NASsayesinde ekonomi iflas etti. Dünyada hızla yalnızlaştık. Ekonomi bakanı dışarıda fellik fellik para ararken çöken borsa… İflas edip kepenk kapatanlar. Dövizin iniş çıkışı sonucu buharlaştığı söylenen 75 milyar dolar. Merkez Bankasının son üç günde sattığı 26 milyar dolar… 26 milyara rağmen tansiyonu yükselen döviz… Ve bütün bunların yarınlara yansıyacak kötü sonuçları. Her türlü baskıya karşın, hiç bir yasağa aldırmadan sadece o kötü sonuçları şimdiden görenler değil, öteden beri o kötü uygulamalardan bunalan ülkem insanı ayakta.
Ülkem insanının bu toplumsal duyarlılığı sokakta dile getiriyor olması aslında iktidarın uygulamalarından bunalan halkın kendiliğinden oluşturduğu bir önemli gelişmedir, girişimdir. Sürmekte olan eylemlerin önderi halktır, halk bir nevi kendi davasına bizzat kendisi sahip çıkmıştır.
Peki neden bu noktaya geldik, getirildik?
Kumpaslarla, düzmece delillerle, gizli tanıklarla iktidarı sürdürmek için ha!
Yazıklar olsun.
Altı üstü petrol artığı bir iki plastik parçası ile, bir kaç singer ve kumaş kırıntısından ibaret olan koltuk sen ne tatlı, nasıl kıymetli bir sevdaymışsın…
Halk yoksulluk altında inim inim inlerken, halk çöpten ekmek toplarken, yine yeniden yeni yeni kara delikler açmak da neyin nesi?
Temel’in diliyle, “Ek-oni’mi, ha! “.
Bu hırs!
Bu kibir!
Bu kin!
Bu gözü dönmüşlük!
Neden?
Hani nerede; demokrasi, demokratik kurallar..
Hani nerede anayasal kurum ve kuruluşlar; hak, hukuk, hukukun evrensel ölçütleri, üstünlüğü…
Hani nerede insan hakları?
Gören var mı adaleti?
Nereye gitti, mert, sözünün eri Türk milletinin üstün karekteri?
Kul hakkı diyenler nerelerdesiniz?
Geldiğimiz noktayı, ülkeyi getirdikleri noktayı akılla, mantıkla, izanla izah edecek bir Allah’ın kulu var mı?
Ya halkın iradesine saygı…
Sanıktan suç çıkarma ne zamandan beri hukuka egemen olmaya başladı?
Geldiğiniz noktayı ne çabuk unuttunuz.
Ya bugün ön seçimde 1 milyon 700 bin üyeyle birlikte sandıktan 5-10 milyon imamoğlu çıkarsa ne yapacaksınız?
Hukukçular…
Hukuk hocaları…
Vicdan sahibi, aklı selim insanlar neredesiniz?
Neden hala susuyorsunuz?
Bugün sesinizi çıkarmadığınız hukuksuzluk var ya o hukuksuzluk yarın daha da artar, gün gelir artan o hukuk(suzluk) sizi de tartar.
Öte yandan hiç bir iktidar mutlak değildir. Vazgeçilmez değildir. Yeri doldurulmayacak hiç bir insan henüz dünyaya gelmedi.
Yoksa bir korku mu var. Bu gün yaşananlar bir korkunun ürünü mu acaba? Eğer kor-ku yaşanıyorsa biliyoruz ki, korkunun ecele hiç bir faydası olmaz. Yine biliyoruz ki, “Cesur bir kez, korkak bin kez ölür! “.
Öylese gelin Bad-el Harab’ül Basra olmadan bu hukuksuzluktan vaz geçin!
Unutmayınız ki, ne olursa olsun “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”, ilebet milletin olarak kalacak.
Halk iradesi özellikle kanatılan yaraya meşru zeminden ayrılmadan hiç kuşku yok ki gereken merhemi çalacak.
O gün hep birlikte diyeceğiz ki, “Bugünlerden geriye / Bir yarına gidenler kaldı / Bir de yarınlar için direnenler…”
YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN