Yüzeysellik | Suay Karama Yazdı

Yüzeysellik | Suay Karama Yazdı
Yayınlama: 23.04.2023 22:16
A+
A-

21 yıldır ülkemize her konuda, her türlü zararı veren AKP iktidarının değişmesi, toplumun en büyük dileğidir. Türk halkı, artık AKP iktidarına güvenini yitirmiştir; değişim istemektedir ve muhalefete güven duymayı arzu etmektedir.

Yaklaşık 14 ay önce ana muhalefet partisinin başkanlığında İyi Parti ile oy oranları bindelerle ölçülen, laiklik karşıtı dört küçük parti bir araya gelerek, bir ittifak oluşturmuştur. Oluşturulan bu ittifak, 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları için dar kalıp ifadesini kullanarak, 1921 yılının Teşkilatı Esasiye Kanunu’na atıfta bulunmuştu. Zaten sadece bu açıklama bile niyeti anlatmaya yetmişti.

Ancak toplumun AKP’den kurtulmak istemesi, bu yeni kurulan ittifakın her söylemine olumlu bakış getirilmesini sağladı. Öyle ki laiklik karşıtı söylemler bile görülmemeye başladı. Bu şekilde geçen aylar sonucunda 14 Mayıs seçimlerine doğru yol alınmaya başlandı.

Millet ittifakının oy oranı bindelerle ölçülen, laiklik karşıtı dört küçük partinin, CHP listelerinden seçime girmesi kararlaştırıldı. Listeler açıklandığında bilinçli, sorgulayan, düşünen yurttaşlar şok yaşadı. Yüzeysel yurttaşlar, “AKP gitsin de gerisi kolay” mantığıyla hareket ederek, listeleri eleştirenleri karalamaya başladı. Toplumu uyarmak için eleştiri yapanları hainlikle, AKP’ye ve saraya hizmet etmekle suçlayanlar olduğu gibi, terbiye, saygı ve ahlak yoksunu sözlerle hakaret edenler bile oldu.

Bu yüzeysellerin biraz okuyanları “şimdi bunları söyleme zamanı değil, önce AKP’den kurtulalım, 15 Mayıs’tan sonra birlikte çözeriz” demektedir.  Bu hataların AKP’ye yaradığını anlayamıyorlar ve bunun sonucunda iktidarı AKP’nin tekrar alacağını görmek istemiyorlar. Bu yüzeyseller, yaşanan olgulara bakmıyor, olayları izlemiyor, araştırmıyor, sorgulamıyor ve okuduğunu anlamak istemiyor. Bunlar kelimenin tam anlamıyla biat etmektedirler.

CHP’nin milletvekili listesinin beklenenin çok altında olduğu görülmüştür. İttifaktan gelenler arasında Fetö bağlantılı olanlar, tarikatçılar, cumhuriyet düşmanları, AKP eski milletvekilleri bulunmaktadır. Rize Ensar Vakfı Başkanı Hasan Karal, adaleti yok eden adalet eski bakanı Sadullah Ergin, Ergenekon-Balyoz iddialarının gerçek olduğunu, bu davaları yeniden açacaklarını söyleyen ve İstiklal Mahkemelerini sorgulayan Mustafa Yeneroğlu, Emine Erdoğan’ın özel kalem eski müdürü Sema Silkin Ün gibi daha birçok şaibeli isim bulunmaktadır. CHP’nin kendi isimlerinde de büyük sıkıntılar vardır: Kemalizm için ırkçılık diyenden, PKK’nin terör örgütü olmadığını savunanlara, PKK terör örgütü ve bebek katilinin başı için övgü düzenlerden, Fetö seviciliği yapanlara kadar, ulusalcılıktan, Atatürk’ten nefret edenler ile yetmez ama evet diyen liboşlar da listede yerini almıştır.

Parlamenter sisteme geçmek için ortak bir ideolojik irade ve uzlaşı gerekir. Cumhur ittifakı ile Millet ittifakının farkının bulunmayacağı milletvekillerinden oluşan bir mecliste, parlamenter sisteme geçmek mümkün değildir. Bu şekilde oluşturulan bir mecliste laiklik karşıtı yasalara onay verileceği açıktır. Böylece TBMM’de, anayasamızın ilk dört maddesinin değiştirilmesi ve Türk Milleti ifadesinin kaldırılması da gündeme gelecektir.

