Atatürk ve Milliyetçilik ‘Köklerimizden Gücümüze’ – Murat Selamoğlu Yazdı

Atatürk ve Milliyetçilik ‘Köklerimizden Gücümüze’ – Murat Selamoğlu Yazdı
Yayınlama: 12.02.2025 19:18
A+
A-

Kimiz biz? Kendi vatanını, kendi topraklarını, kendi tarihini bilen, anlayan ve ona sımsıkı sarılan bir millet miyiz, yoksa sözde kimliklerle savrulan bir kalabalık mı? Bu sorunun yanıtını, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yüz yıl öncesinden vermişti:

“Ne mutlu Türküm diyene!”

Bu söz sadece bir slogan değildi. Bir milletin ruhunu, özgürlüğünü ve bağımsızlığını temsil eden özde bir felsefeydi. Atatürk’ün milliyetçiliği, dar kalıplara sığdırılacak bir ırkçılık değil, tarihimize, dilimize, kültürümüze sahip çıkan, ama bir o kadar da ileriye bakan, modern ve kapsayıcı bir vatanseverlik anlayışıydı.

Atatürk’ün milliyetçiliği, kuru bir geçmiş özlemi değil, geleceğe doğru atılacak cesur adımlarla yoğunlaşan bir idealdir. O, Türk milletinin, sadece Osmanlı’nın mirasçısı olmadığını, köklerinin Asya’dan Anadolu’ya uzandığını, ama asıl önemli olanın bu köklerden geleceğe uzanmamız olduğunu biliyordu. Bu nedenle milliyetçiliğini bilime, sanata, fenne ve modernliğe dayandırdı.

Ona göre Türk milliyetçiliği, milli egemenlik ilkesinin özündeydi. Yabancının boyunduruğu altında yaşayan bir milletin, varlığını sürdüremeyeceğini biliyordu. Misak-ı Milli’yi sadece haritalara değil, milletin ruhuna kazımak istiyordu.

Peki bugün biz Atatürk’ün milliyetçiliğini ne kadar yaşatıyoruz? Milliyetçiliğimizi sadece bayrak sallamak, hamasi sözlerle yüceltmek mi sanıyoruz? Yoksa bu topraklara bilimle, sanatla, çalışmayla, dayanışmayla sahip çıkmak olduğunu mu hatırlıyoruz?

Atatürk’ün yolunda yürümek, sadece geçmişiyle övünmek değil, geleceğe dair sorumluluk almaktır. Biz, millet olarak sadece nereden geldiğimizi değil, nereye gideceğimizi de bilmek zorundayız.

Bugün Atatürk’ün milliyetçilik anlayışına sahip çıkmak, vatanımızı böldürmemek, dilimize, kültürümüze ve tarihimize sımsıkı sarılmak, bilim ve sanatla ilerlemek, cehalete ve yobazlığa karşı durmaktır.

Bu topraklar kolay kazanılmadı. Kanla, canla, emekle alındı. Atatürk’ün bize emaneti olan bu cennet vatanı, sadece sözlerle değil, bilgiyle, emekle ve azimle büyütmek hepimizin borcudur.

Ve unutmayalım:

Gerçek milliyetçilik, vatan için çalışmaktan, üretmekten ve onu geleceğe taşımaktan geçer.

 

Medya Siyaset Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni. İş İnsanı