Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu “Hedefinde yine CHP vardı”

Partisinin grup toplantısında konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’e sert mesajlar verdi. Netanyahu’ya ‘Ecelin geliyor’ diye seslenen Erdoğan, “Sende atom bombası var mı yok mu, sıkıysa açıkla” diye sordu. Yargı krizine ilişkin de konuşan Erdoğan, “AYM ile Yargıtay arasındaki mesele, iki yüksek yargı organının görev alanlarıyla ilgili görüş farklılığından ibarettir” ifadelerini kullandı.

Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu “Hedefinde yine CHP vardı”
Yayınlama: 15.11.2023 14:00
A+
A-

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısıyla başlayan çatışmalarla ilgili konuşan Erdoğan, İsrail’in Filistin halkına soykırım yaptığını söyledi. Hamas için daha önce ‘mücahitler’ ifadesini kullanan Erdoğan, bugün yaptığı açıklamada ise Hamas’ın bir siyasi parti olduğunu söyledi.

“HAMAS, SEÇİM KAZANAN BİR PARTİ”
Erdoğan, “Hamas’ı terör örgütü olarak ifade ediyorlar. Hamas, Filistin’de seçimlere girip seçim kazanan bir parti. Haklarını elinden aldılar. İsrail ve Amerika birlikte aldılar. Bu gerçekleri görelim. Ama hala benim ülkemde bile Hamas’ın bir siyasi parti olduğunu bilmeyen, anlamayanlar var” ifadelerini kullandı.
NETANYAHU’YA: ‘SENDE ATOM BOMBASI VAR MI YOK MU?’
Kürsüden Netanyahu’ya ‘Ecelin geliyor’ diye seslenen Erdoğan, “Buradan Netanyahu’ya sesleniyorum. Sende atom bombası var mı, yok mu? Sıkıysa açıkla. Netanyahu, artık ecelin geliyor. İstediğin kadar atom bombasına sahip ol, gidicisin” dedi.

“AYM-YARGITAY ARASINDAKİ GERİLİM GÖRÜŞ FARKLILIĞINDAN İBARET”
Yüksek yargıdaki krize ilişkin de konuşan Erdoğan, “AYM ile Yargıtay arasındaki mesele, iki yüksek yargı organının görev alanlarıyla ilgili görüş farklılığından ibarettir” dedi.

Erdoğan şöyle konuştu:

“Bizim kazandırdığımız bireysel başvuru hakkı konusunda yaşanan sorun bir süredir ifade ediliyordu. İki yüksek yargı organı, bu konudaki şikayetlerini dile getiriyorlardı. AYM’nin, 130 bin dosya sayısına ulaşan bir işyükünün altından kalkması, mevcut şartlarda mümkün değil. Yargıtayın yaptığı açıklamalarda dile getirdiği serzenişleri gözardı edemeyiz.

Devlet başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil, hakem olmak düşer. İnşallah biz de bu sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getireceğiz. Kişisel eleştirilerimizi baki tutarak, 2 yüksek yargı organı arasındaki içtihat farklarının giderilmesi için gayret göstereceğiz. Sorunun acil çözümü; konuyla ilgili anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından, kalıcı çözümü ise yeni ve sivil bir anayasadan geçmektedir. Bunun adresi de yüce Meclis’tir.”

CHP’NİN OTURMA EYLEMİNİ HEDEF ALDI
Konuşmasında CHP’nin Meclis’teki oturma eylemini de hedef alan Erdoğan, “Meclis, eylem yeri değil, ülkenin meselelerine çözüm üretme merciidir. Oturma eylemi yapma yeri hiç değildir! Oturmak için yer arıyorsanız parka gidin” diye konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

* Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım, kıymetli misafirler sizleri el kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün kuruluşunun 40. yıldönümünü kutlayan Kıbrıslı kardeşlerimizin bayramlarını canı gönülden tebrik ediyorum. Zulme dur diyen kahramanları rahmetle yad ediyor, Kıbrıs halkına buradan selamlarımı gönderiyorum. Türkiye olarak Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edeceğiz.

* Hükümet olarak bir taraftan İsrail’in vahşetini durdurmak için diplomasiyi kullanırken diğer taraftan ülkemizi güçlendirmeye devam ediyoruz.

