Eskiden yeni yıllarda umutlar yeşerirdi, güzellikler çağrıştırılırdı. 2025 yılına günler kala başlar önde, moraller bozuk ve beklentiler en alt düzeyde çünkü her gelen yıl bir öncekini aratıyor.
Elbette tek başına umudun sorunları çözmeyeceğini hepimiz biliyoruz, çalışıp çabalamak da gerekir. Ama öyle bir yerdeyiz ki çalışıp çabalamadan amaçlarına erişenler, çalışıp çabalayanların önüne geçiyor.
Haksızlıklar, adaletsizlikler her geçen gün büyüyor ve etrafından dolanılarak haksızlıkların hak, adaletsizliklerin adalet olduğu anlatılıyor, algılar değiştiriliyor…
Sonuçta haksızlığa uğrayanların hayatı zorlaşıyor, düzenin ipine tutunanların kolaylaşıyor. Hal böyle olunca yalakalar çoğalıyor, liyakatin yerini sadakat alıyor…
***
2024 yılının son sürecinde yaşananlara bakalım!
Asgari ücret 22 bin 104 TL. olarak belirlendi.
Kim belirledi?
İktidar!
Çünkü komisyonda işçi temsilcileri yoktu. Ha bulundukları komisyonlarda açıklanan rakamlar işçinin enflasyona ezdirilmemesini sağlayabilecek düzeyde miydi?
Sorular, sorular!…
Asgari ücret deyip de geçmeyin. Türkiye’de çalışanların neredeyse yarısı (%43) asgari ücrete yakın oranlarda maaş alıyor.
Rakamlarla konuşalım: 17 bin lira ile 35 bin lira arasında maaş alanların oranı yüzde 80, yani ülkemizde çalışanların yüzde 80’i asgari ücret düzeyine yakın ücretlerle yaşamını sürdürmeye çalışıyor.
Şimdi efendim asgari ücret enflasyonun sebebiymiş!
Biz bu sebep sonuç söylemlerine çok aşınayız. Öyle ya faiz sebep, enflasyon sonuçtu bir zaman. Devamında rasyonel politikalar dendi. Dendi de ne oldu? hesap ortada. Yine eller ücretlinin cebinde demeyeceğim orayı çoktan geçtik, ücretlinin midesinde…
Geldik yine enflasyon hesabına. Suçlusu bulunmuş gözüküyor. Sebep asgari ücretliymiş. Asgari ücrete enflasyonun altında zam yapılırsa enflasyon düşecekmiş!
İşte yüzde 30 asgari ücret zammı bu anlayışın zammı!…
***
Beklenti demiştik ya!
Sıra geldi emekli maaşlarına. Emekli maaşları ne olur?
Asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldığına göre böl ikiye yüzde 15, bu oran etrafında dönen rakamlar söz konusu olacak.
Anlayacağınız bütün suçlu ücretli. Ekonomiyi düzeltecekseniz onun ekmeğinden kesmelisiniz. Aksi enflasyonu düşüremezsiniz!
Peki şatafat, lüks, hesapsız harcamalar?…
Tasarruf tedbirlerinden muaf tutulan temsil ağırlama giderleri?…
Amaç emeğin hakkını vermek, emekçinin insanca yaşamasını sağlamak değil, amaç enflasyonu düşürmek olunca?…
Sonuç mu?
2024 emekli yılıydı. 2025 yılını asgari ücretli yılı ilan ederler olur biter.
Geldik mi yeni bir teorinin icadına: Ücretler sebep, enflasyon sonuç!
***
2024 yılının tarihe geçecek olaylarından biri de kuşkusuz teğmenler davası. Ülkemizin kurtarıcı ve kurucu lideri büyük Atatürk’ün askeri olmak suç oldu iyi mi?
Peki, kim bu ihracı istenen teğmenler?
Kara, Hava, Deniz Harp Okullarını birincilikle tamamlayan ve TSK tarihinde bir ilke imza atan pırıl pırıl dört kadın teğmen.
Elleri öpülesi kadınlarımız, geleceğin yıldızları…
Onların yanındayız ve Mustafa Kemal’in askerleriyiz…
***
Yeni bir yılın eşiğindeyiz. Eskiden ücretlinin ev alması hayaldi, şimdi ev kiralaması hayal!
Bu arada asgari ücretin dolarla ifade edilmesi yok mu?
Akıllara ziyan. Sanki dolar 2001 yılındaki değerini koruyormuş gibi.
E… eğitim sistemi ortada. Matematik bilmeyenleri bu kıyaslara inandırmak kolay.
Ne diyeyim, 2025’in gelişi 2024’ten belli.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: