Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar (mı?) -Yusuf İpekli Yazdı

Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar (mı?) -Yusuf İpekli Yazdı
Yayınlama: 14.03.2024 17:40
A+
A-

Bir kaç “dili dolu eli boş” vatandaş mart kapıdan baktırırken titreye titreye oturdukları bankta sohbet ediyordu. Sohbete kulak kabartan “İpekli Can” yanlarına yanaşıp mevzuya müdahil oldu.

Söz sözü açtı, sohbet koyulaştı.

“Üşümüşsünüz!” dedi İpekli Can, “Bir bardak sıcak çay iyi gelirdi.”.

“Nasıl içek gurban?” dedi Yozgatlı olduğunu söyleyen Çavuş dayı, “Bir bardak bulaşık suyu gibi çay on beş gayma.”.

Kalktı birer sıcak, demli çay söyledi bizim ki, başladı anlatmaya.

“Çavuş dayı, Osmangazi köprüsünü duydun mu?”

“He, duydum. Dünyaya nam salan köprü.”

“Bu köprüden hiç geçtin mi?

“Yoğ!”

“Peki geçmediğin köprüye para ödedin mi, ödüyor musun?”

“Dalga mı geçiyon yiğenim, geçmedim dedik ya…”

“Olsun, geçmediğin halde para ödediğini bilmiyor musun?”

“Nası?”

“Köprü ilk açıldığında geçiş ücreti 35 dolar artı KDV idi. Şimdi ABD’deki enflasyon nedeniyle oluşan kur farkıdan dolayı 51 dolar oldu. 51 dolar 1.630 TL yapıyor. Köprüden geçen kişi  bunun yaklaşık olarak 300 lirasını ödüyor. Gerisi, yani 1330 lirası ise hazineden zenginlerin af yoluyla vermeyip  senin benim tıpış tıpış verdiğim vergilerden ödeniyor.”

“Üstelik geçmeyen araçlar için verilen garantiye hazineden yapılan ödemeler hariç.”

“Şimdi anladın mı, geçmediğin köprüye nasıl para ödediğini.”

Desene, bir yiyor biri bakıyor ama kıyamet ondan kopmuyor!

—000—

“Çavuş dayı, hiç mili piyango bileti aldın mı?”

“Zamanında alırdım.”

“Kanal D, Hürriyet, Milliyet gibi kanal ve gazetelerin sahibine milli piyangoyu da sattılar biliyor musun? Bilet, toto, loto hepsi onda.”

“Adam hiç para vermedi. Gitti Ziraat Bankasından kredi çekti.”

“Eee, ticaret gardaşım ne var bunda?”

“Tabi tabi de, adam taksit ödemedi, ödemiyor.”

“Tüpçüydü bunlar, tüpçü! Ziraat Bankası’ndan alıp geri ödemedikleri kredinin faiz borcu 25 milyon dolar olmuş.”

“Sadece faiz borcunun karşılığı (25 milyon dolar çarpı 32 TL) 800 milyon lira. Eski para ile 800 trilyon lira.”

“Dime be!”

“Kimse bir şey yapabiliyor mu, hayır…”

“Niye?”

“Disene biri yiyo biri bakamıyo, fakir fukara karanlıktan kurtulmak için ampül bile yakamıyo.

—000—

“Çavuş dayı, dün yiğenimin okuluna gittim. Devlete bağlı bir meslek lisesi. Okul kenar bir semtte.”

“İyi de niye anlatıyon yiğenim.”

“Tost filan bir şey yesin diye okulun kantinine götürdüm yiğenimi. O ara gözüm bir buçuk litrelik suya takıldı. Kaç para diye sordum, on iki lira dediler. Tanınmamış bir marka. Üstelik bu sudan daha hijyenik sular bir çok yerde beş, altı lira.”

“Baktım. Baktım da, kantincinin üstüme yürüyeceğini anlayınca topukladım.”

“Disene yiğenim, biri yiyo içiyo, benim gibi saflar da vitrinin önünden geçiyor.”

—000—

Sohbet devam ederken Maraşlı Ökkeş emmi söze girdi. Coştu ki, ne coşma…

“Yandaş kanallar izlesem
Yolsuzlukları gizlesem
Ben de çok zengin olurdum
İhale filan gözlesem.

Moralim hiç bozulmazdı
Bankaya borç yazılmazdı
Arkamızdan güle güle
Dipsiz kuyu kazılmazdı.

İftirayı anlamazdım
Hırsızları yanlamazdım
Sıkışınca dost görünüp
Kılıcımı kınlamazdım.

Keyfime keyif katardım
Cennetten tapu satardım
Dürüst yaşayan canlara
Vallahi çamur atardım.

Gerçekleri saklar idim
Fırsatları koklar idim
Yolsuzluğu birer birer
Göstermelik aklar idim.

Gazeteci betona çim
Diyor sanki silahsız tim
Umurunda olmaz asla
Fakirlik ne; aç, açık kim?

Doğru haber vicdan işi
Buna uyan üç beş kişi
İpekli can ısrar eder
Yalakanın yoktur eşi.”

Sustum, herkes sustu!

1964 yılında Ankara İli Kalecik İlçesinde doğdu. Çiftçi bir ailenin çocuğu. 1985 yılında mesleğe ilkokul öğretmeni olarak başladı. Türkçe öğretmeni oldu. 20 yıl okul müdürlüğü yaptı. 35 yıl emek verdikten sonra emekli oldu. Özel eğitim alanında 3 yıl müdür olarak özel sektörde çalıştı. Halen özel eğitim öğretmeni olarak görev yapıyor. Makale, inceleme ve araştırmaları Öğretmen Dünyası, ABECE, Eğitim Yaşam, Çağdaş Eğitim dergilerinde yayımlandı. Kalecik Gazetesinde 10 yıl köşe yazarlığı yaptı. Halen HANHANA isimli kültür ve sanat dergisinin editörüdür. Şiirlerini, 1. Çığlığa çağrı 2. Sensiz akşamların yorgun geceleri 3. Gökyüzüne kafa tutan sağanak; AB projesiyle gittiği Avrupa izlenimlerini, "Okulumuz Avrupa" da isimiyle kitaplaştırdı. Basıma hazır kitap taslakları mevcut. Evli, 2 çocuğu, 3 torunu var.