Mbakata, hem de sol bekleri Khacef’in sağlık sorunları olunca 11 kurmakta güçlük yaşadılar. Sağ bekte Ömürcan sıkça deneyimsizliğinin sıkıntılarını yaşadı. Sol bekte de ben stoper orijinli Arda Kızıldağ’ın başlamasını beklerdim ama Mustafa Eskihellaç’ı tercih etti Erdal Hoca. Maçın birinci dakikasından itibaren de zaten çalımcı Tete, pozisyonuna henüz alışamamış Mustafa’ya üstünlük kurdu.
Belki Molde 11’inin bozulmadan Gaziantep’e gelmesi birtakım yorgunluklar doğurmuş olabilir. Ancak 64’te Kerem Aktürkoğlu-İcardi işbirliğiyle ikinci golü bulunca Galatasaray zaten maçın fişini çekti. Ve milli maç arasına hem Devler Ligi bileti almış, hem de ligde gerekeni yapmış olmanın mutluluğuyla giriyorlar şüphesiz.
Galatasaray’da dünün yıldızı Kerem Aktürkoğlu’na ayrı bir parantez açmak lazım elbette. 2’nci dakikada bir gol attı, sayılmadı. 5’te aynı golü bir daha attı. 64’te Mauro İcardi’ye adeta bir İcardi asisti yaptı. 75’te bir gol daha attı, bu kez de el nedeniyle iptal oldu. Kerem’in özellikle İcardi ile kurduğu özel bağ, Şampiyonlar Ligi grup maçları öncesi Türk futbolu için heyecan verici.” (Uğur Meleke – Hürriyet)
“SIRA, OYUNU İSTENİLLEN SEVİYEYE ÇEKMEKTE”
“Bu satırların yazarını düzenli okuyanlar, Pep Guardiola’nın dizilişler için “Sarı sayfalar gibidir. Sadece rakamlardan ibarettir” dediğini bilirler. Futbol, artık dizilişlerin iç içe girdiği bir oyun, doğru ancak sahaya ne şekilde yayıldığınız, maçın gidişatında hala çok belirleyici olabiliyor. Gaziantep FK-Galatasaray maçının başlangıcını da dizilişler üzerinden okuyabiliriz…
Erdal Güneş, Molde’nin üçlü savunma ile sarı kırmızılılara çıkarttığı sorunları analiz edip, benzer bir kurgunun Okan Buruk’un öğrencileri karşısında işleyebileceğini öngörmüştü. Galatasaray’ın, karşısındaki 3-4- 3’e karşı planı hazırdı. Tete ve Boey üzerinden Mertens’i rakibin arkasına kaçırmak, sonrasında çok oyuncuyla rakip ceza sahasına koşu yapmak. İlk 20-25 dakika, bu plan kusursuz işledi.
Erdal Güneş, Gradel’i sol kenara çekip Maxim’i içeri alarak 5-4-1 şeklinde sahaya yayılmaya başladı ve ilk yarının kalan bölümünde oyuna denge geldi. İkinci yarı, Galatasaray daha fazla pas yaparak oyunu tutmayı başardı. İkinci perdenin başrolü, her golünde tribünlere şarkılar söyleten adam İcardi’ydi. Önce Kerem Aktürkoğlu’nun -artık Batman ile Robin gibi oldular- asistini gole çevirdi, sonra kendi kazandığı penaltıyı ağlara gönderdi. Sarı kırmızılılar, Zaha-Ziyech’e istediği dakikaları veremediği bu dönemi neredeyse kusursuz geçmeyi ve ligde kalesini üç maçta da gole kapamayı başardı. Artık sıra, Kopenhag maçına kadar oyunu istenilen seviyeye çekmeye geldi.” (Engin Kehale – Hürriyet)
Kaynak: cumhuriyet.com.tr