‘FİLİSTİN MİTİNGİ’ TEPKİLERİNE YANIT
* Düzenlediğimiz Büyük Filistin Mitingi’yle mazlum Gazze halkının yanında olduğumuzu gösterdik. Ertesi gün malumunuz 29 Ekim’di. Büyük bir coşkuyla kutladık. Böylece öküz altında buzağı arayan, Büyük Filistin Mitingi’ni bahane ederek fitne peşinde koşanlara esaslı bir ders verdik.

* İstanbul Boğazı’nda donanmamızın 100 gemiyle yaptığı geçit töreni çok önemli mesajlar içeriyor. Donanmamız başta olmak üzere ordumuzun kabiliyetlerini gördük. TGC Anadolu’nun yeni nesil kardeşi olacak bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık. 2023 bitmeden milli muharip uçağımız KAAN’ın havalandığını göreceğiz. Her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar.

“İSRAİL’İN SONU HÜSRAN OLACAK”
* Daha önce de ifade ettim. Türk milleti olarak şayet bu topraklarda hür, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Siyasetiyle, ekonomisiyle, sosyal yapısıyla, askeri gücüyle her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar. İşte sizler de görüyorsunuz, vatan topraklarımızla ilgili habis niyetler taşıyanlar kendilerini bir şekilde ifşa ediyorlar.

* Yıllarca Ermenistan ülkemiz topraklarıyla ilgili hayaller peşinde koşu, Karabağ savaşıyla dersini aldı, yerine oturdu. İsrail’in de sonu hüsran olacak. Biz 85 milyon olarak tek yürek oldukça kimse sırtımızı yere getiremez. Güçlü ve modern bir ordu olmazsa olmazımızdır. Vatanımızın bekası için çalışan başta güvenlik güçlerimiz olmak üzere herkese muvaffakiyet diliyorum.

BATILI ÜLKELERE TEPKİ: ‘TÜRKİYE GİBİ OLUN’
* AB Komisyonunun ateşkes çağrısı yapması için daha kaç çocuk ölmelidir? Maalesef beklenen gelişmeler olmuyor. Batı hep birlikte ters yüz oldu. Fransa önce farklı açıklamalar yaptı, daha sonra geri vitese taktı. Netanyahu gidici Bütün mesele haklıların yanında yer alacakların duruşudur. Akşam başka sabah başka olmayın, Türkiye gibi olun.
“İSRAİL BİR TERÖR DEVLETİDİR”
* İsrail bir devlet terörü estiriyor. Ben şu anda açık olarak diyorum ki; İsrail bir terör devletidir. Hamas’ı terör örgütü olarak ifade ediyorsun. Hamas seçime girip seçim kazanan siyasi partidir. Hamas’ın haklarını ellerinden aldınız. Hala benim ülkemde bile Hamas’ın bir siyasi parti olmadığını bilmeyen, anlamayanlar var. Gazze’de yaşananları anlatmak için tüm kavramlar yetersiz kalmaktadır.

NETANYAHU’YA ‘ATOM BOMBASI’ SORUSU
* Savaşın ilk kuralı, çocuklara, kadınlara, yaşlılara, hastalara dokunmamaktır. Buradan Netanyahu’ya sesleniyorum sende atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla. Ey İsrail sende atom bombası var, bununla tehdit ediyorsun. Netanyahu, artık ecelin geliyor. İstediğin kadar atom bombasına sahip ol, gidicisin.

* Niçin bu kadar ağır konuştuğumuzun sebebine bakalım. Karşımızda bir soykırım var. İnsanım diyen hiç kimse Gazze’de yaşayan bu katliamları onaylayamaz. İsrail yönetimini lanetlerken elbette bu katliamlara destek verenleri de unutmuyoruz.

CHARLIE HEBDO BENZETMESİ
* Bunların soykırım yaptığı noktasında gerekli adımı atmanın gayreti içinde olacağız. İsrail’in yaptıklarını meşrulaştırmak için 40 dereden su getrenleri de unutmayacağız. Her gün yüzlerce çocuk bombaların altında can veriyor. Sürekli insan haklarından dem vuranlar çıkıp tek bir kelime etmiyor. Uluslarrası basın kuruluşları tek bir açıklama yapmıyor. BM üyesi 121 ülkenin sergilediği ifade bir iki ülke tarafından gasp ediliyor. Charlie Hebdo’da 23 kişi ölmüştü. Şimdi 13 bine yakın insan öldürüldü, nerde devlet başkanları, başbakanlar, hadi bir de bununla ilgili yürüyün. Olay Haçlı-Hilal meselesidir, olaya böyle bakıyoruz. Gazze tüm dünyada maskeleri düşürmüş, gerçek yüzleri ortaya çıkarmıştır.