Henüz bunun farkında olamayan yüzeyseller ve ufku dar olanlar, sadece AKP nefreti üzerinden yol almaktadırlar.  Tam sorgulama yapamayan bazıları da cumhurbaşkanlığında oylarını Kemal Kılıçdaroğlu’na, milletvekili seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) vereceğini söylemektedirler.

TİP’li milletvekillerin bazıları HDP sayesinde TBMM’ye girmiştir. TİP’li milletvekilleri, Finlandiya’nın NATO üyeliğine ‘hayır’ dememek için TBMM’de oturuma katılmadı. TİP programını okumadan oy vermeyi düşünenler için anımsatma yapmak gerekir. TİP programında “anadilde eğitim ve anadilde yaşam hakkını benimser” yazmaktadır. Ayrıca “TİP, Kürt halkının kendi geleceğini ve kaderini belirleme hakkını kabul eder. … Kürt halkının haklı taleplerinin savunulması ve desteklenmesi, Kürt siyasal hareketinin yönelim ve tercihlerinden bağımsız bir ilkedir.” Kürt siyasal hareketi adını verdikleri PKK terör örgütü ve meclisteki temsilcisi HDP’dir. TİP, HDP ile “Emek ve Özgürlük İttifakı” kurarak, 14 Mayıs seçimlerine katılacaktır. Emperyalizmin kucağındaki partilerle seçime katılarak, sahte sosyalizm söylemleriyle, toplum kandırılmak istenmektedir.

“AKP’den daha kötüsü olamaz” diyenler, muhalefetin ulus devleti parçalayıcı, etnikçi, mezhepçi, dinci, Fetö ve PKK terör örgütünü büyüten, emperyalizme destek veren, laiklik karşıtı açıklamalarını görmek istememektedirler. Bunun sıkıntısı daha sonra anlaşılacaktır ama iş, işten geçmiş olacaktır.

Önemli olan AKP iktidarının yerine ülkeyi karanlıktan kurtarıp aydınlığa çıkaracak yeni bir yönetimi, hukuka saygılı, halkçı, devrimci ve Altı Ok programını savunan bir yönetimi üretmektir. Bu, AKP artıklarıyla ve şeriatçılarla yapılamaz. Çare, örgütlü mücadele etmekten geçer; bunun için kararlı ve bilinçli olmak gerekir. 14 Mayıs’a kadar bu gerçekleşemez ama bunun 14 Mayıs’tan sonrası da var. 14 Mayıs seçimi ne kadar önemli olursa olsun, söylenenlerin aksine kesinlikle son seçim değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin son seçimi yoktur, olamaz da; karanlıkları güç birliğiyle aşacağız. Aydınlık günler için umudumuzu hep diri tutarak, “ya istiklal ya ölüm” diyerek, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk gibi mücadele edeceğiz ve başaracağız.

Azim ve Karar

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

13 Temmuz 1959 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. Jeoloji Mühendisliği Bölümü (1983) ve İşletme Bölümü (1998) mezunu. Lisans üstü çalışmalarını Trafik Planlaması ve Uygulaması anabilim dalında (2002) ve Hayvancılık İşletme Ekonomisi anabilim dalında (2003) tamamladı. 1983-1985 yıllarında ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1986-1987 yılları arasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda yedek subay olarak askerlik görevini tamamladı. 1988-2006 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. Gazi Üniversitesi’nin bölünmesiyle 2018 tarihinden beri Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır. 1993 yılında “Bilgisayara Giriş ve Basic” ile “Fotogrametri” kitaplarını yayınladı. Mart 2019 tarihinde “İnadına Cumhuriyet” adlı kitabını yayınladı. Kasım 2021 tarihinde “Türkiye Uçuyor” adlı kitabını yayınladı. Bir süre Cumhuriyet ve Ulus Gazeteleri ile Türkiye Sorunları Dergisi’nde yazı yazmıştır. Kasım 2005-Haziran 2020 tarihleri arasında İlk Kurşun Gazetesi’nde her hafta yazıları yayınlanmıştır. Halen Azim ve Karar Sitesinde yazı yazmaktadır. “Parçalanma Dil İle Başlar” makalesiyle, Dil Derneği tarafından 26 Eylül 2016 tarihinde 84. Dil Bayramı Onur Ödülü’ne layık görülmüştür. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin eski Genel Sekreteri’dir. 1961 Anayasası ve Çağdaş Demokrasi Vakfı’nın Başkanı’dır. Halen Tüm Öğretim Elemanları Derneği’nin (TÜMÖD) Genel Sekreteri’dir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.