Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Tatar, Güney Kıbrıs’taki gösterilerde KKTC bayraklarının yakıldığını hatırlatarak, “Şehit kanları …
Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Tatar, Güney Kıbrıs’taki gösterilerde KKTC bayraklarının yakıldığını hatırlatarak, “Şehit kanları ile çizilen bayraklarımız, halkımızın onuru ve şerefidir. Bayraklarımız bizlere şehitlerimizin emanetidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1878 yılından bu yana devam eden mücadelemiz sonrasında self determinasyon hakkını kullanan halkımızın istenci ve iradesiyle kurulmuştur. Bayraklarımız ile KKTC kutsalımızdır, bunlara el uzatanlara gereken yanıt elbette verilecektir.” ifadelerini kullandı.
Tatar, Güney Kıbrıs’ta düzenlenen gösterilerde Türk, KKTC ve Türkiye düşmanlığının doruğa tırmandığının bir kez daha görüldüğünü vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Rum Yönetimi’nin Rum Eğitim Bakanlığının teşvikiyle yollara dökülen Rum gençleri ‘Girne’ye döneceğiz’, ‘Güzelyurt, Maraş bizimdir’, ‘Kıbrıs Yunan’dır’, ‘Türkler, Kıbrıs’tan dışarı’ sloganları atarken KKTC bayrakları da yakılmıştır. Burada esas sorumlu olan Rum gençlerinin beyinlerini Türk düşmanlığıyla yıkayan, onları ırkçı, faşist ve Türk düşmanı olarak yetiştiren Rum Yönetimi ile Rum Ortodoks kilisesidir. Başta AKEL, DİSİ, DİKO olmak üzere Rum siyasi partilerinin yapmış olduğu açıklamalar da değişmeyen Rum zihniyetini bir kez daha gözler önüne sermiştir.”
KKTC DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN AÇIKLAMA
KKTC Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Bakan Ertuğruloğlu’nun, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanlığının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluş yıl dönümünde yaptığı açıklamayı şiddetle kınıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Kıbrıs Türk halkını izolasyonlar altında yaşamaya mahkum etmeyi, hak ve çıkarlarını ihlal etmeyi amaç edinmiş, bu amaçla her türlü yola ve dezenformasyona başvuran bir Rum kurumunun, KKTC’nin kuruluş yıl dönümü kutlamalarından rahatsızlığının şaşırtıcı olmadığı kaydedilerek, şöyle denildi:
“Kıbrıs Türk halkı, Rum Dışişleri Bakanlığının düşündüğünün aksine, bir ‘azınlık’ değildir, kendi kaderlerini tayin etme hakkını kullanarak kendi devletini kurmayı başaran onurlu bir halktır. Başta Rum Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, GKRY’nin, KKTC’nin varlığına ve kuruluşunun ilelebet kutlanacak olmasına bir an önce alışması gerekmektedir. KKTC, anavatan Türkiye ile birlikte, Rum tarafının aksine, yapay çözüm formüllerinden uzak, iki devlet olgusuna dayanan ilerici bir politika belirlemiştir. KKTC Dışişleri Bakanlığı, ‘Devlet’ olma kriterlerinin tümünü karşılayan KKTC’nin tanınması için, anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile tam bir uyum içerisinde, gereken adımları atacaktır.”
Ertuğruloğlu’nun açıklamasında, kapalı Maraş’ın KKTC toprağı olduğu hatırlatılarak, burayı ilgilendiren konularda karar merciinin KKTC hükümeti ve kurumları olduğu vurgulandı.
Açıklamada, KKTC ile Birleşmiş Milletler (BM) arasındaki mevcut ve gelecekteki ilişkinin Rum Dışişleri Bakanlığını ilgilendiren bir mesele olmadığı ifade edilerek, şu görüşlere yer verildi :
“BM Barış Gücü’nün KKTC’deki mevcudiyeti ve faaliyetleri konusunda KKTC ve BM arasında yasal bir çerçeveye ihtiyaç olduğu aşikardır. Bu konudaki haklı tutumumuz değişmeyecek ve tüm seçenekler zamana göre değerlendirilecektir.”
GKRY Dışişleri Bakanlığının, KKTC’nin 39. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türk tarafının masaya koyduğu Kıbrıs’ta iki devletli çözüm çabalarının “boşuna ve başarısız olduğu” iddia edilerek, KKTC’nin kapalı Maraş’taki hukuki statüyü “ihlal ettiği” öne sürülmüştü. (AA)