* İsrail’in işlediği insanlık suçlarına ses çıkarmayanlar en az failler kadar suçludur. Gazze halkının sesi olan basın mensuplarını tebrik ediyoruz. Mazlumun yanında saf tutan tüm Filistin dostlarını saygıyla selamlıyorum. İsrail bu saldırılarına devam ederse tüm dünyada terör devleti olduğunu tescil edecektir. Allah’ın izniyle zafer Gazzelilerin, Filistinlilerin olacaktır. Bizi asıl üzen Gazi Meclisimizin kürsüsünden söylenen sözlerdir.

* Ülkemizde birilerinin yaptığı gibi zalimle mazlumu eşitlemek, zalimi aklamak demektir. CHP ve bazı ortaklarının yaptığı budur. Açıkça İsrail yönetimini savunamadıkları için direnişçileri terör örgütü ilan ederek, canileri temize çekmeye çalışıyorlar. Bunu da millete tarafsızlık diye yutturabileceklerini düşünüyorlar. Hadi CHP’yi anlıyoruz, onların bu konuda sicili zaten bozuk. YPG’li teröristleri, vatanlarını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olarak görenlerden, polis katillerinin cenazesinde poz verenlerden başka bir yaklaşım beklemiyoruz.

“GAZZE KARARINA ‘ÇEKİMSER’ OY KULLANAN LİDERLERE TELEFON AÇACAĞIZ”
* Gazzeli direnişcileri Netanyahu ile aynı kefeye koyan siyasetçileri esefle karşılıyorum. Birileri rahatsız olacak diye Hamas mensuplarının vatanlarını ve canlarını korumaya çalışan direnişçiler olduğu gerçeğini dillendirmekten asla çekinmeyiz.

* Riyad’da düzenlenen zirvede Gazze konusundaki duruşumuzu ve çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. İsrail’in nükleer silahlarının ortaya çıkarılmasında ilk defa kararlar aldık. İnsani yardımlar konusunda 10 uçak dolusu malzemeyi Gazze’ye ulaştırılmak üzere Mısır’a sevk ettik. Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde yardım malzemelerini Refah Kapısı’ndan Gazze’ye ulaştıracağız. Gazzeli mazlumları katledenlerin yargılanmaları için adımlar atacağız. Diplomatik temaslarımızı daha da artıracağız. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 121 ‘evet’ oyuyla kabul ettiği Gazze kararına ‘çekimser’ oy kullanan ülkelerin liderlerine telefon açacağız.

HEDEFİNDE CHP VE ÖZGÜR ÖZEL VAR
* CHP’nin faşist kodlarında en ufak bir değişim olmadı. Atatürk’ün partisi kimi zaman mezhepçi fanatiklerin, marjinal örgütlerin, siyasi ikbali için her kılığa giren bukalemun tiplerin elinde oyuncağa döndü. Kurultayda şahitlik ettik. Değişim dediler, yenilenme dediler. Kurultaylarında Selosundan Kavalasına ne kadar demokrasi düşmanı varsa selam çaktılar. CHP’nin genel başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımı da meçhul.

‘HANÇER’ GÖNDERMESİ
* CHP ve 7’li koalisyonda kimin kimi hançerlediği bizim meselemiz değil. Önemli olan bu kifayetsiz muhterislerin hançerleri millete saplamasının önüne geçmek.

KILIÇDAROĞLU’NUN OFİS AÇACAĞI İDDİASI: ‘İNŞALLAH MUTFAĞI DA UNUTMAMIŞTIR’
* (Kılıçdaroğlu’na) Galiba şimdi bir ofis açmış, orada inşallah mutfağı da unutmamıştır.

