Teknoloji, Cinsiyet ve Toplumsal Dönüşüm -Hande Ustamahmut Yazdı

Transhümanizm, insanlığı biyolojik ve teknolojik açıdan dönüştürme potansiyeline sahip bir felsefi ve teknolojik harekettir.

Bu hareket, insanlığın biyoteknoloji ve genetik mühendislikteki ilerlemelerle büyük bir dönüşüm geçireceğini varsayar. Söz konusu anlayışın temel argümanı, teknolojilerle birlikte insan evriminin yönlendirilebileceği iddiasına dayanmaktadır.  Post-human modelindeki insan, sağlıklı ve neredeyse ölümsüzdür.

Biyoteknoloji sayesinde hücresel yeniden programlama sistemiyle insanların yaşam sürelerinin artırılması amaçlanmaktadır. Yine yapay zekâ ile insan zihninin sınırlarını aşmak, bu hareketin temel amaçlarındandır. Teknolojik imkanlarla bireyin sınırlarını aşması, işi cinsiyet ve cinsel kimlik noktasına kadar götürülebilmektedir.

Bu durumu Ahmet Dağ şu şekilde ifade etmiştir: “ Transhümanizm; insanın bedene ilişkin tutumunu ustalıkla dönüştürme projesidir. Cinsel özgürlük ve transhümanizm arasındaki bağlantının kökü, siyasal liberalizm ideolojisidir. İnsan-makineler arasındaki sınırı aşmak isteyen transhümanistler, kadın-erkek arasındaki sınırı da aşıp “cinsiyetsizleştirme” amacını gerçekleştirme çabası içindedir.”  Ahmet Dağ’ın ifadelerinden de anlaşıldığı üzere bireylerin birtakım teknolojik imkanlarla fiziksel ve zihinsel kapasitesini artırmayı hedefleyen transhümanist anlayış, ikili cinsiyet anlayışından uzak,cinsiyetsiz bir insan modelini benimsemektedir.

Bu anlayış, insanların tüm sınırlarını aşarak daha özgür olabileceklerini varsaymaktadır. Nitekim genetik mühendisliğin sınırsız bir şekilde gelişmesi, bu durumu düşündürücü kılmaktadır. Gelecek yıllarda gelişen teknolojik imkanlarla eşcinsellerin çocuk sahibi olabilecekleri ve erkeklerin yapay rahimle çocuk doğurabilecekleri de iddialar arasındadır.  Özetle söylemek gerekirse; post-gender anlayış, cinsiyetlerin kültürel bir inşa olduğunu ve bireylerin cinsel kimliklerini belirleme noktasında özgür olduklarını savunur. Kimilerine göre  transhümanist anlayışın, ölümsüz ve cinsiyetsiz insan tasavvuru, tanrısal güce ulaşmaya çalışmanın bir başka yoludur. Teknolojinin hızla geliştiği bir dünyada cinsel kimlik noktasındaki dönüşümler, bireyleri bu tarz sorgulamalara itmektedir.

Transhümanizmin cinsiyetsiz ve ölümsüz insan yaklaşımı, bugünden bakıldığında ütopik mi? Ya da hiç olmadığı kadar gerçek mi?