BERABERLİK DUYGUSU…
Bir ülkede, mevcut idare şeklinin yol ve yöntemlerinden faydalanarak yönetim koltuklarına oturup, o idare şeklini yok etmeye çalışmak, hatta bizdeki gibi yok etmek, başka bir dünya ülkesinde görülmüş bir olay değil gibi.
Tabi bahse konu ülkeler bizde ki gibi orta çağ kafasına haiz değilse.
Siyasetin, siyaset eliyle bir batağa saplandığı günlerden geçiyoruz.
Sadece gündelik hayatlarını, güvenle, huzur içinde, birlik ve beraberlik duygusu içerisinde yaşamak isteyen yurttaşlarız.
ARİF OLMAYA GEREK YOK…
Bir oyuna alet olduğumuz, alet edildiğimiz kesin. Kurgulanan senaryonun izleyicileri, figüranları gibi.
Türkiye kendi gerçeklerinden kopmuştur.
Türkiye, kendi gerçeklerinden koparılmıştır.
Bu millete, bir millete yapılabilecek daha büyük bir kötülük yoktur.
Bunu yapıyor, senaryoyu uyguluyorlar.
Anlamak için de, arif olmaya gerek yok, hiç gerek yok…
KÖR KUYULAR…
HER ŞEY İKİ DUDAK ARASINDA…
CUMHURİYET KÖR KUYULARDA KIVRANIYOR…
O taşı kuyudan çıkarmak için kırk akıllı var mıdır diye sorarsak eğer, bu sorunun cevabı dahi bizleri düşündürüyor, hatta korkutuyor.
Sosyal ayrışma, ekonomik çöküş, varlık ve güvenlik meseleleri o kuyunun ağzını da yavaş yavaş kapatıyor.
Kör kuyularda Cumhuriyet ve kıvranıyor.
Türkiye kendi gerçeklerinden uzaklaşırken,
Türk Milleti de kendi gerçeklerinden koparılıyor.
Atatürk’süz bırakılmaya yüz tutmuş içli, dışlı güçlerin elinde, maalesef hepimizi daha zor günler bekliyor.
Yalan, yalana secde ediyor…
Atatürk ile kalın.
Selam ile…