’31 MART’A HAZIR MIYIZ?’
* 31 Mart’a hazır mıyız? İstanbul, Ankara başta olmak üzere büyükşehirlerimizi gerçek sahiplerine teslim edelim. İstanbullu, Ankaralı, İzmirli çok çekti. CHP’nin beceriksiz belediye başkanları idaresinde çürüyen şehirlerimizi bu iş bilmezlerin elinden kurtaracağız. Bu ülkeye ve millete verdikleri zararların hesabını vermeden onlara huzur yok. Biz bunun takipçisi olacağız.

* Gençlerimize verdiğimiz indirimli cep telefonu ve bedava internet sözümüzü tuttuk. Emekilerimize 5 bin TL ödeme yaptık. Önümüzdeki 5 yıllık yol haritamızı ayrıntılı şekilde belirledik. Her başlıkta ülkemize çağ atlattık. 85 milyonun her bir ferdi, kazandırdığımız hizmetleri günlük hayatında yaşıyor. Gurbetçilerimiz Türkiye’de 21 yılda gerçekleşem büyük devrimi ülkemizi her ziyaretlerinde net şekilde görüyor. Birçok alanda ülkemizin Avrupa’dan fersah fersah ileride olduğunu ifade ediyor.
CHP’YE ‘BİREYSEL BAŞVURU’ YANITI
* Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme mücademize devam edeceğiz. Türkiye emin ellerdedir. Bugün çıktığımız yolda çekilen sıkıntıların hiçbiri boşuan değildir. Türkiye küresel sistemde hak ettiği yeri alacaktır. Göreve geldiğimizde Türkiye’yi 4 ana kolan üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştir. Bunlardan Biri de adalettir. Adalet birimlerimizi modern hizmet binalarına kavuşturduk Pek çok reforma imza attık. Yargının bağımsızlığını anayasal güvenceye aldık. Yargıyı miltanlaştıranlar, yagının bağımsız hale gelmesini istemiyor. Önce Meclis’te sabote etmeye çalıştılar sonra mahkeme kapısında nöbet tuttular. CHP Türkiye’nin ayağına pranga vuran darbe anayasasının değişmemesi için her yolu denedi. CHP’nin bugün bireysel başvuru hakkında söyleyecek hiçbir sözü yoktur olamaz.

YÜKSEK YARGIDA KRİZ: ‘GÖRÜŞ FARKLILIĞINDAN İBARET’
* İki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkını, ‘darbe’ olarak nitelemek bir başka utanmazlıktır. Bu ülkede darbe veya kalkışma olsa en büyük destekçisi CHP olacaktır. 1960’tan beri milli iradeye, Meclis’e karşı girişilen tüm antidemokratik senaryoların baş aktörü CHP’dir. 21 yılda hükümetimizi hedef alan her girişimde CHP daime vesayetçilerin safında yer almıştır. Cumhuriyet mitinglerinden, Gezi kalkışmasına, 15 Temmuz ihanetine kadar demokrasimizi yok etmeyi hedefleyen tüm saldırılarda CHP’nin silüeti vardır. AYM ile Yargıtay arasındaki mesele görüş farklılıklarından ibarettir. Her iki yüksek yargı organı, başkanları da dahil bu konudaki şikayelerini dile getiriyorlar. AYM’nin 130 bin dosya yükünün altından kalması mümkün değildir.

“OTURMAK İÇİN YER ARIYORSAN PARKA GİT”
* Devlet başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil, hakem olmak düşer. İnşallah biz de bu sorumluluğu yerine getireceğiz. Sorunun acil çözümü, yasal değişiklilerin süratle yapılması yeni bir anayasadan geçmektedir. Bunun adresi de yüce Meclis’tir. Meclis ülkenin meselelerine çözüm üretme merkezidir. Meclis oturma eylemi yapma yeri değildir, oturmak için yer arıyorsan parka git.

* Seçim sandıktan önce gönüllerde kazanılır. Bunun yolu da hizmetten geçmektir. Biz işimizi düzgün yaparsak milletin teveccühüne mazhar olmamızı kimse engelleyemez. 31 Mart’a kadar seferbelik ruhuyla çalışacaksak bunun lokomotifliğini milletvekilleri olarak siz yapacaksınız. Herkesten daha fazla siz koşacaksınız, çalınmadık kapı bırakmayacaksınız.

Kaynak: cumhuriyet.com.tr

Atatürk ve Cumhuriyetten Yana Taraf Haber Merkezi