TÜMÖD Genel Başkanı Prof. Dr. Tolga Yarman imzasıyla yapılan açıklamada, öğrencilerin cezalandırılmasının kabul edilemez olduğu belirtilerek, “Tutukluluk, hak hukuk gözetilmeden başlı başına bir ceza kurumu olarak uygulanamaz” ifadelerine dikkat çekildi.
Prof. Dr. Yarman, yüzlerce öğrencinin anayasa ile güvence altına alınmış düşünce ve gösteri özgürlüğünü kullandıkları için gözaltına alındığını, birçoğunun ise tutuklandığını vurguladı. Gençlerin Ramazan Bayramı’nı cezaevinde geçirmesinin toplumsal vicdanda derin yaralar açtığını ifade eden Yarman, “Tutuklu öğrenciler, haklarındaki iddianameler geciktirilmeden yargı önüne çıkarılmalı ve daha fazla eziyete maruz kalmamalıdır” dedi.
Açıklamada, öğrencilerin hak arayışlarının provoke edilebileceği ihtimali kabul edilse de bu durumun, gençlerin vicdani ve demokratik tepkilerinin meşruluğunu gölgeleyemeyeceği vurgulandı. Yarman, “Demokrasi yalnızca sandık değildir. Halkın yoldaki tepkileri, iktidara yöneltilmiş en sahici anketlerdir” diyerek hükümeti ve yargı organlarını sorumluluk almaya çağırdı.
TÜMÖD’ün bu net tavrı, akademi dünyasından öğrenci velilerine kadar birçok kesimden destek gördü.
İşte o açıklamanın tam metni:
“Tutuklu Sevgili Öğrencilerimiz, haklarındaki iddianameler geciktirilmeden, yargı önüne çıkarılmalı ve daha fazla eziyete maruz bırakılmamalıdırlar!..
Demokrasi, özgürlükçü halk yönetimi demektir. Kavramları, Kurumları ve Kurulları bellidir. Bunlar her demokratik ülke anayasasında olduğu gibi, bizim anayasamızda da yazılıdır. Her birey, özgürdür, özgür iradesiyle her konu hakkında olduğu gibi, iktidar hakkında görüş bildirebilir, üzüntüsünü sevincini paylaşabilir, izin almadan ve barış içinde, bireysel ya da toplu gösteri yürüyüşü yapabilir. Yoksa, Demokrasi, sadece sandığa gidip oy kullanma eyleminden ibaret değildir. Tersine, yol boyu oluşacak tepkiler, her iktidar için, fevkalade önemli, anlamlı anket, giderek öğüt, niteliğindedir.
Bizim izlediğimiz, içinde bulunduğumuz son evrede, geniş halk kitleleri gibi, Sevgili Öğrencilerimiz de, iktidarın hakkaniyetsiz buldukları tasarruflarına dönük olarak, saygı çerçevesinde tepkilerini seslendirmişlerdir. Bunda yadırganacak bir şey yoktur. Aralarına provakatörler, tahrikçiler, fırsatçılar girmiş olamaz mı? Elbette olabilir. Ancak, bu ihtimal, Sevgili Öğrencilerimizin, Sevgili Gençlerimizin, içlerinde oluşan, hakkaniyetten yana tavır alma duygularını, bu duygulardan kök alan kalbî eylemlerini değiştirmez.
Böyle olduğu halde, yüzlerce gencimiz, anayasal güvence altında olan eylemlerinden ötürü gözaltına alınmışlardır, pek çoğu tutuklanmıştır. Öğrencilerimiz şeker bayramını cezaevinde geçirmişlerdir. Tutukluluk, hak hukuk gözetilmeden başlı başına bir ceza kurumu olarak uygulanamaz. Bu düsturun göz ardı edilmesi, hepimize acı vermektedir.
Tutuklu Sevgili Öğrencilerimiz, haklarındaki iddianameler geciktirilmeden, yargı önüne çıkarılmalı ve daha fazla eziyete maruz kalmamalıdır!..
TÜMÖD Yönetim Kurulu adına
Prof. Dr. Tolga YARMAN
Genel Başkan